Çalışmak için ülkesine gelen Medeni İlgen ile evlenip Müslüman olan Hollanda asıllı Hendrika Gerritdina Johanna İlgen, tatil için geldiği eşinin köyüne yerleşip çiftçilik yapmaya başladı.
Ağrı'nın Patnos ilçesine bağlı Tepeli köyünde yaşayan İlgen ailesinin 3 çocuğundan biri olan 64 yaşındaki Medeni İlgen, henüz 5 yaşındayken kardeşini dünyaya getirdiği sırada annesini kaybetti.
Babasının da bu sırada cezaevinde olması nedeniyle çaresiz kalan babaannesi tarafından Ağrı Yetiştirme Yurduna verilen İlgen, lise eğitimi sonuna kadar başarısı ve örnek kişiliğiyle yurt idarecileri ve öğretmenlerince çok sevildi.
Lise eğitimini sonrası girdiği üniversite sınavında Türkiye üçüncüsü olan İlgen, hapisten çıkan babası ve amcasının kendisini komşu köye çoban olarak vermesi nedeniyle eğitim hayatının sonuna geldi.
Eğitim için valizini alıp kaçtı
Çoban olarak hayatına devam edecek olmanın üzüntüsünü yaşayan İlgen, ani bir karar vererek eğitimi için tahta valizini alıp gece köyden kaçtı.
İlgen, Gazi Üniversitesinde eğitimini tamamladıktan sonra memleketine geri dönüp bir süre köyde yaptığı öğretmenlik görevinin ardından önce Patnos Belediyesi, ardından da kaymakamlıkta bazı görevlerde bulundu.
Bu sırada Hollanda'ya gitmesi için açılan bir sınava giren ve başarılı olan İlgen, Hollanda'ya giderek denizcilik alanında devlete bağlı bir kurumda çalışmaya başladı.
Yıllarca dünyayı dolaşıp çok sayıda ada ve kıtayı gezen İlgen, Hollanda'ya dönüşünde, şu an 60 yaşında olan Hendrika Gerritdina Johanna ile tanıştı.
Bir süre sonra Hendrika Gerritdina Johanna ile evlenen ve kızı Donna Damianti ile oğlu Romulo Ruben dünyaya gelen İlgen, emekli olana kadar, Müslümanlığı seçen eşiyle bu ülkede yaşadı.
Emekli olunca geldiği Türkiye'de bir süre Mersin'de yaşayıp ardından Ağrı'nın Patnos ilçesindeki Tepeli köyünde yaşayan İlgen ailesi, köyde yaşamaktan mutlu.
Hollanda asıllı Türk vatandaşı olan ve 5 dil bilen Hendrika Gerritdina Johanna İlgen AA muhabirine yaptığı açıklamada, çitçilik yaptığı köydeki zamanının çoğunu el işi ve resim yaparak, tavuk, kedi, köpek, bostan ve meyve bahçesine bakarak geçirdiğini söyledi.
"Burayı Hollanda'ya tercih ederim"
Eşiyle bir süre yaşadığı Mersin'de betonlaşmadan sıkılarak Ağrı'ya geldiklerini ve köydeki çocuklara İngilizce öğrettiğini dile getiren İlgen, şunları kaydetti: "Eşimle Hollanda'da tanışıp bir süre arkadaş kaldık ve evlendik. Daha önce Türkiye'ye hiç gelmedim. Köye geldiğimizde burayı çok sevdim. Bu yüzden eşime burada yaşamak istediğimi söyledim o da kabul etti. Köy çok güzel, her şey doğal ve ben doğayla iç içe yaşamayı çok seviyorum. Burada her yerde tavuklar, inekler, kediler ve köpekler var. Onlarla uğraşmaktan çok mutlu oluyorum. Ankara ve İstanbul'da yaşayan insanlar farklı ve biraz daha soğuk. Köyde yaşayan insanlar çok cana yakın, onları çok sevdim, hepsi doğal. Köyümü Hollanda'ya tercih ederim. Çocuklar İngilizce öğrenmeyi çok istiyor ve bu yüzden her gün eve gelip benden ders alıyor, bazen de camideki çocuklara ders veriyorum, burada olduğumdan dolayı hiç sıkılmıyorum."
