Kuzey Makedonya İslam Birliği Başkanı Şakir Fetahu, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ile yakın ilişkileri olduğunu ve bunun gelecekte de devam edeceğini ifade etti.
Kasım ayında yapılan seçimle göreve gelen Fetahu, yaptığı açıklamada, başında bulunduğu Kuzey Makedonya İslam Birliğinin ve ülkedeki Müslüman halkların Türkiye ile ilişki ve iş birliğinden övgü ile söz ederek, Türk kurumlarının faaliyetlerini de memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Fetahu, Kuzey Makedonya İslam Birliğinin, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kuzey Makedonya'da restorasyon ve yatırım konularıyla ilgilenecek tüm kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti.
Başkent Üsküp'te Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından inşa edilen Tophane Camisi hakkında bilgi veren Fetahu, "Üsküp'ün mucizesi" olarak nitelendirdiği bu caminin şehre güzellik katacağını ve İslam mimarisinin sembolü olacağını kaydetti.
Fetahu, 2001'deki etnik çatışmalar sırasında Makedonlarca yakılan Pirlepe'deki Osmanlı döneminden kalma Çarşı Camisi'nin durumuna da değinerek, "Aradan 19 yıl geçti. İslam kültürünün güzelliği ve devlet kültürünün bir parçası olan tarihi cami, halen yıkık bir halde duruyor ve istismar ediliyor." dedi.
El konulan vakıf mallarının geri alınması için çalışmalar sürüyor
Devlet tarafından 1944'te farklı nedenlerle el konulan vakıf mallarının geri alınması için kurum olarak sürekli çalışmalar yaptıklarını aktaran Fetahu, 1998'de yürürlüğe giren kamulaştırma yasası ile bu konu hakkında koşulların oluştuğunu söyledi.
Fetahu, o tarihten itibaren birçok mülkün iade edildiğini, ancak halen iade edilecek birçok mülk olduğunu belirterek, "Vakıf mülklerinin iadesi için profesyonel ekipler çalışıyor. İleride iadesi yapılmayan mülklerin de iade edileceğini düşünüyorum." diye konuştu.
Çok değerli olduklarından ya da iadeleri için argüman bulunamadığından bazı mülklerin iadesinde zorluklarla karşılaştıklarına da değinen Fetahu, eski Üsküp Çarşısı'ndaki Sulu Han, Kapan Han ve Bedesten'in iadesi için çalışmalarda bulundukları aktardı.
Burmalı Cami'nin yeniden inşası ile yakından ilgileniliyor
Üsküp'teki Taş Köprü'nün yanı başında, Vardar Nehri kıyısında 1495'te inşa edilen, ancak dönemin Sırp yönetimi tarafından 1925'te yıkılan Burmalı Cami'nin yeniden inşasına da değinen Fetahu, İslam Birliği olarak bu konuyla yakında ilgilendiklerini söyledi.
Burmalı Cami'nin yerine farklı projeler yapan eski Başbakan Nikola Gruevski dönemindeki hükümet ile bu konuda anlaşmazlıkları olduğunu anlatan Fetahu, bunun tarihi caminin yeniden inşasını engellemek amaçlı olduğunu kaydetti.
Fetahu, önceki hükümetlerin Burmalı Cami'nin 1920'lerde kamulaştırıldığını öne sürdüğünü, oysa kamulaştırma yasasının 1946'dan itibaren olan mülkleri kapsadığını aktararak, şunları kaydetti: "İslam Birliğinin şimdiye kadarki çabaları başarılı olmadı. Bu çabalar gerçekten ciddi ve samimiydi. Yasanın geç geldiği, 1946'dan itibaren başlaması gerektiği, önceki mülkler hakkında konuşulamayacağı gibi birçok gerekçe gösterildi. Tüm tarafların iradesine, gerçek ve samimi iş birliği çabasına sahip olursak bu sorun olumlu sonuçlarla ilerleyebilir."
Fetahu, Osmanlı döneminde kalma tarihi bir eser olması sebebiyle Burmalı Cami'nin geri döndürülmesi için Türkiye'den de yardım talep ettiklerini söyledi.
"Ülkedeki dini topluluklar arasında ciddi bir iş birliği gerekli"
İslam'ın en temiz ve pratik şekilde temsil edilmesinin önemine dikkati çeken Fetahu, bu yüzden Kuzey Makedonya İslam Birliği bünyesinde İslam'ı en iyi şekilde tanıtacak ve anlatacak organların, müdürlüklerin, derneklerin kurulacağını ifade etti.
Fetahu, bugün özellikle Balkanlar'da ve Avrupa'da İslam'ı tanıtmak için profesyonelliğe ihtiyaç olduğunu belirterek, bunun için istikrarlı bir ekonomik sisteme, temiz ve iyi organize edilmiş bir yönetime sahip olmaları gerektiğini söyledi.
Kuzey Makedonya nüfusunun yüzde 90'ından fazlasının bir dine mensup olduğunu ve bu nedenle dini topluluklar arasında ciddi bir iş birliği gerektiğini vurgulayan Fetahu, "Bu, dini toplulukların toplumsal değerlerin yetiştirilmesinde çok önemli olduklarını gösteriyor. Çünkü, tüm dinler iyi olana çağrı yaparlar. Dinler, aralarındaki vazgeçilmez ve gerekli yakınlaşma ve iş birliğini sağlamak için üç ana sütunda birleşir. Bunlar Allah'a inanmak, iyi işler yapmak ve bunun dışında başka bir dünya olduğuna inanmaktır." dedi.
Fetahu, Makedon Ortodoks Kilisesi ile iş birliğine de değinerek, geçmişte yakın iş birliklerinin olmadığını, ancak toplumun karşı karşıya olduğu konularda daha yoğun, samimi ve yapıcı bir iş birliğine sahip olmaları gerektiğini söyledi.
Göreve seçilmesinin ardından ülkedeki diğer dini toplulukların temsilcileriyle görüştüğünü aktaran Fetahu, gelecekte genel kültür, dinler arası istişare ve dini toplulukların taleplerine ilişkin uluslararası bir konferans girişiminde bulunmayı planladıklarını ifade etti.
Fetahu, Kuzey Makedonya İslam Birliğinin millet, ırk ve vatan ayrım yapmadan herkesin kurumu olduğunu vurguladı.