Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Berat Kandili dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Berat Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajında, tüm İslam aleminin Berat Gecesi’ni tebrik ederek, “Bu mübarek gecenin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyor, hepinizin kandilini can-ı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
DİTİB Genel Başkanı Kuzey, Berat Kandili mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Kandil geceleri kültürümüzde; manevi farkındalıklarımızın arttığı ‘aydınlanma geceleri’ olarak değerlendirilen özel zaman dilimleridir. Bu farkındalık gecelerinden birisi de Ramazan ayının yaklaştığının müjdecisi olan Berat Kandili’dir.
Sevgili Peygamberimizin hayatını incelediğimizde, Recep ayının girmesiyle birlikte ibadet temposunu yavaş yavaş arttırdığını, Şaban ayının ortasına geldiğinde ise kulluk gayretini zirvelere taşıdığını görürüz. Peygamberimizin aylar öncesinden yüreğinin kıpır kıpır olmasının sebebi; ilk vahyi aldığı Kadir gecesinde yaşadığı o muhteşem tecrübenin yıldönümüne yeniden şahit olacak olmasıydı. Onun sevinçten içi içine sığmamasının sebebi; Kur’an’ın hayat veren iklimini bir ay boyunca yeniden ruhunun en derinlerinde yaşamak ve yaşatmaktı. Efendimiz rahmet ayı Ramazan’ı tıpkı baharın habercisi olan cemreler gibi beklerdi. Nasıl ki cemreler havaya, suya, toprağa düşer; nazil olan ayetler de insanın akleden kalbine, ruhuna, hayatına düşmeliydi. Zira Kur’an; insan için bir nefes, bir su, bir toprak gibi hayatiydi, elzemdi. Allah’ın kuluyla iletişime geçmesi, ona rehberlik etmesi hiç şüphesiz özlemlerin de beklentilerin de en güzeliydi. Allah Rasulünün hedefinde Ramazan, yani Kur’an, yani Rahman olduğunu yapmış olduğu şu duadan da anlamamız mümkün: “Recep ve Şaban aylarını hakkımızda bereketli eyle Allah’ım! Ve bizi Ramazan’a ulaştır Allah’ım!”
Berat gecesi, rotasını doğrultmak isteyenler için karanlıkları aydınlatan bir dolunaydır, bir kandildir. Berat gecesi aynı zamanda bizlere unuttuklarımızı hatırlatan bir sestir, bir mesajdır. İşitmesini bilenlere şu hakikatleri haykırır: “On bir ayın sultanı Ramazan gönül dünyanıza misafirliğe geliyor; kalben hazırlıklı olun! Yüce Allah’ın insanla iletişime geçtiği Kur’an ayı Ramazan yaklaşıyor; yaratıcınızla iletişime geçmek için fikren hazırlıklı olun! Ruhunuzu besleyecek ve sizi terbiye edecek olan oruç ayına sayılı günler kaldı; bedenen hazırlıklı olun! Ramazan’ın yolunu gözleyen fakirler, yoksullar, çaresizler var; vicdanen hazırlıklı olun! Bir ay süren yoğun bir kulluk kampı başlayacak; aklen, fikren, ruhen ve bedenen hazırlıklı olun!” Rabbim her birimize bu aydınlığı fark edebilecek basiret, bu haykırışları işitebilecek duyarlılık nasip eylesin.
Bundan tam bir ay önce, 6 Şubat Pazartesi gecesi hayatımız boyunca belki de hiçbir zaman unutamayacağımız büyük bir acıya uyandık. Türkiye ve Suriye’de yaşanan ve büyük yıkımlara yol açan deprem felaketi hepimizin gündemini bir anda değiştirdi. Haberi alır almaz imanımızın verdiği refleksle maddi manevi tüm imkanlarımızı seferber ettik, etmeye de devam ediyoruz. Yeniden anladık ki aramızda uzak mesafeler olsa da gerektiğinde bir bedenin organları gibi birbirimizin acısına anında ortak olabilecek bir vicdana sahibiz. Kadınıyla erkeğiyle, büyüğüyle küçüğüyle el ele vererek yaralarımıza merhem olmanın -hamdolsun- bahtiyarlığını yaşadık, yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz.
Ramazan’ın yörüngesine yavaş yavaş girdiğimiz şu günlerde, gelin hep birlikte yaralı gönüllere rahmet cemreleri düşürmeye devam edelim. Allah’a yakın olmanın ihtiyaç sahibi kardeşlerimizle yakınlaşarak mümkün olabileceğini unutmayalım. Bu yıl paylaşma, dayanışma, yardımlaşma ve kardeşlik ayetlerini hayatımıza nazil edelim. Bu Ramazan depremzede kardeşlerimizle aramıza “Yaralarımızı Birlikte Saracağız” mahyasını yazalım.
Rabbim! Depremde vefat eden kardeşlerimizi rahmetinle kuşat, yaralılara şifanı eksik etme. Rabbim! Dünya güzelliklerinden mahrum kalarak sınanan o kardeşlerimize sen ahiretin güzelliklerini yaşat. Rabbim! Yuvalarıyla birlikte umutları da yıkılan kardeşlerimize sen yeni umutlar var et! Ey Rabbim! İbrahim kulunu ateşlerden koruduğun gibi yüreklerine ateş düşen kardeşlerimizi de koruyup kolla. Dökülen gözyaşlarını gönül yangınlarının sönmesine vesile kıl Allah’ım. O kardeşlerimize sabırlar ver Allah'ım. Dayanma gücü ver Allah'ım. Mücadele azmi ver Allah’ım. Kaybettikleriyle, sevdikleriyle sen onları cennette buluştur Allah’ım. Ellimizi bırakma Allah'ım, ayaklarımızı kaydırma Allah'ım. Bizleri cennet beratını alıp sevinenlerden eyle Allah’ım! Ey Rabbim! Sen affedicisin, affı seversin. Bizleri affeyle Allah’ım…
Bu duygu, düşünce ve dularımla Berat Kandili’nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyor, hepinizin kandilini can-ı gönülden tebrik ediyorum.”
Ercüment Aydın / Köln