Türkiye'nin Essen Başkonsolosluğu, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” vesilesiyle başkonsolosluk yerleşkesinde anma töreni düzenledi.
Anma törenine başkonsolosluk mensuplarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 7.’inci yıl dönümü müsabetiyle düzenlenen anma töreni; şehitlere ithafen saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından selanın okunmasıyla başladı
Hain darbe teşebbüsünün üzerinden 7 yıl geçti
Günün anlam ve önemine dair konuşma yapan T.C. Essen Başkonsolosu Taylan Özgür Aydın, “Fethullahçı Terör Örgütünün 15 Temmuz 2016 akşamı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetlerini kendi kirli emelleri için kullanmak suretiyle seçilmiş Hükümetimize ve Gazi Meclisimize karşı gerçekleştirdiği hain darbe teşebbüsünün üzerinden 7 yıl geçti” dedi.
15 Temmuz millî iradenin tecellisidir
O gece 251 vatan evladı şehit düşmüş, binlercesi gazilik mertebesine ulaşmıştığına dikkat çeken Başkonsolos Aydın, şöyle devam etti:
15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe girişimi, kahraman milletimizin onurlu direnişi ve demokrasimize sahip çıkması sayesinde bozguna uğratılmıştır. Milletimiz dünyada eşi görülmemiş bir cesaret ile Fetullahçı Terör Örgütüne karşı büyük bir demokrasi zaferine imza atmış ve Türkiye’nin gücünü dünyaya bir kez daha göstermiştir.
15 Temmuz gecesi farklılık gözetmeksizin toplumun tüm kesimleri tek bir amaç etrafında, ülkesine, bayrağına, demokrasisine sahip çıkmak için tek vücut olmuştur. Vatandaşlarımız, millî iradenin tecellisi olan TBMM’yi bombalayan teröristlere karşı demokrasisini korumuştur. Sayın Cumhurbaşkanımıza, demokrasimize, milletimize, millî iradeye ve Gazi Meclisimize yönelik hain darbe girişiminde bulunanlara en iyi cevap yine milletimiz tarafından verilmiştir. 15 Temmuz destanı aynı zamanda tüm dünya adına kazanılmış bir demokrasi zaferidir.
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan bugüne kadar çok sayıda zorlu cephede verdiği haklı mücadelelerinde kahramanlarının fedakarlıkları ve özverileri sayesinde ikinci asrın akıbetini belirlemiş ve “Türkiye Yüzyılı” hedeflerini ortaya koymuştur. 15 Temmuz destanı da milletimizin güçlü iradesi, kararlılığı, vatan ve millet aşkı ile yazılmıştır. Türkiye Yüzyılının Kahramanları, canları pahasına ülkemizin bağımsızlığını ve milli iradenin egemenliğini koruyarak Türk milletinin birlik ve beraberliğinden ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyeceğini, Türk milletinin bağımsızlığına kasteden dâhili ve harici hiçbir girişime teslim olunmayacağını ve Cumhuriyet'in ikinci asrının Türkiye Yüzyılı olacağını dünyaya ilan etmiştir.
15 Temmuz şehit ve gazilerimizin bizlere en büyük mirası Türkiye’nin yeni yüzyılını tahayyül edebilme ve yaşayabilme onurunu hissetme imkanını bizlere canları pahasına vermeleridir. Türkiye Yüzyılının Kahramanları böylelikle ülkemiz, devletimiz ve milletimizin gerçekleştirdiği atılımda kendi üstlerine düşen görevi çeşitli alanlarda yerine getiren daha nice kahramana ilham vermiştir.
Geçtiğimiz 7 yıl içerisinde devletimizin temel önceliklerinden birini yurtiçinde ve yurtdışında FETÖ’yle mücadele oluşturmuştur. 15 Temmuz’u hazırlayanların, hukukun üstünlüğü ilkesi temelinde adalet önünde hesap vermeleri sağlanmış, FETÖ’nün uzun yıllar boyunca devlet mekanizması içerisinde yuvalanmış örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, devlet dışında da çok çeşitli sektörlere yayılan paravan oluşumları tasfiye edilmiştir.