Müslüman olduktan sonra adını "Zeynep" olarak değiştirmek istediğini, ancak yeni kimliğinin bir karışıklık sebebiyle eski adıyla geldiğini de sözlerine ekleyen İlgen, bu konuda kendisine yardımcı olunmasını istedi.
Medeni İlgen de emekli olunca tatilin için eşi ve çocuklarıyla memleket özlemini dindirmek için köyüne geldiğini söyledi.
Eşinin köye aşık olduğunu, doğallığını çok sevdiğini aktaran İlgen, bu süreçte 4 yıl kaldıkları Mersin'den sıkılan eşinin, kendisinden gizli olarak kardeşi Ferzende İlgen ile köye ev yaptırdığını aktardı.
"Ben köyde kalacağım' dedi ve 3 yıldır köyde yaşıyoruz"
İlgen, "Eşim de ben de bir çok dil biliyoruz, dünyanın bütün kültürlerini tanıdım. Eşimle Hollanda'dan köyüme gezmeye geldik ve bir hafta burada kalmayı planladık. Sonra baktım eşim kardeşime köyde kalmak istediğini söylemiş. O da bizim için evin temelini atmış, bunlardan haberim yoktu. Eşime, 'Bak sen 6 ay sonra pişman olursun. Burası kırsal kesim, mahrumiyet bölgesi, vazgeçersin buradan. Bize fazla masraf yaptırma' dedim. O da bana, 'hayır ben köyde kalacağım' dedi ve 3 yıldır köyde yaşıyoruz." diye konuştu.
Uzun yıllar sonra döndüğü köyünde başlık parasını ortadan kaldırdıklarını ve köyünün daha modern olması için 3 katlı bir cami yaptırdıklarını ifade eden İlgen, şöyle devam etti: "Köyde içme suyu ve yol sorunumuz var, onları halledemedim. Onlar da benim elimde olmayan şeyler. Köyün camisine katkıda bulundum. Köyde başlık parasını kaldırmanın mücadelesini veriyorum. Köye geldiğimden beri dışarıya 15 kız kocaya verdik ve hiç birinden başlık parası almadık. Köye 8 gelin getirdik ve bunlara da başlık parası vermedik. O yüzden beni babaevime getirdiği için eşime çok teşekkür ederim. Eşimin köye alışacağını beklemiyordum. Lüksün zirvede olduğu Hollanda kültüründen gelip yerleştiği köye uyum sağlaması beni çok şaşırttı."
"Yengemiz, Kur'an-ı Kerim'i asıl kaynağından öğrenmeye çalışıyor"
Köy imamı Cemil Yılmaz da İlgen'i köydeki herkesin çok sevdiğini, özellikle çocukların kendisine büyük sevgi beslediğini ifade etti.
"Köyün genç kızları, kadınları, erkekleri ve her kesimiyle içli dışlıdır." diyen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "En çok çocuklarla yakından ilgileniyor ve onları çok seviyor. Zaten çocuklara İngilizce eğitimi veriyor. Avrupa'da yaşayan çocuklar 'Noel Baba' gördüklerinde zıplıyor, havaya uçuyor, bizim çocuklar da Hendrika yengeyi gördüklerinde onlar gibi seviniyor. Benim de İngilizce merakım var, arada bir eşinin yanında kendisiyle İngilizce konuşmaya çalışıyorum. Yengemiz Kur'an-ı Kerim'i asıl kaynağından öğrenmeye çalışıyor, bana sorduğu sorular varsa ben de kaynağa yönlendiriyorum."