Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin avlusunda büyükelçileri karşılayarak, bir süre sohbet etti. Kalın Ayasofya'ya ilişkin bilgi verdikten sonra büyükelçilerle birlikte camiye girdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın ve büyükelçiler, caminin içinde aile fotoğrafı çektirdi. Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa ile bazı büyükelçiler, camide namaz kıldı.
Kalın, büyükelçilerle caminin üst katındaki restorasyon çalışmaları devam eden galeriyi gezdi.
Ziyarette Kalın ve büyükelçilere, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İl Müftüsü Mehmet Emin Maşalı ve Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Murat Tamer de eşlik etti.
Kalın: Ziyaret sırasında büyükelçilere caminin tarihiyle ilgili kısa bilgiler verdik
İbrahim Kalın, 30 ülkenin büyükelçisi ile Ayasofya-i Kebir Camii ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ayasofya'nın 86 yıl sonra camiye çevrilmesinin çok önemli tarihi bir olay olduğunu, bunun uluslararası yansımalarının da olduğunu belirten Kalın, burada yaptıkları çalışmaları göstermek adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla değerli büyükelçileri bugün davet ettiklerini söyledi.
İbrahim Kalın, "Sayın Valimiz, Bakan Yardımcımız, İl Kültür ve Turizm Müdürümüz, diğer arkadaşlarımız bugün yaklaşık 30 ülkenin büyükelçileri ile Ayasofya'da yapılan çalışmaları birlikte görme imkanımız oldu. Kendilerine hem Ayasofya'nın tarihi, dini kimliği ve kültürel mirasıyla ilgili bilgiler verdik hem de yeni düzenlemeler, perde sistemi nasıl, cemaat nereden giriyor çıkıyor, turistler, ziyaretçiler nereden girip çıkacaklar, bunlar hakkında bilgi verdik." diye konuştu.
Ayasofya'nın aynı zamanda bir külliye olduğunu hatırlatan Kalın, şöyle devam etti: "Burada sıbyan mektebi var, aşevi var, Ayasofya Medresesi var. Yani her yönü ile ilim, kültür merkezi, bir sosyal hayat merkezi aynı zamanda. Burası Osmanlı döneminde bir teşrifat camii olarak da kullanılmış. Yani önemli görüşmelerin, kabullerin, ziyaretlerin de gerçekleştiği bir büyük cami. Zaten adı da Cami-i Kebir olarak geçiyor. Bunun Ayasofya'ya yüklediği çok yeni kimlik katmanları var. Dolayısıyla buranın hem Osmanlı'nın siyasi tarihinde hem kültürel ve dini tarihinde hem de estetik tarihinde çok önemli bir yeri var. Bütün bu yönlerini büyükelçilerimize anlattık, aktardık. Özellike Ayasofya'nın cami olmasıyla birlikte tarihi ve kültürel mirasının ve kimliğinin korunacağı konusunda zaten en ufak bir tereddütümüz yok. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu müteaddit kereler ifade ettiler."
Ayasofya-i Kebir Camii'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, İstanbul Valiliği'nin ve diğer birimlerin kapsamlı bir çalışma yaptığını, çok kısa sürede hazırlandıklarını belirten İbrahim Kalın, "Her ne kadar korona şartlarında sayı sınırlandırılmış olsa, mesafe konulmuş olsa da buraya ilgi alakanın çok üst düzeyde olduğunu görmekten de son derece memnunuz. Gelenler gerçekten bu büyük mabetten, mekandan etkileniyorlar." dedi.
İbrahim Kalın, sözlerine şöyle devam etti: "Burada büyük bir hafıza var, büyük bir tarih var, aynı zamanda Osmanlı hoşgörüsünün ve tarihi mirasa sahip çıkmanın da en güzel örneklerinden birisi. Çünkü arkamızda görmüş olduğunuz kolonlar, Mimar Sinan tarafından yapılmasaydı, bütün tarihçilerin, mimarların söylediği, bu bina büyük ihtimalle bugüne gelmeyecekti. Sadece binanın dışında değil, içinde de çok önemli muhafaza çalışmaları yapıldı tarih boyunca. Bütün buranın bu zengin mirasını ve kimliğini Türkiye'de mukim olan değerli büyükelçilere de aktarma imkanımız oldu. İnşallah buranın daha iyi tanınması, Ayasofya'nın ve yapılan çalışmaların daha doğru bir şekilde aktarılması konusunda da katkı sağlayacağını ümit ediyoruz bu programın."
Kalın, ziyaret sırasında büyükelçilere caminin tarihiyle ilgili kısa bilgiler verdiklerini ve sorularını da cevaplamaya çalıştıklarını belirterek, "Ama ben bir noktada kendilerine, 'Biz artık konuşmayalım, siz sadece buranın manevi havasını ve muhabbetini hissedin. Kendi halinizde buyrun nasıl burayla konuşmak, diyalog kurmak istiyorsanız bu mekanla buyrun siz kurun.' dedik. Bir müddet serbest bir şekilde dolandık. İçeride tabii mimberle mihrapla alemlerle, bayrakla diğer sembollerle ilgili soruları da oldu, bunların da cevaplarını verdik. Bu mekanın hem tarihi kimliği hem de sanatsal yönleri itibarıyla ne kadar etkileyici olduğunu bugün tekrar müşahede etmiş olduk." ifadelerini kullandı.
İbrahim Kalın, konuk büyükelçiler ile birlikte akşam yemeği için Topkapı Sarayı'na geçti.