İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "14 gün önce Suriye'nin bir tarafında bizim kırsalda bitirdiğimiz MLKP ile Amerikalılar görüştü. Ne görüştüklerini de biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, Van, Diyarbakır Mardin'e kayyım atanmasına ilişkin kararın siyasi değil, hukuk çerçevesi içinde alınan idari bir karar olduğunu kaydetti.
Mardin, Van ve Diyarbakır büyükşehir belediyelerine kayyım atama kararına ilişkin Bakan Soylu, alınan kararın siyasi bir karar olmadığını, hukuk çerçevesi içinde alınan idari bir karar olduğunu kaydetti.
"Terör örgütü belediyeleri kendine hizmet eden bir merkez haline getirecek, oradan kendine finansal, insani ve lojistik gibi kaynaklar gerçekleştirmeye çalışacak. Devlet bunu görecek, mahkemeler bu konuda dava açacak. Biz ne yapmalıyız? İki gündür Türkiye bunu tartışıyor." diyen Soylu, 3 belediye başkanı hakkında terör örgütüne yardım etmek, terör propagandası yapmak ve üye olmaktan soruşturma ve kovuşturma olduğunu dile getirdi.
Soylu, "Bir tanesi çıkıp da 'ben terör örgütünün üyesi değilim' dedi mi? Hiçbirinden bir ses çıkmadı hala, çıkamaz da... Polisi öldüren teröristin mezarını ziyaret ediyor. Bu bir kamu görevlisi. Anayasanın 127. Maddesinin bize verdiği yetkiyle, terör örgütüyle bağlantısını gördüğümüz zaman bununla ilgili suç duyurusu yaparız. Bana, 'bir tehdit görüyorsan bunu şu çerçeve içinde açığa alabilirsin' diyor. Terörle iltisakını bulup, aldığınız andan itibaren oradaki yapı tamamen sizin geçici bir başkanvekili atamanızı getiriyor. Bir vali, kaymakam veya dışarıdan da birini atayabilirsiniz." değerlendirmesini yaptı.
Mahkemeler tamamlanıp, belediye başkanları ceza alırsa yeniden seçimlerin yapılacağını ifade ederek, şöyle devam etti: "Adam aldı parayı aktardı dağa, bunun sorumlusu ben olmayacak mıyım, bana sormayacak mı bu millet, 'sen ne iş yapıyorsun, biz sizi niye getirdik?' demeyecek mi? Bütün bunlara sessiz mi kalalım? Ahmet Türk içeriden niçin çıktı? Sağlık sebebiyle çıkan bir kişi adalet yürüyüşüne katıldı sonra partisinin belediye başkanı oldu. Göz mü yummalıyız? İçeriden sağlık sebepleri üzerinden hile yaparak çıktı. Diyarbakır manevi kültürümüzün en güçlü vilayetidir. Şimdi Diyarbakır'da sahabeler var. İki tane peygamber var. Böyle bir şehirde sahabe ismini çıkaracaksın, bir terörist ismini koyacaksınız. Biz de yönetme yetkisini vatandaşın verdiği biri olarak, 'tamam siz bunları yapabilirsiniz' mi diyelim? Biz bu gece Türkiye'nin önemli bir merkezine giden bombayı Şanlıurfa'dan çıkarken yakaladık. Bundan tam bir hafta önce onun tam 4 katı büyüklüğündeki bir bombayı daha yakaladık. Yılbaşından bu güne kadar 160 önemli olayı engelledi bizimkiler. Bunlardan bir tanesi gerçekleşmiş olsaydı uluslararası problem haline gelecekti. Biz neyle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz, bu insanlar bu iklimi oluşturuyor. Diyarbakır, Vanlı ve Mardinli kardeşlerimiz, 'biz bunların ne yaptıklarını biliyoruz, bunların yönetme kabiliyeti yok, hizmeti ilk kez bu kayyımlarla yaşadık' diyorlar. Bunu oradaki vatandaş söylüyor."
" 'Siz PKK ile berabersiniz' diyoruz. Bir tanesi de çıkıp 'hayır' demiyor"
"İki günden bu yana 'siz PKK ile berabersiniz' diyoruz. Bir tanesi de çıkıp 'hayır' demiyor. HDP, bugün PKK'nın söylediği çizginin bir milim dışına çıkamayacak bir kabiliyete sahiptir. Bunu bu kadar açık söylüyorum." diyen Süleyman Soylu, şunları söyledi: "HDP'nin kapatılıp kapatılmaması yargının kararıdır. Iğdır belediye başkanını niçin görevden almadık? Eğer suçu yoksa almıyoruz, niye alalım? Biz kanuna kurala, yaptığı işlere ve karşı karşıya kaldığı soruşturmalara bakıyoruz. AK Partili belediye bir başka işle karşı karşıya olduğu zaman aldık. İçişleri Bakanlığım döneminde bir kaç AK Partili belediyeyi de aldım, bir kaç CHP'li ve MHP'li belediyeyi de aldık. MHP'den hiç bir itiraz gelmedi, 'bu adamı neden aldınız?' denmedi. Burası demokratik, hukuk devletidir. Seçilmiş diye hukuk kurallarını kimse istismar edemez. Hepimiz hukuk içinde kalmak zorundayız. Hukuktan başka sığınacağımız liman yoktur."
Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlıklarında yapılan görevlendirmelerden sonra batıdaki illerde de bu şekilde gelişmelerin olabileceği yönündeki söylemlere değinen Soylu, "İstanbul, Ankara, başka vilayetlerde yıllardan beri bunlar belediye başkanlığı yapıyorlar. Yapıyorlar mı? Kimin dokunduğu var? İşini yapıyorsa başımızın üstünde yeri var. Ama yarın bir yolsuzluk yaparsa... AK Partili belediye de dahil CHP'li belediye de dahil. Biz o yolsuzluk yapan belediyeyi ne yapacağız?" diye konuştu.
Soylu, "Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu görevden almalar için değerlendirmelerde bulundu. Bu iki eleştiriyi nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: "Sayın Gül cumhurbaşkanlığı yaptı. Sayın Davutoğlu başbakanımızdı ben de kabinesindeydim. Ben bu iki eleştiriye de üzülüyorum. Hakikaten üzülüyorum. Devlet adamlığı sorumluluğu... Dünkü konuşmaları da çok net bir şekilde biliyoruz. Bugünkü konuşmaları da biliyoruz. Seçimle gelen elbette ki seçimle gider. Binlerce insan seçimle geliyor ve seçimle gidiyor. Burada konuşulan şey terör. PKK ile iltisaklı ve terör bağlantılı birisinin tedbiren alındığı andan itibaren eğer buna bir itiraz oluyorsa, bu siyasal bir itirazdır. Buna sadece üzülürüm."
"MLKP ile Amerikalılar görüştü"
Türkiye'nin bölgesel manada artan gücünü ve etkinliğine değinen Soylu, devletin bugün çok güçlü olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "PKK'nın arkasında kimin olduğunu bilmiyor muyuz? Bugün güvenli bölge diye saldıranlar acaba orada niçin varlar? Neden Amerika orada, neden dünyanın bütün ülkeleri oraya heves ediyor? Size başka örnek vereyim. Çok yakın zamanda. Bundan 14 gün önce Suriye'nin bir tarafında bizim kırsalda bitirdiğimiz MLKP ile Amerikalılar görüştü. Ne görüştüklerini biliyoruz. Ne görüştükleri de bize kalsın. Hem de kimle... İsim isim, kimlerle... Biz devletiz ve bunları bilmek zorundayız. Her türlü görevleri vardı. Askeri diplomatik... PKK ile ilişkilerini de söylerim. Nereye gittiklerini, nerede beraber olduklarını. Şahin Cilo kim? PKK'nın bir unsuru. Birlikteler. Neden ayağa kalkmadı dünya? Birleşmiş Milletler'e gidiyor Şahin Cilo kravat takıyor, orada imza atıyor. Ne diyor? 'Ben çocuk terörist almaktan vazgeçeceğim.' Bu kadar basit." ifadelerini kullandı.
Süleyman Soylu, akşam saatlerinde yaşanan başka bir gelişme hakkında bilgiler vererek, "Bir saat önce Kızıltepe'den yine bir vilayetimize giden bir bombayı arkadaşlarımız yolda yakaladı. Bakın biz dünyanın en önemli bölgesindeyiz. Onlar 'Lanet olsun.' diyor. Biz 'Şükürler olsun.' diyoruz. Dünkü Türkiye değiliz. Güçlü bir ülkeyiz. Şanlıurfa'daki patlayıcının dışındaki ikinci bir patlayıcı. Nasıl bir ülkede ve coğrafyada yaşadığımızı hep beraber değerlendirmeliyiz." diye konuştu.
Teröristbaşının mektubu
Yerel seçimlerde gündeme gelen terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın mektubu, Osman Öcalan'ın verdiği demeçlere ilişkin "O ara dönemde yaşanan röportaj meselesi ve mektup konusuyla alakalı ne söylersiniz?" şeklindeki soruya, Soylu, "Bir tek cümle söyleyeceğim. Devlet terör örgütüyle her türlü mücadeleyi yapar. Asimetrik her türlü mücadeleyi yapar ve yapmaya hakkı vardır. İstediğini istediği şekilde de yönetir. Bu kadar basit. Devletlerin böyle bir hakkı vardır. Devlet asimetrik her türlü mücadeleyi yapar. Bu kadar açık." yanıtını verdi.