Bu süreçte FETÖ, yurtiçindeki yapısının giderek zayıflaması neticesinde yurtdışı faaliyetlerine ağırlık vermeye başlamıştır. Bu nedenle, FETÖ’nün yurtdışı yapılanması ile mücadele eskisinden çok daha önemli hale gelmiştir.”
FETÖ insani yardım ve dini değerleri kullandı
FETÖ; insani yardım, eğitim, diyalog, ticaret gibi kavramların arkasına saklanarak dünyanın farklı bölgelerinde etkinlik kazanmış bir terör örgütü olduğuna vurgu yapan Aydın, “FETÖ terör örgütü hiyerarşik düzeni, kadro içi disiplini, karizmatik lidere bağlılığı gibi paradigmalar kapsamında istihbarat örgütleriyle uyumlu bir faaliyet çerçevesi çizmektedir.
40 yıldan fazla aktif olan FETÖ 200’e yakın ülkede eğitim, sağlık ve ticaret alanında faaliyet göstermiş, yıllık cirosunun 50 milyar Doların üzerinde olduğu ve yüzbinlerce aktif çalışanının bulunduğu küresel çapta ulaşmıştır.
Bu haliyle yalnızca Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdidin farkına varan pek çok devlet, ülkesindeki FETÖ ile bağlantılı okul ve STK’ların faaliyetlerine son vermiştir.
Terörizmin her türü gibi FETÖ tehdidi karşısında da uluslararası iş birliği çerçevesinde mücadele etmek zaruret arzetmektedir.
Bu çerçevede, FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasıyla mücadele, Başkonsolosluğumuz dahil, ülkemizin yurtdışındaki temsilciliklerinin en önemli gündem maddelerinden biridir.
Türkiye’nin yurtdışındaki resmi ve sivil temsilcileri olarak bizlerin, FETÖ’nün sadece Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği diğer ülke demokrasileri için de bir tehdit unsuru olduğunu bulunduğumuz ülkelerin kamuoyuna her vesileyle anlatmak mecburiyetindeyiz.
Ülkemizin mücadele ettiği diğer terör örgütlerinden farklı olarak FETÖ, propaganda yerine gizlenmeyi yöntem olarak benimseyen, aldatmayı, sinsi planlar kurmayı ve ihaneti hayat felsefesi haline getirmiş, çok daha tehlikeli bir oluşumdur.
Bilhassa yurtdışında yaşayan FETÖ mensupları, dost kılığında aramıza girmeye, gündelik hayatımızın her alanında varlık göstermeye, her türlü ekonomik ve kültürel etkinliğimize sızmaya gayret göstermektedirler. FETÖ destekçileri, bu yolla kendilerini aklamaya, prestijlerini artırmaya ve hatta örgütün kirli emellerinde istifade edilmek üzere istihbarat toplamaya çalışmaktadırlar. Bizler bu ucuz oyunları asla hoş görmeyecek ve teröre karşı müteyakkız olmayı sürdüreceğiz.
“Duymadık, görmedik, bilmiyoruz” diyerek üç maymunu oynamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu örgütün istihbaratçı bir akıl ile denediği her türlü hileye karşı her daim uyandık olmalıyız.
Güçlü siyasi, ekonomik ve insani bağlarımızın bulunduğu, dost ve müttefik Almanya’nın da yerel yönetim, ekonomi ve siyaset başta olmak üzere her alanda aynı hassasiyeti göstermesi beklentimizi her daim yineliyoruz.
Herhalükarda FETÖ ve benzeri diğer tehditler karşısında yılmadan ve kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Tam bağımsız Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz
“100. yılını büyük bir coşku ve sevinçle kutlayacağımız Cumhuriyetimizin ve İstiklalimizin hiçbir örgüt veya oluşumlar tarafından ipotek altına alınmasına izin vermeden, tam bağımsız Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.” diyen Başkonsolos Aydın konuşmasını şöyle tamamladı: “100 yıl önce 7 cihana direnen atalarımıza bunu borç biliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, Türkiye Yüzyılı gazilerine şükranlarımı sunuyorum.”
Konuşmaların ardından, hain darbe girişimi sırasında şehit düşenler dualarla anıldı.