Alman Büyükelçinin cezaevi ziyaretleri Enver Altaylı'yı yalanlıyor

  • Güncelleme: 03.11.2020 23:16
Alman Büyükelçinin cezaevi ziyaretleri Enver Altaylı'yı yalanlıyor

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yöneticiliği ve casusluk suçlamasıyla yargılanmasına devam edilen eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın, sağlık hizmeti başta olmak üzere birçok haktan yararlandırılmadığı iddiası, cezaevi kayıtlarınca çürütüldü.

Ankara 16. Ceza Mahkemesince yargılanmasına devem edilen Altaylı, 30 Ekim'de görülen duruşmada, sağlık sorunlarına rağmen tedavisinin yapılmadığı ve tehlikeli tutuklu statüsünde tecrit edildiğini öne sürdü.

Altaylı'nın önceki duruşmalarda da benzer iddiaları dile getirmesinin ardından mahkemenin talebi üzerine Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yönetimi, Altaylı'nın cezaevi koşulları, ziyaretçi trafiği, sağlanan sağlık hizmeti, telefon ve mektuplaşmalarına ilişkin yüzlerce sayfayı bulan evrakı mahkemeye gönderdi.

Edinilen bilgiye göre, 8 Eylül 2017'de Sincan Ceza İnfaz Kurumuna alınan Altaylı, tutuklandıktan 4 gün sonra sağlık sorunlarını dile getirmesi üzerine cezaevi yerleşkesindeki devlet hastanesine götürüldü.

Takip eden 20 gün içeresinde 4 kez farklı polikliniklerde muayene olan Altaylı, bugüne kadar 17 kez hastaneye gitti, iki sefer de davet edilmesine rağmen hastaneye gitmek istemediği kayıtlara geçti.

Dava dosyasına giren Ankara Batı İnfaz Hakimliği kararında, Altaylı'nın tutulduğu cezaevinden 250 metre mesafede olan hastanede, 17 farklı uzmanlık gerektiren polikliniğin bulunduğu, ayrıca 24 saat acil servis hizmeti sunulduğu belirtildi.

Altaylı'nın sağlık hizmetlerine zamanında ulaşma imkanı bulduğu vurgulanan kararın devamında, şu ifadelere yer verildi: "Bu bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde Enver Altaylı'nın düzenli olarak zamanlıca tüm takiplerinin yerine getirildiği, infaz koşullarının mevzuat dahilinde uygulandığı anlaşılacaktır. Enver Altaylı'nın barındırılmakta olduğu oda ve kısımlarda, iklim koşulları göz önüne alınarak yeterli yer, ışık, ısınma, havalandırma ve hijyen kurum müdürlüğümüz tarafından yerine getirilmektedir. Kurumumuzda hükümlü ve tutuklulara 24 saat sıcak su temini odalarda sağlanmaktadır."

541 kez ziyaretçi görüşmesi yaptı

Mahkemeye gönderilen evrak arasında, Altaylı'nın ziyaretçi kabul, telefon görüşmesi ve mektuplaşma trafiğine de yer verildi.

Tutuklandıktan kısa bir süre sonra yakınlarıyla telefon üzerinden iletişim kurmasına imkan tanınan Altaylı, 5 Ekim 2017’den 12 Ekim 2020’ye kadar 1570 dakika telefon görüşmesi yaptı.

Sanık Altaylı, 2017'de 55, 2018'de 207, 2019'da 178 ve 2020'de 101 kez olmak üzere 541 kez ziyaretçi görüşüne çıktı.

Aile bireylerinin yanı sıra Alman Büyükelçi Martin Erdmann, Almanya Büyükelçiliği Ataşesi Malin Brügemann ve diplomat Ulrich Norbert Meier-Tesch da Altaylı’yı ziyaret edenler arasında yer aldı.

Alman Büyükelçi Erdmann, 30 Kasım 2019 ile 28 Ocak 2020 tarihleri arasında 9 kez ziyaret ettiği Altaylı ile 469 dakika görüştü.

Ataşe Malin Brügemann'ın tercümanla birlikte 7 kez ziyaret ettiği Altaylı'yı, Alman diplomat Ulrich Norbert Meier-Tesch bir kez ziyaret etti, görüşme 90 dakika sürdü.

Telefon ve yüz yüze görüşmenin yanı sıra 160 kez mektup ve faks yoluyla haberleşen Altaylı, cezaevi kütüphanesinden roman, siyaset bilimi, anı, hikaye, şiir türlerinden 90 kitap aldı.

Ayrıca ulusal yayım yapan bir gazeteye aboneliği bulunan Altaylı, talep etmesi halinde bilgisayar odasından yararlanabiliyor.
İddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklardan Mehmet Barıner'in FETÖ mensubu olduğu, örgütsel faaliyetlerini görev yaptığı dönemde de sürdürdüğü ve 1 Aralık 2016'da kamudan ihraç edildiği belirtiliyor.

Barıner'in, Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz ile üniversiteden tanıştıkları belirtilen iddianamede, Altaylı ve Yılmaz'ın, ABD'deki Halkbank davasını manipülatif şekilde etkilenmesi için Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları aktarılıyor.

Sanık Altaylı hakkında, "terör örgütü yöneticiliği" ile "siyasi veya askeri casusluk" suçlarından 30 yıldan 42 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.