Köln Merkez Camii Sergi Salonu’nda düzenlenen seminerde DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Dr. Emine Seçmez, aile içi iletişimin iyi olabilmesi için aile fertlerine düşen sorumluluklar, evlilikte iletişim engelleri ve çözüm yolları, aile içi şiddet konularını anlattı.
Aile içi iletişiminin önemine değinen Seçmez, iletişimin daha ana rahminde başladığını söyledi.
Ailenin oluşmasında farklılıklardan söz eden Seçmez, “Evlilik aslında birbirleriyle alakası olmayan çok farklı şartlarda, farklı hayat hikayeleri olan, farklı şekilde yetiştirilmiş, ayrı ayrı ailelerde büyütürmüş, farklı karakterlerde hayatı dünyaya çok farklı bakan, her şeyden önce farklı iki cinste olan biri erkek biri kadın nihayetinde iki insanın aynı çatı altında bir aile kurma niyetidir. Aile dediğimiz olay aslında o kadar harkulade bir çekim gücü var ki, o kadar biz insanlar için önemli ki, o kadar bizler için ihtiyaç duyduğumuz, yani fıtratımız ve yaratılışımız gereği o kadar gerekli ve güzel bir olay ki, biz bütün bu farkları bütün bu zorluklara gözardı edip evliliğe adım atıyoruz. Güzel ümitlerle, güzel isteklerle, arzularla ve güzel bir aile oluşturma hayali ile bu adımı atıyoruz” dedi.
Evlilikte sevgi ve saygının önemli unsurlar olduğunu söyleyen Seçmez şöyle devam etti: “Evlilikte sevgi ve saygı kadar birbirini anlamaya çalışmakta önemlidir. Aslında sevmek emek vermektir. Yani iki insanın birbirini sevmesi, muhabbet duyması, aşık olması ayrı bir olaydır. Evlilikte sevmek önemli, ama evliliği sağlıklı yürütebilmek için başka beceriler edinmeniz gerekiyor, tek başına sevmek yeterli olmuyor. Eşlerin birbirlerinden farklı karakterde olmaları bir sorun teşkil etmez, tam tersine bu farklarla ne yaptığınız, nasıl kullandığınız önemli. Daha da önemlisi eşimizi kendimize benzetmek zorunda değiliz.”
Aile içi şiddetin son yıllarda arttığını söyleyen Seçmez, “Şiddeti hak etti diye bir zihniyet asla kabul edilemez. Evet yaptırım uygulamayı hak edebilir, belli problemlerden dolayı boşanma hakkı vardır. Hem dinimizde hem de hukuk sistemimiz bu hak vermiştir. Bu hak kullanılabilinir. Ne kadının ne de erkeğin şiddet uygulama hakkı yoktur. Aile içi şiddet dediğimizde sadece erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddetten bahsetmiyorum, aynı zamanda kadınların erkeğe uyguladığı şiddetten de bahsediyorum. Bu illaki bedensel şiddet olmak zorunda değil, zaman zaman psikolojik şiddette baskı kurmak şeklidir. Şiddet erkeğe de yapılırsa kabul edilemez, kadına da yapılsa da kabul edilemez. Şiddet aslında bir çaresizliğin sonucudur. İnsanlar kendilerini çaresiz hissederse şiddete başvurur. O yüzden çaresizlik hissine müsaade edilmemelidir. Başka yollardan çözüm arayışları olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Psikolog Dr. Emine Seçmez tarafından verilen ve yaklaşık 2 saat süren seminer sonunda katılımcıların soruları cevaplandırıldı.
Ercüment Aydın/ Köln