Elmas Lig'in Roma etabında kadınlar cirit atmada ikinci olup 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'na katılmaya hak kazanan milli sporcu Eda Tuğsuz, olimpiyatlarda madalya alacak seviyede olduğunu söyledi.
İtalya'nın Roma kentinde düzenlenen şampiyonada 64,51 metrelik derecesiyle hem bronz madalya kazanan hem de 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı elde eden milli ciritçi Eda Tuğsuz, açıklamalarda bulundu.
Olimpiyatlarda ilk kez yarışacağını belirten Eda, "Antrenmanlarımız disiplinli bir şekilde devam ediyor. Haftanın 6 günü antrenman yapıyoruz. İlk kez yarışacak olmanın heyecan ve sorumluluğuna rağmen madalya alacak seviyedeyim. Ancak öncelikle önümüzde Dünya Atletizm Şampiyonası var. 2017'de Dünya 5'incisi olmuştum. İkinci kez katılıp orada da ünvanımın üzerine çıkarak madalya almak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Milli atlet Eda, 67,21 metre ile cirit atmada Türkiye rekorunun sahibi olduğunu hatırlatarak " Olimpiyatlardaki rakiplerimi yakından takip ediyorum. 30. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları'nda bronz, 23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya aldım. Dünyada ilk 10 da yer alıyorum. Ben 64,51 metre atarak olimpiyat kotası aldım. Bu branşta 65-66 metre atan her zaman madalya adayıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"80 milyonu temsil ediyorum"
10 yıldır cirit atma branşıyla uğraştığını söyleyen 22 yaşındaki milli sporcu, uluslarası organizasyonlarda Türkiye'yi temsil etmenin tarifsiz bir duygu olduğunu belirterek, "80 milyonu temsil ediyorum. Orada insanlar bayrağımız karşısında ayağa kalkıp saygı duyuyor. Bu tarifsiz bir duygu. Bu şans bize verildiği için iyi değerlendirmek gerekiyor çünkü Türkiye'yi temsil ediyoruz. Daha ruhlu sahaya çıkmak zorundayız." şeklinde konuştu.
Türkiye'de son yıllarda sporculara önemli yatırımlar yapıldığına işaret eden Eda, "Ailemizden ve çevremizden saygı görüyoruz. Özel hayatımıza dikkat etmek zorundayız. Akranlarımız gibi bir sosyal hayatımız olmuyor. Ailemizden uzaktayız sürekli. Yıl boyunca önemli hedefler için çalışıyoruz. Bize sağlanan imkanlara ve gösterilen güvene layık olmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"Aileler çocuklarını sahaya getirsin"
Motivasyonun sporcu başarılarını doğrudan etkilediğini vurgulayan Eda, Dünya Şampiyonası'nda Türk halkının desteklerini beklediğini söyledi.
Eda, sporun bireylere katkısına değinerek, şunları söyledi: "Çocukların öz güvenli bireyler olarak yetişmesi için spora yönlendirilmeleri gerekir. Özellikle kız çocukları çünkü onlar bir nesil yetiştiriyor. Sporcu ruhlu nesillerin yetiştirilmesi ülkeye ve Türk sporuna çok şeyler katacaktır. Olimpik ruhla yaşamak gerekir. Aileler çocuklarını sahaya getirsin. Birçok ülkede tribünler tıklım tıklım. Bu sporcuları motive ediyor. Destek, atış yaparken her zaman fazladan 1 santimetre demektir. Dünya şampiyonası için herkesin dualarını bekliyorum. Ben de onlara yakışır şekilde ülkemi temsil edeceğim."
"Milli sporculara eğitim konusunda esneklik tanınmalı"
Spor ve eğitim yaşamının yoğunluğundan dolayı zorlandığını aktaran Eda, stres atmak için balık tutmak, tiyatro ve sinemaya gitmek gibi hobiler edindiğini söyledi.
Milli sporcuların yoğu antrenman dönemleri ve şampiyonalar sırasında, eğitimlerinin aksadığını dile getiren Eda, "Olimpiyat sporcuları, okul ve sporu birlikte götürmekte zorlanıyor çünkü farklı illerde kamplar yapıp farklı ülkelerde organizasyonlara katılıyor. Ben de Mersin Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği 4.sınıf öğrencisiyim. Olimpiyat barajını geçtiğimde finallerim vardı. Bu nedenle ben de biraz zorlandım. Milli sporculara eğitim konusunda esneklik tanınmalı. Geriye dönük eğitimler ve sınavlar yapılmalı." diyerek sözlerini tamamladı.