Türkiye'nin "gül bahçesi" olarak nitelendirilen Isparta'da tamamlanmak üzere olan hasadın bereketli geçtiği belirtildi.
Müftüzade Gülcü İsmail Efendi'nin 1888'de Bulgaristan'ın Kızanlık kentinden bastonunun içinde getirerek Isparta'ya ekmesiyle çoğaldığı rivayet edilen aşkın ve sevgisinin sembol çiçeği gül, sonradan binlerce dönüm arazide üretilerek yüzlerce ailenin geçim kaynağı oldu.
Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta'nın gül kokulu köylerinden elde edilen ürünler, fabrikalara getirilerek sıcak su kazanlarında kaynatılmasının ardından gül yağına dönüştürülüyor.
"Güller diyarı" olarak adlandırılan Isparta'da, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan gül bahçelerinde, bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sessiz bir hasat dönemi yaşandı.
Sabahın ilk ışıklarında pembenin değişik tonlarıyla süslenmiş bahçelere gelerek büyük emek ve özveriyle çalışan işçiler, bu yılki gül toplama mesaisinde sona yaklaştı.
"Bereketli bir sezon geçti"
Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte gül hasadının rakıma göre başladığını söyledi.
Rakımı yüksek olan yerlerde hasadın en son yapıldığını belirten Selçuk, "Rakımı düşük olan bölgelerimizde gül hasadımız sona erdi. Bereketli bir sezon geçti. Gül fiyatları henüz açıklanmadı. Fiyatlar, fabrikalarımızın yurt dışı bağlantılarını yaptıktan sonra belli oluyor." diye konuştu.
Kentteki 15 bin dönüm gül bahçesinde hasadın yüzde 95 oranında tamamlandığını aktaran Selçuk, yaklaşık 25 bin ton ürün elde edildiğini bildirdi.
Üreticilerin günün ilk ışıklarıyla gül bahçelerine gelerek hasat yaptığına dikkati çeken Selçuk, "İnsanlar o saatte uykunun yarısındayken bizim çiftçimiz, Anadolu kadınımız kalkıyor, gülünü toplamaya başlıyor. Evine geldikten sonra da hayvanlarına bakıyor, çocuklarına bakıyor." ifadelerini kullandı.
"Bu kokuyu hissetmeye davet ediyoruz"
Gül hasadını görmek için her yıl yerli ve yabancı binlerce turistin kente geldiğini hatırlatan Selçuk, "Koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl misafir ağırlayamadık. Gelecek yıllarda herkesi bu güzelliği görmeye, bu kokuyu hissetmeye davet ediyoruz." diye konuştu.
Üreticilerden 66 yaşındaki Ayşe Dello ise gül toplamaya 10 yaşında başladığını anlattı.
Güneş doğmadan bahçeye gelerek hasada başladıklarını belirten Dello, "Gülü ne kadar erken toplayabilirsen o kadar verim elde edersin. Öğlene kadar topladığımız gülleri alıcıya teslim ediyoruz." dedi.