Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, ombudsmanlara yazdığı mektupta, Kovid-19 salgını sürecinde bütün dünya ülkelerinin birlik ve beraberlik içinde olması gerekirken, İslam ve yabancı düşmanlığının evrensel bir sorun haline gelmesinin üzücü olduğunu belirtti.
Malkoç, mektubu, son zamanlarda Müslümanlara yönelik yapılan, Türk halkını derinden üzen çok sayıda şikayet başvurusu alınan rahatsız edici gelişmelere dikkat çekmek için yazdığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Fransa'da daha önce yayımlanan ve Müslüman dünyasını derinden üzen Hz. Peygamber'e dair çirkin karikatürlerin tekrar gündeme getirilmesi sonucu oluşan olaylarla ilgilidir. Öncelikle öğretmen Samuel Paty'nin öldürülmesini tüm içtenliğimle kınıyor ve ailesine ve Fransa halkına taziyelerimi iletiyorum. Katil, hangi millete veya dine mensup olursa olsun katildir. Bu cinayetin İslam'la ve Müslümanlarla hiç bir ilgisinin olmadığının bilinmesi önemlidir."
Aşırılıklarla mücadelenin, öç alır gibi Müslümanları inciten hareketlere dönüşmesinin tehlikesine işaret eden Malkoç, mektubunda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu hakaretlerin ifade özgürlüğü adı altında savunulmasının kabul edilmesi mümkün değildir. Bir topluma veya inanç mensuplarına acı veren şeylere karşı duyarlı olunması gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca Fransa'da son günlerde üst düzey devlet yöneticileri tarafından gündeme getirilen İslam dinini yapılandırmaya yönelik çalışmalar da oldukça sıkıntılıdır. İslam dini inanç ve hukuk düzeni olan bir dindir. Fransa hükümetinin katı bir laiklik anlayışı içerisinde resen yeni bir İslam oluşturma çabaları sadece teröristlerin ekmeğine yağ sürecektir. Devleti yönetenler ülkelerindeki ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal düzenleme yapabilirler ancak bir kısım vatandaşlarının dinleri üzerinde düzenleme yapma hakları olmadığı kanaatindeyiz. Bunun aynı zamanda din ve vicdan özgürlüğüne de aykırı olacağını düşünüyoruz."
Aşırılıkla mücadelenin yanında ayrımcılık, ırkçılık ve İslam düşmanlığı konusunda da ülkelerin ve kurumların gerekli önlemleri almasını isteyen Malkoç, Türkiye Ombudsmanlığının her konuda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunun altını çizdi.
"İnsan hakları savunucuları olarak biz ombudsmanlar, demokrasinin ilke ve eylemlerine aykırı olan, dünyanın neresinde ve ne şekilde olursa olsun, dil, din, ırk ayrımı gözetmeden, yaşanan bu tür insan hakları ihlallerine karşı mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam etmeliyiz." ifadesini kullanan Malkoç, şunları kaydetti:
"Dini toplumlar arasındaki hoşgörüyü baltalayan bu kışkırtıcı eylemlerin tüm dünyada yüz milyonlarca Müslümanı rahatsız ettiğini vurgulamak ve bu eylemlerin demokrasinin ilke ve değerlerine aykırı olduğunun altını çizmek istiyorum.
Sonuç olarak, özellikle son zamanlarda yaşanan bu tür üzücü olaylardan sonra sizi Avrupa geneline yayılmış olan ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ile mücadeleye ve evrensel değerleri savunmaya davet ediyorum. Bu konuda güçlerimizi birleştirebiliriz. Nefretin giderilmesi için herkes elinden gelenin daha fazlasını yapmalıdır."