Ülkede artan vaka sayılarından dolayı Almanya Başbakanı Angela Merkel ve diğer politikacılar halka evde kalmaları ve mümkün olduğunca az insanla temas kurulması çağrısında bulunuyor.
Restoran ve kafe sahipleri ise salgının yayılmasını önlemek için alınan tedbirlere uymakla birlikte müşterilerin yokluğunda ay sonunda, çalıştırdıkları elemanların maaşlarını ve faturaları nasıl ödeyeceğini düşünüyor.
Şehir merkezinde bir kafe ve restoran işleten Yaşar Karataş, salgından olumsuz etkilendiğini belirterek, "Müşteri gelmiyor, en başlıca sorunumuz budur. Müşteri gelmediği zaman ne plan yapabiliyoruz ne hesap yapabiliyoruz. Eskiden yapabildiğimiz işin yüzde 50’sini bile yapamıyoruz." dedi.
45 yıldan beri Berlin’de yaşadığını söyleyen Karataş, burada ülkenin idaresinden kaynaklanan bazı eksikliklerin de bulunduğunu ifade ederek, "Başbakan olarak kalkıp insanlara 'evinizde kalın, çıkmayın' dersen, insanlar da gelmez. Gelmediği vakit biz nasıl geçineceğiz. Ay sonunda kiramızı, elemanların maşlarını ve faturaları nasıl ödeyeceğiz. Ciddi bir sorun. Bununla karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.
İşletmesinde elemanların maske taktığını, restoranın her tarafına dezenfektan koyduğunu, müşterilerin mesafeli oturmaları için bazı masalara müşteri oturtmadığını anlatan Karataş, bu şekilde ayakta durmaya çalıştıklarını ifade etti.
"Kış zor geçecek"
Karataş, salgında ikinci dalga geldiğinde daha kötü bir durumla karşı karşıya kalınacağını dile getirerek, "Ben şimdiden nasıl olacağını kestiremiyorum. Ama şunu biliyorum. Kış zaten sorunlu geçer. Şubat’ın ortasında Berlin’de fuarlar başlardı. Film festivali vardı. Uluslararası Turizm Fuarı başlardı. Ama onlar da bu sene olmayacak gibi gözüküyor. Hal böyle olduktan sonra daha da zor geçecek. Kesinlikle ciddi sorunlar yaşayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Berlin’de 23.00-06.00 saatlerinde restoran, kafe ve barların kapatılması yönünde bu ayın başında alınan karardan çok olumsuz etkilendiğini aktaran Karataş, bu karar alındıktan sonra işlerin daha da düştüğünü ifade etti.
Karataş, "Birikimin yoksa kilidi vurup kapatmak gerekiyor. İnsan ufukta bir ışık görse, 'bir, iki ay dişimi sıkayım' dersin. Gider kendim yaparım, çalışırım. Ama yok görünürde bir şey yok." şeklinde konuştu.
"Zararın nasıl telafi edileceğini bilmiyorum"
Soyadını açıklamak istemeyen bir restoran sahibi Volker de en büyük sorunun virüsün bulaşmasından endişe eden müşterilerin gelmemesi olduğunu söyledi.
Siyasetçilerin halka yönelik "evde kalın" söylemlerini de eleştiren Volker, bunun yerine dikkatli ve temkinli bir şekilde restoranlara gidilmesinin ve güvendikleri arkadaşlarla bir araya gelinmesinin tavsiye edilebileceğini ifade etti.
Volker, salgının kendilerini çok etkilediğini, mart ayından mayısa kadar karantina uygulandığını ve restoranların kapalı tutulduğunu anımsatarak, "Ekonomik zararın nasıl telafi edileceği ve bu zararın nasıl tamir edileceği sorulara bir cevap bulamıyorum. Zaman gösterecek. Günden güne, haftadan hafta bakmak lazım. Orta ve uzun vade için hesap yapamıyorum. Çünkü her an hükümet tarafından bize sınırlama getirebilecek yeni bir karar çıkabilir." şeklinde konuştu.
"Rezervasyonlar iptal ediliyor, koronavirüs boynumuzu kırdı"
Gelecek aylardaki durumu şimdiden öngöremediğini anlatan Volker, normal dönemlerde şimdiden yakın gelecekteki hafta sonlarının özellikle cuma ve cumartesi günlerinde restoranın tamamen dolu olduğunu belirterek, "Ancak şimdi çok yer var. Yapılan rezervasyonlar iptal ediliyor. Açık söylemek gerekirse korona bizim boynumuzu kırdı. Ciromuz yüzde 20’lere kadar düştü. Bu çok zor." dedi.
Volker, bu zararı restoran gibi işletmelerde telafi etmenin zor olduğunu ifade ederek, biraz gelir elde etmek için gelecek hafta "al-götür" uygulamasına geçeceklerini kaydetti.
Ölümlere, vaka sayılarına ve bulaşma oranına bakıldığında Almanya'da salgınla mücadelede şimdiye kadar iyi bir kriz yönetiminin ortaya koyulduğunu aktaran Volker, bu açıdan siyasetçilere bir eleştiri getiremediğini vurguladı.
Volker, Kovid-19'dan zarar gören işletmelere devletin verdiği yardımların bu işletmelere daha hızlı ulaşması gerektiğinin altını çizerek, taleplerin incelenmesinin 4 ila 8 hafta arasında sürdüğünü, bu süre içinde işletmelerin iflasla karşı karşıya kaldığına işaret etti.
Salgın sırasında çok büyük etkinliklere gidilmemesi gerektiğini vurgulayan Volker, ancak restoranlarda salgına karşı alınabilecek önlemlerin alındığını ve müşterilere hizmet etmek istediklerini kaydetti.