Ukrayna’nın geleceği üzerine kritik gelişmeler yaşanıyor. Fransa, Almanya ve İngiltere’nin liderleri, “Gönüllüler Koalisyonu” adı altında düzenlenen çevrim içi zirvede bir araya gelerek Ukrayna’da barış sürecinin önemine dikkat çekti. Zirveye katılan liderler, barışın sağlanabilmesi için Ukrayna’nın sürecin merkezinde bulunması gerektiğini vurguladılar.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
İngiltere Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile beraber ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in katılımıyla zirve gerçekleştirdi. Zirvede, barış sürecinin uluslararası güvenlik açısından taşıdığı kritik öneme de vurgu yapıldı.
Liderler, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma yönündeki çabalarını desteklediklerini belirterek, barışın sağlanması için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade ettiler. Açıklamada, “Ukrayna’da barışa giden yol, Ukrayna olmadan belirlenemez. Diplomatik çözüm, Ukrayna’nın ve Avrupa’nın hayati güvenlik çıkarlarını korumalı” mesajı öne çıktı.
Barış Sürecinin Dört Temel İlkesi
Açıklamada, Ukrayna’daki barış sürecine dair dört temel ilke sıralandı:
- Anlamlı müzakereler: Ateşkes veya düşmanlıkların kalıcı olarak durması şartıyla gerçekleştirilebilir.
- Yaptırımların güçlendirilmesi: Eğer ateşkes kabul edilmezse, Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımların artarak devam etmesi gerektiği vurgulandı.
- Uluslararası sınırlar: Güç kullanılarak değiştirilemeyeceği belirtildi.
- Güvenlik garantileri: Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunabilmesi için güçlü güvenlik garantilerine sahip olması gerektiği ifade edildi.
Koalisyon, çatışmalar sona erdiğinde bölgedeki güvence gücünü konuşlandırmaya istekli olanların planlarının olduğunu belirtti. Ayrıca, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne veya üçüncü ülkelerle işbirliğine herhangi bir sınırlama getirilemeyeceği açıklandı.
Açıklamanın devamında, Rusya’nın Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO’ya katılım sürecini veto etme hakkının olmadığına da dikkat çekildi. Bu, uluslararası arenada güç dengelerinin nasıl değişebileceğine dair önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.