Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), sivil toplum kuruluşları ve dini cemat temsilcileri ile iş, sanat, siyaset, spor ve bilim dünyasından birçok insanı Ramazan iftar sofrasında bir araya getirdi.
Köln DİTİB Genel Merkez Konferans Salonu’nda gerçekleşen iftar yemeğine Köln Anakent Belediye Başkanı, Türkiye’nin Essen, Köln ve Münster Başkonsolosları, ABD’nin Düsseldorf Konsolosu, sivil toplum kuruluşlarının ve Müslüman teşkilatların genel başkan ve yöneticileri, DİTİB yönetim kurulu üyeleri, dini danışma kurulu başkanları ve eyalet birliği başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
Ramazan: Toplumsal Uyumun Temel Taşı ve Dayanışmanın Güçlendiricisi
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftar programının açılış konuşmasını DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey yaptı. Kuzey, Ramazan ayının ortak bir sofrayı paylaşmak, toplu ibadetler, buluşmalar, paylaşım yoluyla dayanışma ve hayırseverliğin önemli bir alanı ve sosyal uyumun temel taşı ve insanlar arasındaki bağların güçlendiricisi olduğunu söyledi.
Ramazan Sofraları: Sosyal Sorumluluğun Birleştirici Gücü
Ramazan ayının şefkat, dayanışma ve merhamet ayı olduğuna vurgu yapan Kuzey, “Ramazan, birlikteliğin temeli olan ortak sosyal sorumluluk için de büyük önem taşımaktadır. Ramazan sofraları bizi Avrupa'daki milyonlarca ve dünya çapındaki milyarlarca Müslümanla birleştirir. Bizleri bu gezegendeki tüm insanların açlığına, ihtiyaçlarına ve varoluşsal korkularına karşı duyarlı kılar. Bir ibadet biçimi olarak yiyecek, içecek ve diğer fiziksel zevklerden uzak durarak hem Allah'a, hem de insanlığın bir parçası olarak ihtiyaç sahibi herkese yaklaştırır” dedi.
Kriz Bölgelerine Yardım Çağrısı: Barışı Birlikte İnşa Edelim
Geçen yılın Ramazan ayında Türkiye ve Suriye'de yaşanan şiddetli depremler nedeniyle dünya genelinde insanların bir araya gelerek dayanışma sergilediği bir dönemin yaşandığına işaret eden Kuzey, “Bizler kültür, din, dil, etnik köken ne olursa olsun birbirimize yardım eli uzattık, birbirimizin umudu ve güveni olduk. Bugün savaş ve kriz bölgelerinde yaşayan insanlar için Ramazan ayını hayal etmek bile içimizi sızlatıyor. Bu nedenle küresel topluma, özellikle Gazze’deki savaşların sona erdirilmesi ve kriz bölgelerine yardım edilmesi için elinden gelen her şeyi yapması çağrısında bulunuyoruz. Küresel toplumu barışı ve ateşkesi müzakere etmeye ve çatışmanın taraflarını masaya gelip ortak çözümler bulmaya çağırıyoruz.“
DİTİB 40 Yaşında
DİTİB, 5 Temmuz’da 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutlayacağını belirten Kuzey, konuşmasını şöyle sürdürdü: “40 sayısının semavi dinlerde özel bir anlamı vardır. Bu sürenin derin düşünme, tövbe ve yeni başlangıç, İslam’da da 40 yaş olgunluk ve tefekkür anlamına geliyor. DİTİB'in 40 yıllık geçmişi boyunca önemli değişimler yaşandı, mimari yapıları gelişti ve toplumsal etkinlikleri de bir o kadar arttı. Son kırk yılda inanılmaz miktarda değişim ve gelişim yaşandı. Tabii ki bu durum DİTİB için de geçerli. Gençlere, kadınlara, velilere yönelik temsili 16 eyalet birliği ile 1 milyondan fazla Müslümanı ve 30 binden fazla aktif gönüllüyü DİTİB’e bağlı 858 camimizde birleştiriyoruz. 40 yıldır bu gelişimi hiç aksatmadan tamamlamayı başardık. İnanç anlayışımız, cemaatlerimiz ve imamlarımız, 40 yıllık tarihimizle, siyasallaşmadan, radikalleşmeden, araçsallaştırmadan uzak, özgün ve dengeli bir din anlayışının garantisidir. Dolayısıyla, Almanya’daki Müslümanlar özellikle DİTİB sayesinde ılımlı ve barışçıl bir tarihe sahipler.”
Köln Merkez Camii'nin önemi ve ziyaretçi sayılarıyla başarısına dikkat çeken Kuzey, “İki yıldır Köln’de Cuma günleri hoparlörden ezan okunmasına izin veren Köln Belediye Başkanı Henriette Reker’e teşekkür ediyorum. Köln ve Frankfurt’un işlek caddelerine Ramazan ayına özel yapılan süslemeler ve aydınlatmaların, Müslümanların bu şehre, bu ülkeye ait olduğunu gösterme açısından önemli bir adımdır” diye konuştu.
