Phys.org'un haberine göre, Dünya Kaynakları Enstitüsünün Akedük Suyu Risk Atlası raporu, başta Katar olmak üzere İsrail, Lübnan, İran, Ürdün, Libya, Kuveyt, Suudi Arabistan, Eritre, Birleşik Arap Emirlikleri, San Marino Cumhuriyeti, Bahreyn, Hindistan, Pakistan, Türkmenistan, Umman ve Botsvana'nın, aşırı su stresinin yaşandığı 17 ülke olduğunu ortaya koydu.
Su stresi, kuraklık ve nehirlerin taşması riskinin değerlendirildiği raporda, su stresinden en kötü etkilenen ve dünya nüfusunun dörtte birinin yaşadığı 17 ülkede, ortalama bir yılda mevcut yüzey ve yer altı sularının yüzde 80'ine yakınının, tarım, endüstri ve belediyeler tarafından tüketildiği belirtildi.
Söz konusu 17 ülkeden 12'sinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da bulunduğu ve 27 ülkenin "yüksek seviyede su stresi" grubuna dahil edildiğine dikkat çekilen raporda, Türkiye, bazılarına veri girilmeyen 164 ülke arasında 32. sırada yer aldı.
Raporda, su stresinde alt sıralarda bulunan ülkelerde bile kavrulan noktalar olabileceğine de vurgu yapıldı.
Avrupa Çevre Ajansına göre, belirli bir dönemde talebin mevcut miktarı aşması veya nitelik düşüklüğünün kullanımını kısıtlaması halinde su stresi oluşuyor. Su stresi, temiz su kaynaklarının miktar ve niteliğinin kötüleşmesine yol açıyor.
Yıllık su rezervleri kişi başına bin 700 metreküpün altına düştüğünde bölge su stresi yaşıyor kabul ediliyor.