Almanya’nın başkenti Berlin’de bir mağazada kasiyer ve polisin, siyahi kadına ırkçı tutumu tartışmalara neden oldu.
Sosyal medyadan yapılan paylaşımlar ve yerel basınındaki haberlere göre, 24 yaşındaki Vanessa H. temizlik ve hijyen maddeleri satılan bir mağazada aldığı ürünleri banka kartıyla ödemek istedi.
Kasiyer, banka kartında Alman soyadı yazdığını, bu nedenle sahibinin siyahi olamayacağını iddia ederek, müşteriyi sahtecilikle suçladı.
Kasiyer ve Vanessa H. arasında tartışma çıkması üzerine, müşteri ırkçı saldırıya uğradığını belirterek polis çağırdı.
Haberlerde polisin de müşteriye inanmadığı aktarılarak, polisin kadını tehdit ettiği öne sürüldü.
Vanessa H. Almanya Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin bünyesinde bulunan RBB'ye yaptığı açıklamada, polisin kendisine kabul edilemez şekilde davrandığını dile getirerek, gayet iyi şekilde konuştuğu Almancasının bile sorguladığını anlattı.
Ayrıca Vanessa H. polisin kendisine şikayette bulunduğu takdirde hapse girebileceğini söylediğini iddia etti.
4 yaşındaki oğlunun da yaşananlara şahit olduğunu aktaran genç kadın, "Oğlum eteğimden çekerek hapse girip girmeyeceğimi sordu." dedi.
Berlin'de ırkçılığa ve polis şiddetine karşı düzenlenen gösterilerde, “Siyahların hayatı önemli” şeklinde sloganlar atıldığını anımsatan Vanessa H. "Birkaç gün sonra hayat normale dönüyor ve yine ırkçı saldırılara uğruyorsun. Kendimi durumda tuhaf hissettim." şeklinde konuştu.
Berlin polis sözcüsü Michael Gassen ise polis yönelik suçlamaların çok ağır olduğunu belirterek, ''Olayı tüm sonuçlarıyla tamamen aydınlatmak istiyoruz.'' ifadesini kullandı.
Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’nin hafta başında yayımladığı raporda, ülkede 2019’da ayrımcılığa uğradığını belirterek şikayette bulunanların saysının 2018’e göre yüzde 3,6 artarak 3 bin 580’e yükseldiği bildirilmişti.
Bu şikayetlerin yüzde 33'nün etnik köken nedeniyle ayrımcılıktan şikayet, yüzde 26'sının da alışveriş, banka işlemi, konut arama gibi günlük hayatta gerçekleşen ayrımcılığa ilişkin şikayetler olduğu kaydedilmişti.
Raporda, pek çok kişinin çeşitli sebeplerden şikayette bulunmak istemediğine dikkat çekilerek, bu rakamların ''buz dağının görünen yüzü'' olduğu ifade edilmişti.