İslam'da itikadi mezheplerden Matüridilik ve Eşarilik, din kisvesi altına saklanan terör ve şiddet eylemlerinin sonlandırılmasında önemli rol oynuyor.
Akıl ve Allah'ın iradesi ile dil ve kalbi çatışma oluşturmadan Ehl-i Sünnet çatısı altında toplayan Matüridilik ve Eşarilik mezhepleri, son dönemde İslam adına yaptıklarını öne sürdükleri eylemlerle insanların dini inançlarını hedef alan akımların karşısında güçlü ve etkin bir şekilde varlığını sürdürüyor.
"Ehl-i Sünnet Anlayışı ve İmam Matüridi'nin Bilimsel Düşüncesi" konulu sempozyuma katılmak üzere Bosna Hersek'te bulunan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Şükrü Özen, AA'ya yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim'in dilsel anlamlarla yorumlanmasının son yüzyıldaki en ciddi problemlerden olduğuna işaret etti.
Tarihin şartları ve kendi özel konumu sonucu, dilde ifade edilen şeylerin her zaman aynı olmadığını söyleyen Özen, "İmam Matüridi de tefsirinde sıklıkla bu hususa işaret eder. Bir konuda ayet ya da hadis olması doğrudan ne anlatıldığını göstermez. Bunu ancak hikmet, akıl ve Peygamberin uygulamalarıyla bilebiliriz." dedi.
Özen, Hazreti Muhammed zamanından bugüne dinin giderek sıfırlandığını belirterek, "Bu sıfırlanma neticesinde herkes kendisinin alimi oluyor, devlet kuruyor, ceza hukuku konularında ahkam kesiyor ve DEAŞ çıkıyor. Bunların fikirsel temeli bu. Neden bu tür şeyler geleneksel mezheplerin hakim olduğu noktalarda çıkmıyor?" diye konuştu.
Bugünkü Müslümanların zihin karışıklığının, ulemasına saygısını yitirmiş olmasından kaynaklandığını kaydeden Özen, "İmam Matüridi, belli çevrelerde hedefe konuluyor. Neden? Çünkü onu yıkmadan, kötülemeden kendi zihniyetlerini hayata geçiremeyecekler. Herkes kendi kafasına göre ilkeler oluşturmaya başladığında kaos çıkıyor. İşi ehline bırakmalı." ifadelerini kullandı.
Özen, Matüridilik ve Eşariliğin temel bilgilerini alıp bugüne uyarlanması gerektiğinin altını çizerek, bunun uzun vadede şiddet ve terörü sonlandıracağına inancının tam olduğunu sözlerine ekledi.
Mustafa Ceric: "İmam Matüridi'nin kim olduğunu, neler yaptığını okumalıyız"
Eski Bosna Hersek İslam Birliği (Diyanet İşleri) Başkanı Mustafa Ceric de sahabe, tabiin ve tebe-i tabiin dönemleri üzerinde kimsenin tekel kurma hakkı olmadığını belirterek, Müslümanların mezheplerin ayrımı noktasında sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Matüridilik ve Eşariliğin tam olarak anlaşılmadığını belirten Ceric, "İmam Matüridi'nin kim olduğunu, neler yaptığını okumalı ve bundan vazgeçmemeliyiz. İnsanların hem akıl hem de kalplerine hitap edilmeli. Aklın kabul ettiğini kalplere taşımalıyız." dedi.
Ceric, bugün insan aklı ve kalbini zehirleyen birçok akımın ortaya çıktığına işaret ederek, "Aklımız güçsüz olduğu için kanıyoruz. Matüridilerde akıl güçlüydü. Bunu günümüze geri getirmeliyiz. Daha fazla okuyarak, bilgilenerek şiddetle mücadele etmeliyiz." diye konuştu.
Muhammet Masum Vanlıoğlu: "İslam'ın adı güven ve huzur vermektir"
İmam Ebu Hanife ve İmam Matüridi Araştırma Vakfı Başkan Vekili Muhammet Masum Vanlıoğlu ise Matüridilik ve Eşarilikte temel hedefin insanı yaşatmak olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her iki kol da insanın inancı sebebiyle ölümü asla haketmediğini ifade ediyor. Matüridi ve Eşariler, insanların inanç dünyalarında sağlıklı ve özgür bir şekilde inanmalarına fırsat verilmesini ister. Günümüzde, geçmişten gelen bir geleneğin devamı olarak 'başkaları' diye değerlendirdikleri insanları sırf inançları sebebiyle ölüme mahkum eden akımlar var. Eşari ve Matüridiler bunu kökünden reddelerler."
Vanlıoğlu, dinin insanların daha iyi yaşaması için gönderildiğini söyleyerek, "Eğer bir akım içinde 'başkaları' diye nitelendirilen kişileri öldürme hedefi varsa hangi ismin arkasına sığınırsa sığınsın bunun asla İslam ile alakası yoktur." dedi.
Müslüman toplumların her zaman güzel hizmetler verdiğini belirten Vanlıoğlu, "Orta Doğu'da şu anda büyük felaketler doğuran adına DEAŞ denilen ama geçmişte harici fırkaların yaptıklarını yaparak sırf namaz kılmadığı, tesettürü olmadığı ve onlar gibi olmadığı için bir Müslüman'ı öldüren, hunharca katleden kişiler asla bizim çocuklarımızın örnekleri olmaz." diye konuştu.
Vanlıoğlu, gerçek İslam'ın başkalarını yaşatan İslam olduğuna dikkati çekerek, "İslam'ın adı zaten başkalarına güven ve huzur vermektir. Ne mutlu İslam'ı böyle anlayarak yaşayanlara." dedi.
Ahmet Turan Arslan: "İslam'da zorlamaya yer yoktur"
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan ise İslam'da zorlamaya yer olmadığının altını çizerek, "Ehl-i Sünnet diye özetlediğimiz Matüridilik ve Eşarilik, tarih boyunca Müslümanların mensubu oldukları inanç mezhepleridir. İslam, özünde diğer insanlara Allah'ın nimetlerini sunar." ifadelerini kullandı.
Terör ve şiddetin, İslam'ın inanç esaslarıyla alakası olmadığını vurgulayan Arslan, "İslam değerlerini öğrenen bir insan, başkasını sebepsiz yere öldürmek, başını kesmek veya bombalar patlatmak gibi eylemler içerisine asla girmez." dedi.
Arslan, DEAŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerinin, itikadi hareketlerle alakası olmadığının altını çizerek, "Onlar din perdesi altına girip halkı en kestirme yoldan kandırmak istiyor." şeklinde konuştu.
Matüridilik ve Eşariliğin doğru bir şekilde anlatılması gerektiğini söyleyen Arslan, bunun sonucunda tüm kötülük ve şiddettin ortadan kalkacağını sözlerine ekledi.