DİTİB geleneksel iftar sofrası her kesimden insanı bir araya getirdi

  • Güncelleme: 03.04.2023 16:20
DİTİB geleneksel iftar sofrası her kesimden insanı bir araya getirdi

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), iş, sanat, siyaset ve bilim dünyasından birçok insanı geleneksel Ramazan iftar sofrasında bir araya getirdi.

Köln DİTİB Merkez Camii Konferans Salonu’nda gerçekleşen iftar yemeğine Köln, Düsseldorf, Essen ve Münster Başkonsolosları, Müslüman teşkilatların genel başkan ve yöneticileri, dini cemaatlerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, DİTİB yönetim kurulu üyeleri, dini danışma kurulu, eyalet birliği, kadın, gençlik ve veli birlikleri başkanları ile iş, sanat, siyaset ve bilim dünyasından temsilciler katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftar porgramının açılış konuşmasını DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey yaptı.

Ramazan karşılıklı sevgi, kardeşlik ve saygının pekiştiği aydır

Kuzey, Ramazan ayının Müslümanlar için dini hayatlarında bir yeri olduğu, rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı, dayanışma ve empatinin yaşandığı, karşılıklı sevgi, kardeşlik ve saygının pekiştiği bir ay olduğunu söyledi.

Depremin ardından gösterilen dayanışma ve yardımseverliğe minnettarız

Bu yıl Ramazan ayına Türkiye ve Suriye'de meydana gelen şiddetli deprem damgasını vurduğunu belirten Kuzey, “Deprem bölgesinden gelen görüntüler bizleri derinden sarsmıştır. Kayıpların sayısı ve yıkımın büyüklüğü karşısında hepimiz çok üzüldük. Yaşanan acının dünya çapında paylaşılması, enkaz altında kalan her bir insan için verilen mücadele hepimizi etkilemiştir. Ve bu da bize yıkım, ölüm, kayıp ve insani acılar karşısında aniden bir dünya topluluğu olduğumuzu göstermiştir. Kültür, din, dil ve etnik köken farkı gözetmeksizin birbirimize yardım eli uzatabildik, ışık, umut ve güven olabildik. Dünya çapındaki dayanışma için, sayısız kurtarma görevlisi ve yardımseverler için şükranlarımız sonsuzdur. Bu ülkenin bir parçası olarak, Almanya'dan gelen taahhüt ve bağışlar için gurur duyduk ve minnettarız. Bosnalı ve Arnavut Müslüman toplumların, kiliselerin ve sivil toplumun, politikacıların, federal ve eyalet hükümetlerinin ilgisi - hepsi Türk kökenli insanlar olarak sözleriyle ve eylemleriyle bizi derinden etkilemiştir. Almanya'daki Türk kökenli insanlar son on yıl böyle bir destek, yakınlık ve dayanışma görmediğini düşünüyorum, bunun için çok teşekkür ederim” diye konuştu.

Toplumun vazgeçilmez parçaları olarak birbirimize aitiz

‘Hep birlikte aynı sofrada oturuyor olmamız, bu toplumun vazgeçilmez parçaları olarak birbirimize ait olduğumuzu göstermektedir’ ifadesini kullanan Kuzey, şöyle devam etti: “Ramazan'ın ruhu olan toplu iftar yemeği ve sosyal dayanışmayı, hem gönüllerimizi hem de kapılarımızı ihtiyaç sahiplerine açarak yaşıyoruz. Çünkü biz her bir hayat, her bir can önünde sorumluluk taşıyoruz. Ortak bir sofra sembolik olarak, bireysel sorumluluk, sosyal sorumluluk, birbirine bağlılık, birbirini gözetme ve birlik-beraberlik anlamına gelmektedir. Ramazan, kültür, dil ve din farkı gözetmeksizin herkesin kendine ait bir yeri olduğu güçlü ve dayanışmacı bir toplumu teşvik ve talep etmektedir. Nitekim bu ancak sağduyu ile gerçekleşebilir: Almanya'da zaten kendi yurdunda olan İslam'ın yerleşmesi ve güçlenmesi ancak köklerine zarar verilmediği takdirde başarılı olacaktır.”

DİTİB, ılımlı ve barışçıl bir geçmişe sahiptir

Almanya'daki Müslümanlar, özellikle DİTİB sayesinde ılımlı ve barışçıl bir geçmişe sahip olduklarına dikkat çeken Kuzey, “ Zira tarihsel referansları olmayan her din eksik, parçalanmış ve istikrarsız olmaya mahkumdur. Bu nedenle köprüler kurmak ve kök salmak için köken ülkelerle ilişki kurmak da önemlidir. DİTİB'in bu konuda özellikle başarılı olduğu, DİTİB üzerine yapılan birçok bilimsel çalışma ve analizle, son olarak da Frankfurt Üniversitesi ile birlikte yürüttüğümüz DİTİB Gençlik Araştırması ile kanıtlanmıştır. Birkaç yıldır DİTİB teşkilatı olarak burada eğitim verdiğimiz Almanca konuşan din görevlilerinin yanı sıra Türkiye'den de din görevlilerinin olması bizim için tam da bu köke bağlılık açısından önemlidir, ki bu da anlaşıldığı üzere çok sert ama haksız bir şekilde eleştirilen din görevlilerimizle mümkün olmuştur. Bu aynı zamanda fikir alışverişi, deneyim paylaşımı ve dini kaynaklardan esinlenen ortak çalışmalar için de geçerlidir. İnanç anlayışımız, cemaatlerimiz ve din görevlilerimiz, yaklaşık 40 yıllık geçmişimizle, siyasallaşmadan, radikalleşmeden ve araçsallaştırmadan uzak, sahih ve dengeli bir din anlayışının garantörleridir” ifadelerini kullandı.

