Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Almanya’daki temasları kapsamında Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğunda düzenlenen “VI. Meslek Eğitim Borsası” etkinliğine katıldı.
Köln Başkonsolosluğunca mesleki eğitim alanında yürütülen çalışmaların gençlere ışık tuttuğunu belirten Laumann, mesleki eğitim sürecinde ailelerin katkılarının önemine dikkati çekti.
Görüşme sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Bakan Bilgin, "Bakanlığımızın önünde olan sorunları dosya dosya açıp ele alıyoruz. Bunlardan biri kamuda çalışan sözleşmeli personel konusu yaklaşık 516 bin kişiyi ilgilendiren bir sorun. O dosyamızı bitirmek üzereyiz, çalışmaları teknik olarak bitirdik ve karar aşamasında. Onun dışında geçici işçiler sorunu var, bu sorunu çözeceğiz. Bir de taşeron işçiler var. Yaklaşık 1 milyon taşeron işçi kadrolu hale getirildi. Bunlardan kalan kişi sayısı o dönem 95 bindi, bugün sayı değişmiş olabilir. Bunların kadro sorunu var, bununla ilgili çalışmamız sürüyor" ifadelerini kullandı.
Bilgin, EYT konusundaki çalışmalarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Aralık ayında meclise intikal ettirmeyi düşündüğümüz, üzerinde çalışmaların hala devam ettiği ama belli bir aşamaya geldiğimiz EYT yani emeklilikte yaşa takılanlar sorunu var. Bu sorunun da aralık ayında tamamlanarak TBMM'ye intikal edeceğini kamuoyuyla paylaştım. Tabii orada 1999'da yapılan bir reform var, o reformdan önce işe başlayanların sorunu. Çünkü emeklilikte 3 şart var, bunlardan birisi gün sayısı, diğeri çalışma yılı ve bir de yaş şartı var, bunların üçünü tamamlamış olmak gerekiyor. Kanun çıktıktan sonra bu şartlar belirlenmiş, biz orada kanunun çıkmadan önceki döneminde bu şartlardan yaş şartına takılanlar bu meseleyi dile getiriyorlar. O sorunu da aralık ayında TBMM'nin iradesine hazır hale getireceğiz."
Asgari ücret konusuna da değinen Bilgin, "Biz geçtiğimiz dönemde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en yüksek asgari ücreti geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla yaptık ve yılbaşı itibarıyla uygulanmaya başlandı. Yüzde 50 bir artış yaptık arkasından temmuzda bir düzenleme yaptık. Aritmetik olarak yüzde 80'in üzerinde bir artış yaptık, kümülatif olarak da yüzde 95 civarında bir artış gerçekleştirdik. Yüksek enflasyon var, onun yıpratıcı ve asgari ücretin etkisini azaltan tesirleri var. Bunları dikkate alarak yıl sonunda da asgari ücreti enflasyonu hesaba katarak ve toplumun emekçilerini koruyacak bir düzeyde yeniden belirleyeceğiz. Bundan kimsenin endişe etmemesi gerekir. Türk devletinin temel özelliği sosyal bir devlet olmasıdır. Sosyal devlet çalışanlarına, emekçilerine karşı onları koruyucu tedbirleri alan devlettir" diye konuştu.