Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Macaristan Dış İlişkiler ve Ticaret Enstitüsünün düzenlediği "Değişen Bölgesel ve Küresel Ortamda Türk-Macar İlişkileri" konulu çevrim içi programda konuştu.
Türkiye-Macaristan ilişkilerinin mükemmel düzeyde seyrettiğini belirten Kıran, iki ülkenin birçok uluslararası platformda birlikte çalıştığını, Macaristan'ın güvenilir bir ortak olduğunu ifade etti.
Kıran, müşterek alınan kararla, ilişkilerin stratejik ortaklık seviyesine yükseltildiğini dile getirerek, 11 Kasım'da Ankara'da Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijarto'nun ağırlanacağını ve Türkiye'nin gelecek yıl Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin beşinci toplantısına ev sahipliği yapacağını bildirdi.
Ortak kültürel mirasın korunmasına büyük önem verildiğini söyleyen Kıran, "Ortak tarihimizin ve paylaşılan kültürümüzün, ilişkilerimize zenginlik ve derinlik kattığına inanıyorum." diye konuştu.
Kıran, Türkiye Burslarından 1992 yılından bu yana 95 Macar öğrencinin istifade ettiğini ve Yunus Emre Kültür Merkezinin şu anda 700'den fazla öğrenciyle çevrim içi olarak Türkçe kursu verdiğini anlattı.
Kıran, şöyle devam etti:
"Macaristan ile Kovid-19 ile mücadele alanında da iş birliğimizi sürdürüyoruz. Türk ve Macar kurumları kalkınma yardımları gerçekleştirmek için ortak çalışmalar yürütüyor. Macaristan, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı mücadelesinde Türkiye'yi en iyi anlayan ülkeler arasında yer alıyor. Macaristan, FETÖ'nün 2016 yılında gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından Türkiye ile dayanışma içinde hareket eden ilk ülkeler arasında yer aldı."
"AB, Doğu Akdeniz'de bazı üye ülkeler tarafından rehin alınmış durumda"
NATO ve AB'nin, Türkiye ile Macaristan'ın yakın iş birliği içinde bulunduğu iki önemli kurum olduğunu ifade eden Kıran, Macaristan'ın Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu bir gündemin gerekliliğini savunduğunu dile getirdi.
Kıran, Türkiye'nin bu desteğe büyük değer verdiğini belirterek, AB'nin bazı üyelerinin, kendi dar perspektiflerinden tanımladıkları çıkarları doğrultusunda politikalar izlemeye çalıştığına dikkati çekti.
Bu kısır yaklaşımın Türkiye-AB ilişkilerini olumsuz etkilediğini söyleyen Kıran, "Bugün AB, Doğu Akdeniz'de bazı üye ülkeler tarafından rehin alınmış durumdadır." değerlendirmesinde bulundu.
Kıran, Avrupa'da İslam karşıtlığı ve ırkçılık gibi olumsuz eğilimlerle karşı karşıya olunduğunu dile getirerek, "Yükselen Müslüman karşıtı söylem, Avrupa'nın imajına ve Müslüman dünyayla ilişkilerine zarar veriyor." dedi.
İfade özgürlüğünün demokrasilerin temel direği olduğunu ancak dinlere veya kutsal değerlere hakaret etmek için ifade özgürlüğünün mazeret olarak kullanılamayacağını vurgulayan Kıran, "Peygamberimize hakaret etmek veya Kur'an-ı Kerim'i yakmak ifade özgürlüğü sınırları içinde değildir." diye konuştu.
Kıran, bu tür eylemlerin kültürel ırkçılığı ve nefreti Avrupa çapında yaygınlaştırdığına dikkati çekerek şunları kaydetti: "Düzensiz göç hepimiz için büyük bir endişe kaynağıdır. Bu alandaki çabalarda başarının anahtarı iş birliği ve yük paylaşımıdır. Başarı için AB ile Türkiye arasında göç konusunda etkin ve işleyen bir iş birliği şarttır ancak AB, Türkiye söz konusu olduğunda çifte standart uygulamaktadır."
Türkiye-Macaristan iş birliğine her anlamda değer verdiklerini söyleyen Kıran, "Macaristan'ın Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne olan desteğini takdir ediyoruz. Ermenistan'ı Azerbaycan topraklarından tamamen çekilmeye icbar eden 4 ayrı BM Güvenlik Konseyi kararı görmezden geliniyor. Mesele yalnızca ateşkesin sağlanması olmaktan çıktı. Artık mesele, Ermeni kuvvetlerinin itimat edilebilecek bir takvim doğrultusunda çekilmesini sağlamaktır." dedi.