İsveç'te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) teşhisi konulan ve sağlık durumu ağırlaşınca ambulans uçakla getirildiği Türkiye'de sağlığına kavuşan Emrullah Gülüşken, kendisini yalnız bırakmayan devletine minnettar olduğunu bildirdi.
Kovid-19 teşhisi konulan ve sağlık durumu ağırlaşınca kızları Samira ve Leyla'nın sosyal medyadan yaptığı yardım çağrısının karşılık bulması sonucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Türkiye'ye getirilerek tedavi edilen 47 yaşındaki Gülüşken, yaşadığı zorlu süreci, hastalık günlerini anlattı.
Ankara Şehir Hastanesindeki tedavisi tamamlandıktan sonra Antalya'nın Alanya ilçesindeki yakınlarının yanına gelen Gülüşken, hastalığın ilk günlerinde önce üşümeye başladığını, ardından da şiddetli baş ağrılarının olduğunu söyledi.
Öksürüğünün artmasıyla ateşinin yükseldiğini, nefes almakta çok zorlandığını belirten Gülüşken, "Gün geçtikçe daha da fenalaştım. Kızlarım doktorları aradı. Eve gelen doktor kan aldı ve Kovid-19 teşhisi konuldu. Ambulansla götürüldüğüm hastanede 2 saat kaldıktan sonra eve gönderdiler. Ben de 'Nasıl gönderirsiniz, çocuklarım var.' dedim. 'Evde kalın. Bir şey olmaz. Kötüleşirseniz arayın, gerekeni yapalım.' dediler." ifadelerini kullandı.
Türk vatandaşı olmaktan gurur duyuyor
Eve döndükten sonra da hastalık belirtilerinin şiddetli şekilde sürdüğünü vurgulayan Gülüşken, kızlarının kendisini bu halde görünce korkmaya başladığını dile getirdi.
Gülüşken, sosyal medyadaki yardım çağrılarına Türkiye'deki yetkililerin kayıtsız kalmamasından dolayı çok mutlu olduklarını bildirdi.
Bu süreçte 12 günde 13 kilogram zayıfladığını anlatan Gülüşken, şunları kaydetti: "Başarılı bir tedavinin ardından sağlığıma kavuştum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na ve diğer yetkililere çok teşekkür ediyorum. Böyle bir ülkenin vatandaşı olduğum için gurur duyuyorum. Vatandaşını özel uçakla getiren, tedavi ettiren, bir kuruş para almayan bir ülke dünyanın hiçbir yerinde yok. Türkiye'deki sağlık sisteminin benzeri hiçbir yerde yok. Ben de başkasına şifa olsun diye immün plazma bağışında bulundum. Hastalığın şakası yok. Sosyal mesafeyi korumak ve maske takmak çok önemli. Kalabalık yerlere gidilmemeli. Hem kendimiz hem de başkaları için bu hastalığı ciddiye almak lazım. Bu hastalığı gördükten sonra değiştim. Tedbirlere harfiyen uyuyorum."