Endonezya'nın en eski İslam örgütlerinden Persatuan Islam'ın (PERSIS) başkan yardımcısı Jeje Zainuddin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam'ı hedef alan açıklamalarına ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Avrupa'daki Müslüman toplumunun etkisini göz ardı eden Paris yönetimi, Fransa ve Avrupa'daki huzur ortamına karşı tehlikeli adımlar atıyor.'' dedi.
Yaşanan son gelişmelerin, Macron'un kendi çıkar çatışmalarına çözüm bulmadaki başarısızlığının bir sonucu olduğunu belirten Zainuddin, ''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği gibi, Macron'un attığı adımlar akli dengesizlik göstergesi. Avrupa toplumunda İslam ile uyum perspektifinin düzeltilmesi gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.
Fransız ürünlerine boykot çağrısı
Zainuddin, son dönemde İslam'ı hedef alanlara karşı Müslümanlar arasında dostluk ve dayanışmayı güçlendirmenin önemine değinerek, ''İfade özgürlüğü adı altında İslam'a ve Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret içerikli eylemler kabul edilemez. İslam'ı itibarsızlaştırma girişimlerinin tümünü şiddetle kınıyoruz.'' diye konuştu.
Fransa'nın tutumuna karşı diğer İslam ülkelerinde başlatılan boykot çağrısının önemli bir adım olduğunu dile getiren Zainuddin, kalabalık nüfusuyla Fransa için büyük pazar olan Endonezya dahil tüm Müslüman ülkelere, Fransız mallarına boykot çağrısında bulundu.
İsrail ile normalleşme sürecine giren bazı Arap ülkelerini de eleştiren Zainuddin, bu adımların, Filistin'in kurtuluşunu isteyen ülkelerin temel ilkelerini unutmaya yönelik girişim olduğunu ifade ederek, Filistin ve Müslüman ülkelere büyük bir ihanet olduğunun altını çizdi.
Hidayatullah İslam Örgütü Dış İlişkiler Başkanı Dzikrullah Pramudya da ''Ülkesinde ekonomi, siyasi, sosyal ve kültürel gibi bir çok krizle karşı karşıya olan Macron'un İslam karşıtı politikaları, kamuoyunda güven kaybetmesinin işaretleri." şeklinde konuştu.
Macron'un, ülkedeki siyasi durumunu düzeltmek adına İslam'ı hedef aldığını belirten Pramudya, İslam'ı ve Hazreti Muhammed'i eleştirmenin, ifade özgürlükleriyle çelişkiler barındırdığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Macron'un zihinsel tedaviye ihtiyacı var" ifadesinden rahatsız olan Fransa'nın, Ankara Büyükelçisini geri çağırdığını hatırlatan Pramudya, diplomasiden ve medeni diyalog kurmaktan uzak böyle kişilerin zihinsel tedavi görmesi gerektiği konusuna katıldıklarını belirtti.
Filistin meselesine de değinen Pramudya, çıkarları doğrultusunda İsrail'e yakınlaşan ülkelerin, yanı başındaki Filistin halkıyla empati kuramadığını ve bu adımların utanç verici olduğunu kaydetti.
''Sadece Müslümanları suçlamak adil değil"
Endonezya Filistin Dayanışma Komitesi Başkanı Muhendri Muchtar, ''İslam gibi sadece belirli bir grubu, şiddet ve bombalama gibi eylemlerle suçlamak adil değil. Çünkü şiddet eylemleri, her türlü gruba ait kişiler tarafından işlenebilir, sadece Müslümanlar değil.'' dedi.
Aslında başka grupların da suç işlediğinin bilindiğini ancak onlara farklı davranıldığını aktaran Muchtar, ''Macron'un İslam'a yönelik hakaretleri, belirsiz bir zihinsel endişelerinin ürünü.'' ifadesini kullandı.
Muchtar, Müslümanlar olarak, İslam'a hakaret tutumunu benimseyen Fransa'nın ürünlerini boykot etmeleri gerektiğini söyledi.
Dewan Da'wah Konseyi Araştırma Merkezi Başkanı Teten Romly Qomaruddien de, ''Fransa'da, ifade özgürlüğü gerekçesiyle özellikle İslam'ın hedef alınması ve İslam karşıtı politikaların uygulanması kendilerinin sözde demokrasi değerleriyle hiçbir şekilde bağdaşmıyor.'' diye konuştu.
Avrupa'da özellikle Fransa'nın Müslümanlara karşı farklı bir tutum takındığını belirten Qomaruddien, İslam ve Batı arasındaki farklı kültürü uzlaştırmaları gerektiğini kaydetti.