Almanya’da sağlık sistemi dijitalleşme sürecinde önemli bir adım atarak, tüm sigortalılara elektronik hasta kaydı (ePA) uygulamasını sunmaya başladı. Ancak, bu yenilik, özellikle psikiyatrik hastalıkları olan bireyler için endişe kaynağı haline geldi. ePA, hasta bilgilerini dijital ortamda saklayarak sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmayı amaçlasa da, bazı hastalar bu uygulamanın hassas verilerinin güvenliği konusunda ciddi kaygılar taşıyor.
ePA ve Psikiyatrik Hastalıklar: Güvenlik Riskleri
ePA sistemi, sağlık profesyonellerinin hastaların tıbbi geçmişine daha hızlı erişebilmesini sağlasa da, psikiyatrik tedavi gören bireyler için bu durum özel bir risk oluşturuyor. Özellikle psikoterapi, psikiyatri tedavisi veya ruh sağlığı ile ilgili kişisel bilgiler, genellikle oldukça hassas veriler olarak kabul edilir. Bu verilerin ePA’ya kaydedilmesi, tedavi sürecinde kişisel mahremiyetin ihlali riskini doğuruyor.
Almanya Psikologlar Birliği (BDP), ePA sistemindeki verilerin, hasta onayı olmadan farklı sağlık profesyonelleri tarafından erişilebileceğini vurguluyor. Bu durum, özellikle psikiyatrik tedavi gören hastalar için ciddi bir güvenlik açığı oluşturuyor. Örneğin, bir hasta psikoterapi seanslarının içeriği veya psikiyatri tedavisine dair bilgilerinin, yalnızca tedavi eden doktorları değil, hastanın tedavisiyle ilgisi olmayan sağlık çalışanları tarafından da görülebilmesi riski taşıyor.
Gizlilik ve Güvenlik Önlemleri
BDP, ePA’nın hastaların özel verilerini koruyacak güvenlik önlemleriyle güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle, hastaların psikiyatri veya psikoterapi geçmişi gibi hassas bilgilere kimlerin erişebileceğinin belirlenmesi, mahremiyetin sağlanması adına kritik bir önlem olarak öne çıkıyor. Ayrıca, bu verilerin belirli kişilerden saklanabilmesi, hastaların mahremiyet haklarını daha güçlü bir şekilde koruyabilir.
Bir diğer endişe ise, ePA sistemine kaydedilen bilgilerin, özellikle psikiyatri tedavisi gibi hassas süreçlere dair bilgilere, tedavi sürecinin dışında kalan personel tarafından da erişilebilmesidir. Bu durum, yanlış anlaşılmalara yol açabilir ve tedavi sürecinin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Örneğin, hastanın psikoterapi geçmişinin, işyerindeki yöneticiler veya sigorta şirketi gibi ilgisiz taraflar tarafından öğrenilmesi, hastanın iş hayatını veya sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.