İngiltere Merkez Bankası (BoE), ekonomideki dalgalanmaları dengelemek amacıyla sürpriz bir adım atarak politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 4’e çekti. Bu karar, piyasaların beklediği bir gelişme olarak dikkat çekti. Yatırımcılar ve analistler, faiz değişikliğine yönelik farklı senaryolar ortaya atarken, BoE’nin bu hamlesi global piyasalarda da büyük yankı buldu.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Kararın Arka Planı
BoE’de yapılan son toplantıda, Para Politikası Kurulu üyeleri arasında önemli bir tartışma yaşandı. Toplantıda 8 üye yer alırken, bunlardan 4’ü faizinin 25 baz puan düşürülmesi yönünde oy kullanırken, 4’ü ise mevcut seviyede, yani yüzde 4,25’te sabit kalmasını tercih etti. Ayrıca, bir üye 50 baz puanlık bir indirim önerdi, bu da piyasaların dikkatini çekti.
Bankanın Başkanı Andrew Bailey, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, alınan kararın nedenlerini ve hedeflerini açıkladı. Faiz indirimine giden yolun, uzun süreli sıkı para politikalarının sonuçlarını yansıttığını belirtti.
Enflasyon Hedefleri ve Beklentiler
BoE’nin açıklamasında, sıkı para politikası sayesinde son 2,5 yılda önemli ölçüde dezenflasyon yaşandığına dikkat çekildi. Kurul, orta vadede yüzde 2 enflasyon hedefine bağlı kalmaya kararlı olduğunu vurguladı. Ancak, son aylarda orta vadeli enflasyonist baskıların yukarı yönlü risk taşıdığı ve bu durumun, BoE’nin kararlarını etkileme potansiyeline sahip olduğu ifade edildi.
Özellikle, eylül ayı için yapılan enflasyon beklentisi yüzde 3,7’den yüzde 4’e yükseltildi. Bu durum, piyasaların yılın geri kalanında beklediği enflasyonun, dolayısıyla da faizin gelecekteki yöneliminin ne olabileceğine dair önemli ipuçları veriyor.
Ekonomi Üzerindeki Etkiler
BoE’nin açıklamasında, İngiltere ekonomisinin büyüme performansına yönelik veriler de paylaşıldı. 2025’in ikinci çeyreğinde yüzde 0,1’lik sınırlı bir büyüme kaydedildiği ve üçüncü çeyrekte bu oranın yüzde 0,3 olması beklendiği aktarıldı. Ancak, iç gelişmeler ile jeopolitik risklerin, ekonomik büyüme üzerinde baskı yarattığı özel olarak vurgulandı.
İngiltere’de yıllık enflasyon haziran ayında yüzde 3,6 olarak ölçüldü, bu değer piyasanın beklediğinin üzerinde gerçekleşti. Bu durum, Merkez Bankası’nın politika kararlarını daha da karmaşık hale getiriyor olabilir.
Para politikasının yönü, sadece ekonomik göstergelerle değil, aynı zamanda küresel trendler ve iç siyasi dinamiklerle de şekilleniyor. Faiz indiriminin sonuçları, önümüzdeki dönemde İngiltere’nin ekonomik sağlığı için kritik bir rol oynayacak.