Fransa'da yangında aile fertlerini kaybeden Türkler adalet bekliyor

  • Güncelleme: 30.01.2021 22:24
Fransa'nın Mulhouse kentinde binada çıkan yangında fertlerini kaybeden Ertunç ve Aksu aileleri, yaklaşık 3,5 yılın ardından adaletin sağlanmasını istiyor.
Fransa'da yangında aile fertlerini kaybeden Türkler adalet bekliyor

Mulhouse'un Bourtzwiller Mahallesi'nde Ertunç ve Aksu ailelerinin kaldığı bina, 1 Ekim 2017'de Fransız vatandaşı Aurelien Roellinger tarafından kundaklandı.

Yangında ağır yaralanan Oğuzhan Aksu, 5 ve 7 yaşlarındaki 2 çocuğunu kaybetti.

İsmail Ertunç ise eşini ve kız çocuğunu kaybetti, yaralanan oğlu Eyüp Ertunç'un da gözünde kalıcı hasar oluştu.

Yangından hemen sonra yakalanarak gözaltına alınan Roellinger'in ilk sorgusundan sonra hakkında adli soruşturma açıldı ve ardından tutuklu yargılanmasına karar verildi.

Yangın sonrası Mulhouse ve çevresinde yaşayan Türkler büyük tepki gösterdi.

Davaya ilişkin duruşmalar 1 Şubat'ta başlayacak ve mahkemenin 5 Şubat'ta kararını açıklaması bekleniyor.

Ertunç ve Aksu ailelerin avukatlığını yapan Gülcan Yasin, 1 Ekim 2017 gecesinin Roellinger'in binanın giriş katındaki bebek arabasını ateşe verdiğini, yangının binaya sıçradığını, çıkan yangında 4'ü Türk ve 2'si Cezayirli 6 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Zanlının başta suçu kabul etmediğini ve sonrasında itiraf ettiğini aktaran Yasin, 3,5 yıl süren soruşturmanın tamamlandığını ve Colmar Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 gün sürecek duruşmaların 1 Şubat'ta başlayacağını kaydetti.

"Ailelerin yaşadığı travma ve acıların dinmesi için adalet bekliyorum"

Yasin, "Mahkemeden beklediğim şu, (zanlının) en ağır hapis cezasını almasını bekliyorum." dedi.

Fransız kanunlarına göre bu tür suçların cezasının ömür boyu hapis olduğunu ve mahkemeden bu kararın çıkmasını beklediğini kaydeden Yasin, şöyle devam etti:

"Ailelerin yaşadığı travma ve acıların dinmesi için adalet bekliyorum. Verilecek kararın, mağdurları ruhsal olarak onarmasını istiyorum. Çünkü çok acı çektiler ve 3,5 yıldır bir anne, baba, kardeş ve çocuk bu davayı bekliyor. (Mağdurların) Normal hayatlarına başlayabilmeleri için (zanlının) en ağır ceza alması için mücadele edeceğim."

Adaletin sağlanmasının yaşanan acıyı dindirebileceğini vurgulayan Yasin, Mulhouse'da yaşayanların bu olaydan etkilendiğini söyledi.

Yasin, Fransız yetkililerin psikolojik destek sağlamamasından dolayı söz konusu ailelerin üzüntü duyduğunu belirtti.

"Acılarımı hala yaşıyorum"

İsmail Ertunç da "Adalet istiyorum. Zanlı ne kadar ceza alır bilmiyorum, yargının işine karışamam. Acılarımı hala yaşıyorum. 3,5 yıl geçtikten sonra sanki o günü dünkü gibi yaşıyorum." dedi.

Çektiği acının kelimelerle ifade edilemeyeceğini kaydeden Ertunç, "Her gün oğlumu görüyorum karşımda. Bazı konularda hayal kurmuştuk. Elmanın yarısı yok, hayata devam ediyorum." ifadesini kullandı.

Oğuzhan Aksu ise yaşadıkları şeyler için üzgün olduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Duruşma yaklaştıkça bu acıyı biraz daha hissediyoruz. Sonunda (zanlının) hak ettiği cezayı almasını diliyoruz. Ne ceza alırsa alsın kayıplarımızı getirmeyecek ama en ağır cezayı alması durumunda acımız biraz hafifleyecek gibi."

1 Ekim 2017'de saat 00.00'a yaklaştığında yangını başlatan kişinin yangını haber vermek için kapısına vurduğunu ifade eden Aksu, o an panikle dışarıya çıkmaya çalıştıklarını, bir kucağında 7 yaşındaki kızı diğerinde 5 yaşındaki oğlu bulunduğunu söyledi.

Aksu, merdiven boşluğundan dışarı çıkmaya çalıştıklarını ancak dumandan çıkışı göremediklerini ve bodrum katına indiklerini aktardı.

Oğuzhan Aksu, "Ondan sonra oradan çıkamadık. Beni de İsmail (Ertunç) kurtardı. Ben de düşmüştüm orada." dedi.

İsmail Ertunç'un 11 yaşındaki oğlu Eyüp Ertunç da o geceye ilişkin, "Çok bir şey hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey ambulansın arkasındaydım." ifadesini kullandı.

Ertunç, yangında kendisinin de yaralandığını aktararak, "Bazen annemin ve ablamın hayalini kuruyorum. Şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. Hayal kurmayı bıraktım." diye konuştu.