2020 Nobel Barış Ödülü'ne BM Dünya Gıda Programı (WFP) layık görüldü.
Norveç Nobel Komitesi Başkanı Berit Reiss-Andersen, Komitenin merkezinin bulunduğu Oslo'dan video konferans yöntemiyle bağlanarak, salgın nedeniyle bu yılki ödül törenini farklı şekilde icra ettiklerini belirterek, ödülün WFP'nin Roma'daki genel merkezine gönderildiğini söyledi.
Reiss-Andersen, WFP'nin açlıkla ve açlığın, savaş ile çatışma alanlarında bir silah gibi kullanılmasına yönelik mücadelesinden dolayı Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü ifade etti.
Komite Başkanı Reiss-Andersen, WFP Direktörü Beasley'i gelecek yılki törende ağırlamak istediklerini de dile getirdi.
"Nobel Barış Ödülü bir eylem çağrısıdır"
Nobel Barış Ödülü madalyası ve sertifikasını genel merkezlerinde alan WFP İcra Direktörü David Beasley, şunları söyledi:
"BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Yönetim Kurulumuz, kardeş kuruluşlarımız, ortaklarımız, bağışçılarımız ve en önemlisi WFP'nin 19 bin barış yapıcı çalışanı ile bizden önce görev yapanlar, görev sırasında hayatını kaybedenler ve hizmet verdiğimiz 100 milyon aç insan adına, bu büyük onur için Norveç Nobel Komitesi’ne teşekkür ederim."
Beasley, açlıkla mücadele ulusların istikrarsızlaşmasını azaltmak, kitlesel göçü önlemek, istikrar ve barışa hizmet için gıdanın kullanılmasını, bu ödülle tanındığı için Komiteye ayrıca teşekkür ederken, "Gıdanın barışa giden yol olduğuna inanıyoruz." dedi.
Her gece yatağa aç giren 690 milyon insanın açlığını nasıl sona erdirebileceklerinden bahsetmeyi istediğini ancak ellerinde başka bir kriz olduğunu vurgulayan Beasley, şöyle devam etti:
"Nobel Barış Ödülü bir teşekkürden fazlasıdır, bu bir eylem çağrısıdır. İklim değişikliği, pek çok savaş, açlığın siyasi ve askeri bir silah olarak yaygın kullanımı ve bunların hepsini katlayarak daha kötü hale getiren küresel sağlık salgını nedeniyle 270 milyon insan açlığa doğru yürüyor."
"5 milyar dolara ihtiyacımız var"
Beasley, açlığa yürüyen 270 milyon insandan 30 milyonunun hayatta kalabilmek için yardımlarına muhtaç olduğuna dikkati çekti.
Dünyada 400 trilyon dolarlık bir servet olduğunu ve salgının zirve yaptığı günlerde bile 2,7 trilyon dolarlık ek bir servet yaratıldığının altını çizen Beasley, "Bizim, 30 milyon insanı kıtlıktan kurtarmamız için 5 milyar dolara ihtiyacımız var." dedi.
Beasley, Kovid-19 salgınına yönelik ihtiyaç ve talepleri karşılayamamanın açlık salgınına yol açacağını kaydetti.