Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, AB içindeki karar alma sürecinde oy birliği uygulamasından vazgeçilmesine karşı olduğunu söyledi.
Merkezi Brüksel'de bulunan düşünce kuruluşu Bruegel'in internet üzerinden yayımlanan etkinliğine katılarak konuşma yapan Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in iki hafta önceki "Birliğin Durumu" konuşmasında yer verdiği, dış ilişkilerde bazı konularda karar alma zorluğu nedeniyle "en azından bazı konularda" oy birliği yerine nitelikli çoğunluk yönteminin kullanılması önerisine karşı çıktı.
Michel, oy birliği gerekliliğinin zaman zaman tartışıldığını hatırlatarak, bu yöntemin bazen karar almayı yavaşlattığını hatta tamamen engelleyebildiğini öne sürdü.
"Ancak bu zorunluluk, üye ülkeleri birbirine kaynaştırmaya yönelik çaba sarf edilmesine de yarıyor." diyen Michel, geçen aylarda Çin hakkında AB içindeki tartışmaları hatırlattı. Michel, birkaç ay sürse de birlik üyelerinin ortak bir tutum üzerinde nihayetinde anlaşabildiğini söyledi.
Michel, "Aynı durumun Doğu Akdeniz ve Belarus için de geçerli olacağını düşünüyorum. Bunlar hakkında da ortak bir tutum dile getireceğimiz konusunda iyimserim." diye konuştu.
Charles Michel, 1-2 Ekim'de düzenlenecek AB Liderler Zirvesinde ele alınacak Doğu Akdeniz konusuna da değindi. Geçen hafta BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada söylediği gibi bu ay başında Doğu Akdeniz konulu çok taraflı uluslararası konferans önerisi yaptığını hatırlatan Michel, bu konferansta deniz yetki alanları, enerji, güvenlik, göç gibi konuların ele alınmasını istediklerini belirtti.
Rum yönetiminin Türkiye'yi öne sürerek Belarus yaptırımlarını veto tehdidi nedeniyle AB içindeki karar alma sürecinde oy birliği gerekliliği hakkındaki tartışmalar yeniden başlamıştı.
Doğu Akdeniz'deki durum nedeniyle Kıbrıs Rum yönetimi, Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını istemiş, bu talebi yerine getirilene dek Belarus'a yaptırım uygulanmasını engelleme tutumunu benimsemişti. AB, 9 Ağustos'ta Belarus'ta yapılan seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle bu ülkenin yöneticilerine yaptırım uygulamak istese de seçimlerin üzerinden 1,5 aydan fazla zaman geçmesine rağmen Rum kesiminin blokajı nedeniyle somut adım atamamıştı.