Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde cuma namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, irat ettiği hutbede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin uyarılarda bulundu.
Hastalıkların dünya imtihanlarından biri olduğunu belirten Erbaş, tarih boyunca pek çok hastalığın Allah'ın yardımı ve insanların gayretli araştırmalarıyla tedavi edildiğini söyledi.
"Bugün dünyanın dört bir köşesine yayılan koronavirüsün de inşallah şifası bulunacaktır." diyen Erbaş, "Nitekim Resul-i Ekrem'in buyurduğu gibi 'Allah, indirdiği her hastalığın muhakkak şifasını da vermiştir'. Bizlere düşen ise hastalığa yakalanmamak için tedbiri elden bırakmamaktır." ifadesini kullandı.
Kovid-19 salgınından korunmak için çeşitli uyarılarda bulunan Erbaş, öncelikli olarak beden, kıyafet, yiyecek ve çevre temizliğine dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti.
Erbaş, "Bulunduğumuz ortamı sık sık havalandıralım. Öksürdüğümüz ya da hapşırdığımız zaman tek kullanımlık mendillerle veya dirseğimizin iç kısmıyla ağzımızı kapatalım. Kalabalık ortamlardan uzak durmaya gayret edelim. Özellikle lavabo, abdesthane, kapı kolu ve masa üstleri gibi el temasının yoğun olduğu alanları temiz tutalım." önerilerinde bulundu.-
"Tokalaşmadan, belli bir mesafeden elimizi kalbimize koyarak hal hatır soralım"
Ellerin sabunla, ovalanarak yıkanılması gerektiğini vurgulayan Erbaş, kirli ellerle ağız, burun ve göz bölgelerine temas edilmemesini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şöyle devam etti: "Camilerimizde ortak tespihleri kullanmak yerine parmaklarımızla ya da şahsi tespihimizle tesbihatımızı eda edelim. Şayet yurt dışı seyahatinden dönmüşsek, 14 gün boyunca evimizden dışarı çıkmamaya özen gösterelim. Umre ziyaretinden dönenlerin de bu hususa dikkat etmesini ve ziyaretçi kabul etmemesini sağlayalım. Bizler samimi ve sıcakkanlı bir milletiz. Dost ve arkadaşlarımızla musafaha eder, tokalaşır ve kucaklaşırız. Elbette bu davranışlar çok güzel ve değerlidir. Ancak bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bu dönemde böyle uygulamalara ara vermek sorumluluğun ve tedbirin gereğidir. Bilhassa camilerimizde yaygın olan namaz sonrası musafaha uygulamasına ara verelim. Tokalaşmadan, belli bir mesafeden birbirimize gönül selamı vererek, elimizi kalbimize koyarak hal hatır soralım."
Belli bir yaşın üzerinde olanların risk grubunda olduğuna dikkati çeken Erbaş, yaşlı vatandaşların, enfeksiyon kapanların evlerinde istirahat etmeleri, kalabalık ortamlardan uzak durmaları önerisinde bulundu.
"Bu salgınla mücadele etmek hepimizin vazifesidir"
Din İşleri Yüksek Kurulunun cuma namazına ilişkin açıklamasını hatırlatan Erbaş, risk ortadan kalkana kadar, hasta olanların, enfeksiyon kapanların, yaşlıların evlerinde cuma namazı yerine öğle namazı kılabileceğini bildirdi.
Ali Erbaş, şunları kaydetti: "Sağlık, Rabb'imizin bize emanetidir. Mümine düşen, bu emanete sahip çıkmak, onu korumak için gayret göstermektir. Bu sayede Allah'ın yardımıyla huzura kavuşuruz. Dertlerimize deva, hastalıklarımıza şifa buluruz. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim, Rabb'imizi şöyle anlatır, 'O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. O, beni yediren ve içirendir. Hastalandığımda bana şifa veren odur. Beni öldürecek ve sonra diriltecek olan da yine odur'. Öyleyse yaşadığımız salgın hastalık karşısında hem kendi sağlığımızı hem de çevremizdekileri korumak için tedbirli davranalım. Aksi halde kendi sağlığımız yanında başkalarının sağlığını da tehlikeye atacağımızı, bunun da kul hakkı olacağını unutmayalım. Elbette Rabb'imizin bir takdiri vardır. Mümine düşen ise tedbir almaktır. Mümin her haliyle mutedil ve dengelidir. Meseleyi hafife almadan, abartıp paniğe kapılmadan, soğukkanlılıkla, aklımızı ve bilgimizi kullanarak bu salgınla mücadele etmek hepimizin vazifesidir."