DİTİB: Toplumsal Uyumun Köprüsü, 40’ıncı Yıl Dönümü
DİTİB’in 40 yılda Almanya’da güçlü bir sosyal bağı olan büyük bir kuruluş olduğuna vurgu yapan Köln Başkonsolosu Turhan Kaya da “DİTİB sadece bir Türk dini kuruluşu değil, çok daha fazlası bir büyük bir teşkilattır. Gençlik ve kadın çalışmalarıyla, kültürel faaliyetleriyle, mültecilere yardım ve uyum çalışmaları, aile ve sosyal danışmanlık, cenaze merasimi ve dinler arası çalışmalarla toplumda kritik bir rol oynamaktadır. Bu vesileyle DİTİB’in 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutluyorum“ dedi.
Birlikte Çeşitliliği Kutlayalım: Ramazan Ayı Toplumsal Uyumun Farkındalığı
Çeşitliliğin bir zenginlik olduğuna dikkat çeken Kaya konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kökenimiz, dilimiz veya dinimiz ne olursa olsun, sadece birlikte barışçıl bir gelecek inşa edebiliriz. Başkalarına açık olup iletişim kurarsak engelleri aşabiliriz ve önyargıları yıkabiliriz. Çeşitliliğin zenginlik olduğuna yürekten inanıyorum. Önemli olan bu çeşitlilikten uyum ve birlik yaratmaktır. Ramazan ayı da buna vesile olabilir. Oruç tutma zamanı, insanlara toplumu geliştirmeyi hatırlatır; aile, arkadaşlar ve komşularla, sadece bireysel olarak değil, aynı zamanda ve özellikle toplumsal anlamda bir arada olmanın önemini hissettirir.“
İnsanlık Kardeşliği: Saygı ve Sevgiyle Birlikte
Alman Piskoposlar Konferansı adına Dr. Alexander Kalbarczyk ise, “İnanç, insanların birbirlerini destekledikleri ve sevdikleri bir kardeş görmelerini sağlar. Tanrı'nın yaratıkları olarak tüm insanların kardeşliğine ilişkin bildirisinde vurgulanan nokta, insanlar birbirlerinin kardeşidir, bu nedenle, insanlar birbirlerine saygı ve hürmet borçludurlar” dedi.
Dini Tolerans ve Diyalog: Birlikte İlerlemek İçin Ortak Çaba
Tanrı adına şiddetin, terörün ve savaşın her zaman adaletsizlik olduğunu söyleyen Kalbarczyk, “Almanya'da, Orta Doğu'daki çatışmaların ülkedeki dini cemaatler arasındaki ilişkileri zorladığını gözlemliyoruz. Bu dönemde, düşmanlık ve ayrımcılık döngüsünden kurtulmak için ilk ve önemli adımın empati ve takdir gerektirdiğine inanıyoruz. Farklı dini inançlara sahip insanlar arasındaki iyi ilişkilerin büyük bir değer taşıdığının farkındayız. Katolik Kilisesi'nin bir temsilcisi olarak, bu zamanlarda daha fazla karşılaşma ve diyalog, daha fazla ortak çaba ve etkinliklere ihtiyaç olduğunu açıkça ifade etmek istiyorum. Ortak çabalarımızı sürdürerek, ırkçılığa karşı uluslararası haftalara, kültürlerarası etkinliklere ve insanların bir araya gelip diyalog kurduğu her türlü platforma katılarak, birlikte ilerlemeliyiz. Antisemitizmle mücadele ile Müslümanlara yönelik düşmanlığın birlikte ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Alman Piskoposlar Konferansı adına, size mübarek bir Ramazan ve mutlu bir bayram diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Dini Çeşitlilikte Birlik: Gazze'de Barış İçin Ortak Çaba
Farklı geçmişlere ve dinlere sahip insanların bir masada etrafında bir araya gelmesini çok anlamlı bulduğunu ifade eden Almanya Protestan Kilisesi Dinlerarası Diyalog Danışmanı Dr. Andreas Herrmann ise, “İçinde bulunduğumuz dönemde, daha fazla barışa, hoşgörüye ve toleransa ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Gazze Şeridi'ndeki savaş, dini çeşitlilik içinde bir arada yaşamayı, Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların bir arada yaşamasını etkiliyor. Bu tür zamanlarda, insanların eşitlik temelinde bir araya gelip gerçekten yeni programlar geliştirerek birlikte hareket edebileceği daha fazla buluşmaya ihtiyacımız var. İbrahimi dinleri bir araya getirmek için daha fazla çaba sarf etmeliyiz, daha fazla çaba göstermeliyiz” diye konuştu.
Almanya Müslümanları Merkez Konseyi (ZMD) ve Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM) kurucu üyesi Eyüp Köhler de, Ramazan ayına buruk girildiğini ifade ederek, Ramazan ayının barışa ve güzelliklere vesile olmasını diledi.
İftar programı okunan akşam ezanının ardından hep birlikte oruçların açılmasıyla sona erdi.
Ercüment Aydın / Köln