Cuma günleri açıktan ezan projesi verilmiş güzel bir kardır

Cuma günleri açıktan ezan projesi için Köln Anakenkt Belediye Başkanı Reker’e teşekkür eden Kuzey, konuşmasını şöyle tamamladı: “Altı ayını doldurmuş bu proje güzel verilmiş bir karar olarak görüyoruz. Çünkü bizim algıladığımız kadarıyla bu proje, özellikle genç Müslüman vatandaşların dürüst bir şekilde entegrasyonuna, yani kapsayıcılığına katkıda bulunmaktadır. Bunun için bir kez daha Köln Belediyesine ve özellikle de Anakent Belediye Başkanı Reker'e ve uygulamada belirleyici rol oynayan Bayan Baum'a ve birimine teşekkür etmek istiyoruz. Özellikle burada doğup büyüyen genç Müslümanlar burada kendilerini daha çok evlerinde hissetmektedir. Onlar kendilerini toplumun doğal bir parçası gibi hissetmektedir.

Köln Merkez Camii, güvenin simgesidir

Bizim için bir başka büyük sevinç de bugün, pandemiden bu yana ilk kez Köln Merkez Camimizde herhangi bir kısıtlama olmaksızın Ramazan ayını yaşıyor olmamızdır. Tüm tartışmaların ardından bu cami her şeyden önce bir yuva, umut ve güven simgesi haline gelmiştir. Köln Merkez Camimiz uzun zamandır dini bir merkez olmanın yanı sıra çok ziyaret edilen bir mimari yapıdır. Ortak yolumuzda şimdiden büyük ilerleme kaydettik. Elbette bizi bekleyen bazı zorluklar ve sürprizler olacaktır, ancak Allah'ın izniyle sevindirici ve eğitici şeyler de olacaktır. Bu umut ve güveni hep birlikte taşıyalım ki kalplerimizde barış yeşersin ve böylece burada ve her yerde barış, birlik ve beraberlik artsın.”

Almanya Protestan Kilisesi Yüksek Kilise Danışmanı ve Dinler Arası Diyalog Sorumlusu Dr. Alexander Kalbarczyk, Alman Piskoposlar Birliği Başkanı Başpiskopos Dr. Georg Bätzing’in selamını ileterek Alman Piskoposlar Birliği’nin Ramazan mesajından pasajlar okuyarak sözlerine başladı. Kalbarczyk, “Birbirimizin kardeşleri olmaya, birbirimiz ile dayanışma göstermeye ve birbirimizi kollamaya çağrılıyoruz. Dünyamızın böyle bir kardeşlik tutumuna her zamankinden daha fazla ihtiyacı var” dedi.

Köln DİTİB Merkez Camii ilk kez ziyaret ettiğinde caminin şeffaflığı ve içerinin kubbeden yansıyan gün ışığı ile aydınlanmasının kendi içinde çok güzel duygulara neden olduğunu ifade eden Kalbarczyk, cami, sinagog ve kilise gibi ibadethanelerin kriz ve savaşlar önünde barışın simgeleri olduğuna vurgu yaparak, iftar davetlerinin yeni dostluklara vesile olduğuna ve insanların tanışmasına vesile olduğunu söyledi.

Alman Piskoposlar Kurulu Sekreteryası ve İslam, Orta ve Doğu Avrupa ile Uluslararası Çatışma Alanları Sorumlusu Dr. Andreas Herrmann da Almanya Protestan Kilisesi Başkanı Annette Kurschus’un selamlarını ileterek söze başladı. Ramazan’ın artık Almanya’daki hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulayan Herrmann, Müslümanların oruç tutmasının Protestanlar için de önemli bir ilham kaynağı olduğunu ifade etti.

Diğer dinlerde de oruç ibadetinin olduğunu ancak Müslümanlarda ise bu ibadetin çok daha içtenlikle ve sağlam yapıldığını söyleyen Herrmann, Ramazan ayının köprüler inşa ettiğini ve başka zaman bir araya gelmesi düşünülemez olan insanları bir araya toplayabildiğini ifade etti.

Köln Liberal Musevi Cemaati Başkanı Rafi Rothenberg’de, ‘Dost zor günde belli olur’ diye konuştu. Türkiye’de yaşanan depremde İsrail’den gelen yardım kurtarma ekiplerini gördüğünde bir İsrail’li olarak çok duygulandığını söyleyen Rothenberg, “İnanıyorum ki burada veya İsrail’de böyle bir felaket olsa Türkler de aynı şekilde yardımda bulunurlardı” dedi. Cemaatle depremden dolayı Türk halkı için topluca dua ettiklerini de söyleyen Rothenberg, “Umarım en kısa zamanda yıkılan yerler tekrar inşa edilir” diye konuştu.

İftar programı okunan akşam ezanınını ardından hep birlikte oruçların açılmasıyla sona erdi.

Öte yandan, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Niedersachsen ve Bremen Eyalet Birliği tarafından düzenlenen iftar programına Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanı Stephan Weil, Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Camii tarafından düzenlenen iftar programına Bavyera eyalet Başbakanı Markus Söder, eski Eyalet Başbakanı Günther Beckstein ve Bavyera SPD milletvekili Arif Taşdelen katılırken, Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı Hendrik Wüst, Düsseldorf kentinde düzenlediği iftar yemeğine de NRW DİTİB Eyalet Birliği ve Düsseldorf Bölge Birliği Başkanı Ersin Özcan iştirak etti.

Ercüment Aydın / Köln