Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Gençlik Sarayı'nda gerçekleştirdiği baş başa görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Karabağ zaferinin başta liderliğini yapan İlham Aliyev olmak üzere, onun şahsında tüm Azerbaycanlılara mübarek olmasını dileyen Erdoğan, "Gerçekten 44 günlük bir savaş sonrasında ortaya çıkan netice Azerbaycan'daki kardeşlerimizi nasıl sevindirdiyse aynı şekilde Türkiye'deki kardeşlerini de sevindirmiştir. Bu gerek şahsımızda gerek tüm milletimizin şahsında yaşanan bir sevinçti." diye konuştu.
Gerek hükümet, gerekse parlamentonun büyük bir kısmı olarak bu sevinci beraber yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, buna yazılı ve görsel medyanın büyük kısmının da aynı şekilde katıldığını ve bu zaferi kutladığını, mesajlarını da bu istikamette verdiğini söyledi.
Bu törenlere Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in davetiyle geldiğini anımsatan Erdoğan, "Caddedeki o heyecanı gördüğümüz zaman böyle bir zaferin neticesinde ancak coşku böyle olurdu, bu şekilde olurdu bunu gördük. Tabii ki böyle bir zaferi tebrik etmek, mübarek olsun demek herhalde bizim de görevimizdir. Rabbim bundan sonraki süreci inşallah başarılarla dolu olarak devam ettirmeyi de nasip etsin." ifadelerini kullandı.
"Amerika, Rusya, Fransa niçin bu kadar oyalandı?"
Bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de Karabağ konusunun neden bugüne kadar sürüncemede kaldığını konuştuklarını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"30 sene niçin Karabağ'da bu çile çektirildi? Bu Minsk Üçlüsü denilen üçlünün işi neydi? Bunlar dünyanın en güçlü ülkeleriydi. Amerika, Rusya, Fransa niçin bu kadar oyalandı, neden neticelendirilmedi? Acaba bunu neticeye kavuşturamaz mıydılar, kavuştururlardı. Neden o zaman oyalandı? Fakat daha sonra çok daha olumlu mesajlar gelmeye başladı. Bunların başında da Fransa devamlı kardeşimi arıyordu, ondan neticeler elde etmeye çalışıyordu. Tabii zaman zaman bize de ulaşmak istedi ama doğrusu biz de dönmedik, çünkü biliyorduk ki dert başkaydı ve bunu da özellikle kardeşlerimiz artık 'göbeğimizi keseceğiz' dediler, adımı attılar, adımı attıktan sonra da zaten iş yürümeye başladı. İş yürümeye başladıktan sonra da biz burada Sayın Putin ile görüşmeler yaptık. Aynı şekilde işin diplomasi boyutunu Dışişleri Bakanım Mevlüt Bey yürüttü. Özellikle bu noktada istihbarat boyutu yürütüldü, savunma boyutu yürütüldü. Bütün bu çalışmalarla birlikte de hava çok daha farklı şekilde gelişmeye başladı. Hele hele burada Sayın Putin'in yaklaşımlarını bir kenara koyamam, onun olumlu yaklaşımları da bu süreci olumlu istikamette götürmeye yardımcı oldu ve iş bu noktaya kadar da nitekim şu anda gelmiş bulunuyor."
Altılı platform önerisi
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ifade ettiği platform konusunu kendisinin de çok önemsediğini dile getiren Erdoğan, Aliyev'in "Gerekirse altılı bir platform da oluşturabiliriz." dediğini anımsattı.
Altılı platformu Rusya Devlet Başkanı Putin'in de kabullendiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: "Neydi o altılı platform? Rusya-Türkiye-Azerbaycan-İran-Gürcistan eğer kabullenir, uyarlarsa Ermenistan da bu platformun içerisinde yer alabilir. Böylece altılı platformla bir bölgesel barışı tesis edelim dendi. Şimdi bölgesel barışın bu bölgedeki ülkelere getireceği yükler vardı. Bu yüklerin altyapı, üstyapı, siyasi, bunun yanında diplomatik birçok yüklediği görevler vardı. Bugün de yine kardeşime söyledim. Eğer bu konuda olumlu adım atıldığı takdirde biz de kapalı olan kapılarımızı açarız. Yeter ki bu olumlu adımlar atılmış olsun. 'Kapılarımızı Ermenistan'a kapatalım' diye bir derdimiz yok. Çünkü biz barışın güvercinleri olmak istiyoruz, barışın adımlarını yapmak istiyoruz. Bizim Ermenistan halkına bir kinimiz yok. Sıkıntı Ermenistan'ın yönetimiyledir. Benim ülkemde 100 bini aşkın Ermeni vatandaşım var."
Fransa Meclisi'nin Karabağ kararı
Erdoğan, Ermeni vatandaşlarının içinde vatandaşlık hakkını elde edenlerin yanında elde etmeyenlerin de olduğuna değindi.
