Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, yayımladığı Kurban Bayramı mesajında tüm Müslümanların bayramını tebrik ederek, “Kurban yakınlaşmak, yakın olmak ve sürekli huzurda olmak demektir. Kişi kurban keserek kendine ve fıtratına yakınlaşır, diğer varlıklara yakınlaşır ve en önemlisi Rabbine yakınlaşır” dedi.
Bayramların sevinç ve mutluluk en yoğun yaşandığı, dertlerin ve sıkıntıların en asgariye inmesi ve bu sevincin olabildiğince fazla insan tarafından yaşandığı zamanlar olduğuna işaret eden Türkmen, “Birileri bu sevinci doyasıya yaşarken birileri de acı ve sıkıntı içindeyse bu durumda gerçek bir bayramdan söz edemeyiz. Gerçek bayram sevindiğin kadar değil, sevindirdiğin kadardır. Bu ilkeden yola çıkarak bizler DİTİB olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Organizasyonu gerçekleştirmekteyiz. Allah için kestiğimiz kurbanlarımızı amacına uygun olarak paylaşarak dünyanın dört bir yanındaki fakir ve muhtaç kardeşlerimize bir nebze de olsa sevinç ve mutluluk yaşatmanın gayreti içerisindeyiz. Bu vesileyle kurban kampanyamıza destek olarak fakir ve muhtaçların sevincine katkıda bulunabilirsiniz.” ifadesini kullandı.
Türkmen, mesajında şunları kaydetti:
“Yakınlaşmak, paylaşmak, sevgi ve muhabbet her insanın en temel ihtiyaçlarındandır. İnsanlar bu ihtiyaçlarını karşılamak için her daim vesile ararlar ve özel zaman dilimlerini özlemle beklerler. Sevgi ve merhametinin bir yansıması olarak yaratmış olduğu insanı en iyi tanıyan yüce Rabbimiz de bizlere iki güzel bayram hediye etmiş ve bizden bu bayramlarda paylaşmayı, yardımlaşmayı, yakınlaşmayı ve birbirimize daha fazla zaman ayırmamızı istemiştir. Bu anlamda bizleri yeniden böyle özel ve güzel bir güne kavuşturan Rabbimize hamd ediyorum.
Ramazan ayını ve bayramını salgın sebebiyle fiziksel anlamda birbirimizden uzak ve birtakım olağanüstü şartlar altında geçirmek zorunda kaldık. Şu an şartlar biraz daha iyileşmiş olsa da yaklaşmakta olan Kurban Bayramı’nı da belli şartlar ve önlemler altında idrak etmek zorundayız. Eski günlerdeki coşkuyu ve fiziksel yakınlığı tam olarak yaşamamız henüz mümkün görünmemektedir. Buna karşın bizler, Yüce Allah’ın ‘ruhundan üfleyerek’ can verdiği bir varlık olarak, asıl önemli olanın ruhların ve gönüllerin birliği ve yakınlığı olduğuna iman etmiş kimseleriz. Fiziksel ve maddî yakınlıklar işin yüzeysel kısmını oluşturmaktadır. Bu anlamda, biraz buruk olsa da gönüllerimizin ve kalplerimizin yakınlığını bu bayramda daha fazla hissedeceğimize inanıyorum.
Allah’a yakınlaşma, O’nun rızasını elde etme ve O’na kayıtsız-şartsız teslimiyetin sembolü olan kurban ibadeti, Hz. Adem’le başlayıp Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’de kulluğun ve teslimiyetin zirvesine ulaşan kadim bir gelenektir. Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in de hem uygulayıp hem de şiddetle tavsiye ettiği bu kutlu ibadeti bizler de bizden sonraki nesillere dipdiri bir şekilde aktarmakla mükellefiz.
Dinen şartları elverişli olanlar için kurban ibadetinin yerine getirilmesi, dünyanın her yerinde Müslümanlığın bir işareti, bir ifadesidir. Kurban ibadeti farz, vacip, sünnet gibi teknik terimlere hapsedilemeyecek kadar kadim ve yaygın bir ibadettir. Kurban yakınlaşmak, yakın olmak ve sürekli huzurda olmak demektir. Kişi kurban keserek kendine ve fıtratına yakınlaşır, diğer varlıklara yakınlaşır ve en önemlisi Rabbine yakınlaşır.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm Müslümanların Kurban Bayramı’nı tebrik eder, yaşadığımız ülkeye ve tüm dünyamıza barış, huzur, mutluluk ve sağlık getirmesini yüce Rabbimden niyaz ederim. Bayramınız Mübarek Olsun!”