Tekirdağ'da, Batı Trakya Türklerinin yürekli yiğidi, azınlık haklarını savunmak için verdiği mücadeleyle tanınan, 1995 yılında hayatını kaybeden Dostluk Eşitlik Barış Partisinin (DEB) kurucusu ve ilk genel başkanı Dr. Sadık Ahmet anıldı.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Balkan Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından rektörlük konferans salonunda düzenlenen panel, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Panelde TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un mesajı okundu.
Panelde, Dr. Sadık Ahmet'in Batı Trakya Türkleri için yaptığı mücadelenin hiçbir zaman unutulmayacağını söyleyen NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, "Türk" dediği için hapse atıldığını kaydederek, şöyle konuştu: "Batı Trakya'daki Müslüman Türklerin haklarını koruyan ve 26 yıl önce hayatını kaybeden Sadık Ahmet'i saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Sadık Ahmet, Batı Trakya'da, Yunanistan'da baskı ve zulüm gören binlerce Türk halkının liderliğini üstlenmiş değerli bir doktor ve siyasetçidir. Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türk'ünün de doğup büyüdüğü yerde insanca, diline, dinine, gelenek ve göreneklerine saygılı yaşayabilmesini istiyordu ve bekliyordu. Sadece Türk olduğu ve Türk söyleminde bulunduğu için hapse atılmıştı. 'Türk olmak suçsa Türk'üm ve öyle kalacağım' sözleri Gümülcine'den tüm Batı Trakya'da yaşayan Müslüman Türklerin umudu olmuştur."
Sadık Ahmet'in eşi ve DEB Onursal Başkanı Işık Ahmet, eşinin Batı Trakya'da yaşayan Türkler için verdiği mücadeleleri anlattı. Ahmet'in Batı Trakya'daki Türklerin eşit vatandaş olarak insanca yaşamaları gerektiğine inandığını belirten Ahmet, "Çok hırpalandı, mahkemelere çıktı. Ailecek çok rahat günümüz yoktu. Ben de eşi olarak onun kararlılığını görünce hep ona destek oluyordum. Onunla dayak yiyordum, onunla seviniyordum. Zor bir hayatımız vardı. Genel cerrahtı 'bana ne' dese belki de ona bir şey olmayacaktı ama toplum ezilecekti ve biz sesimizi duyuramayacaktık." ifadelerini kullandı.
Balkan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Sezai Öztaş, Batı Trakya'da Türklerin varlığının tarih boyunca farklı devletlerle devam ettiğini vurguladı. Osmanlı ile Batı Trakya'da 500 yıl Türk hakimiyeti yaşandığını belirten Öztaş, şöyle konuştu: "Batı Trakya 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan'a bırakılmış ve Batı Trakya Türklerine bu anlaşma ile azınlık statüsü verilmiştir. Lozan Antlaşması'ndan günümüze kadar olan dönemde Batı Trakya Türkleri milletvekili olarak Yunanistan parlamentosunda yer alma mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadelenin en önemli kahramanlarından birisi Sadık Ahmet'dir. Dr. Sadık Ahmet önderliğinde Türk azınlıklarını savunma mücadelesi başlamış, bu mücadele 1985-95 yılları arasında Türk ve dünya kamuoyunun dikkatini çekmeyi başarmıştır. O demokratik yollardan hak arayan, kararlı ve dürüst bir liderdi."