Vatandaşlık hakkını elde edemeyenleri misafir ettiklerini belirten Erdoğan, "Niye? Bizim insanlara bir kinimiz yok. Maksat özellikle bu barışı hakim kılalım, egemen kılalım, adımı da buna göre atalım ama burada liderlikler çok önemli. Kalkıp da sen Karabağ'ı kendi meclisinden geçirdiğin bir kararla 'burası artık devlettir, biz burayı bu şekilde tanıdık' deme hakkına sahip değilsin. Ya bunu kalkıp da Paşinyan bile kabul etmiyor. Sen kalkıyorsun Macron olarak böyle bir şey getirip Meclisinden geçirmeye yöneliyorsun. Demek ki daha siyaseti öğrenememiş. Devlet yönetimini de anlamamış, öğrenmemiş. Nerede, ne, nasıl olur, bunu da bilmiyor. Yarın bana kızacak, belki bu akşam kızacak o ayrı mesele ama öyle de olsa biz hakkı söylemek zorundayız. Bunu söylemezsek zaten görevimizi yapmış olmayız ama bunları başaracağız." ifadelerini kullandı.
"Şuşa'yı o tarihi ile yaşamak, görmek bizler için de bir aşk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün düzenlenen törenler ve heyecanın Azerbaycan'da farklı bir durum ortaya koyduğunu vurguladı.
Azerbaycan'ın bu yeni oluşumun ardından bölgede alt ve üstyapı konularında çok ciddi adımlar atacağı bilgisini veren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu adımlarla beraber süratle temennimiz odur ki şöyle yaz mevsimiyle beraber yapılan yeni yollardan... Tabii öğrendiğim kadarıyla inşallah yollar yapılacak, demir yolları yapılacak. Bu konuda kararı zaten Sayın Başkan vermiş. Bütün bu yollarla beraber yani Nahçıvan'dan Zengilan'a, Zengilan'dan kuzeye bütün bu yollar yapıldığı zaman hava değişecek. Buraları bitirin de ondan sonra Şuşa'ya gelelim dedik. Şuşa bir tarih. Şuşa'yı o tarihi ile yaşamak, görmek bizler için de bir aşk. Bunu da yaşayalım, gazilerimizin ruhlarını da şad edelim dedik. Gaziler verdik, şehitler verdik. Gazilerimiz yaralı. Onlara Allah'tan şifalar diliyoruz. Bu şehitlerimiz bir şeye inanarak şehit oldular. Bütün bu şehitlerimizin ruhaniyetini taltif etmemiz lazım. O ruhaniyetin, o mekanlarından bu sedayı bizim duymamız lazım. Duyar mıyız? Duyarız. Çünkü onlar ölü değildirler. Gazilerimizi görünce ayrıca mutlu olduk. Bunlar boşuna gazi olmadılar. Bu gazilik Karabağ'ı gerçek sahiplerine kazandırmak içindi. Bu gaziler bunu verdikleri şehitlerle beraber başardılar."
"Ermenistan her şeyi yakıp yıktı"
Ermenistan güçlerinin bulundukları yerlerde ne var ne yok her şeyi yakıp yıktığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Camileri yakıp yıktılar, hatta bunlar kiliseleri de yakıp yıktılar. Bunları anlamak, tanımak mümkün değil. 20 yıl önce geldiğimde nasıl bir Bakü vardı, bugün nasıl bir Bakü var? Tamamen değişti. İşte bunu 20 yıl öncesinden bugüne getiren Azerbaycan yönetimi orayı da hiç gecikmeden Allah'ın izniyle ben inanıyorum ki orayı da hiç gecikmeden 3-5 yıl içerisinde çok daha farklı bir hale getirecektir. Bu kudret İlham kardeşimde, çünkü bunu ispatladı. Bugün kabir ziyaretlerindeyken Eski TBMM Başkanımız İsmail Kahraman Bey, çok farklı bir Bakü ve Azerbaycan gördüğünü söyledi. Ben bunu 20 yıl içinde çok yaşadım. Yaz mevsiminde bile geldiğimizde Karabağ'ın nasıl değiştiğini göreceğiz. Bugün atılan imzalar aslında sadece sembolik bazı imzalardır. Atılacak daha çok imzalar var. Bu imzalarla Azerbaycan, Karabağ çok daha farklı bir şekilde yükselişine devam edecektir. Allah yar ve yardımcınız olsun."
Aliyev'e ve Azerbaycan halkına başarılarının artarak devamını dileyen Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere acil şifa temennisinde bulundu.
İki ülke arasında anlaşmalar
Bu arada, ortak basın toplantısı öncesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in huzurunda iki ülke arasında 3 anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda "Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 25 Şubat 2020'de Bakü'de İmzalanan Karşılıklı Vize Muafiyetine Dair Anlaşma'ya Getirilen Değişikliklere Dair Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 1 Numaralı Protokol" Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov tarafından imza altına alındı.
"Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı" ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev tarafından imzalandı.
"Azerbaycan Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Arasında Mutabakat Zaptı" da Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile Azerbaycan Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Memmedov tarafından imza altına alındı.
BMC şirketiyle Bakü Ulaşım Başkanlığı arasında satış sözleşmesi, BMC AZ ile Azerbaycan otoyolları devlet acenteliği arasında 5 yıllık hizmet sözleşmesi de imzalandı.
Ayrıca iki ülke lideri, bugünkü geçit töreni anısına bastırılan posta pulu ve birinci gün zarflarını mühürledi.
Programda, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları, MİT Başkanı Hakan Fidan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Mahir Ünal ve Efkan Ala, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan'dan ayrıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak "TRK" ile TSİ 21.00'de Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den Türkiye'ye hareket etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Bakü Haydar Aliyev Havalimanı'ndan Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Yagub Eyyubov, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ramiz Hasanov, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral ve diğer ilgililer uğurladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mahir Ünal ve Efkan Ala, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Bakü'den ayrıldı.