Süleyman Ali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Benzeri hikayeler duyuyordum ama bizzat yaşayacağımı hiç düşünmemiştim.” dedi.
İş çıkışında yağmur yağdığı için metro istasyonuna otobüsle gitmek yerine Uber taksi çağıran Ali, “Araç geldi, girdim ve oturdum. Şoför bana baktı ve taksimetreyi iptal etti. Endişelenerek ödemeyi neden iptal ettiğini sordum. Şoför gideceğim yere doğru aracı hareket ettirerek bana 'Kaygılanma, ben hallettim' dedi. 'Niye? Bu ne demek oluyor?' diye sordum. ‘Senin başkanın ailemi kurtardı’ diye cevap verdi.” ifadelerini kullandı.
Ali, Amerika'da doğup büyüdüğü için aklına hemen ABD Başkanı Donald Trump’ın geldiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bunu duyunca iyice şaşırdım. Trump, benim hayran olduğum biri değil, özellikle Müslümanlara karşı kindar ve kötü biri. 'Donald Trump senin aileni mi kurtardı?’ diye ne demek istediğini anlamak için hayretle sordum. 'Hayır hayır!, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan benim ailemi kurtardı’ diye cevap verdi. İyice şaşırmıştım. O anda yakamda Türk bayrağı rozetini taşıdığımı hatırladım, onu görüp benim ödemeyi iptal etmiş. Ne diyeceğimi bilemedim. Bu tip hikayeleri insanlardan duyuyordum ama kendi başıma gelene kadar pek inanmıyordum.”
“Türkiye bana ve aileme onurlu bir sığınma sağladı”
Şaşkınlığı geçtikten sonra Uber şoförü ile sohbet etmeye başladığını belirten Ali, şoförle arasında geçen diyaloğu şöyle aktardı: “Bana Suriyeli bir Kürt olduğunu, ülkede savaş başlayınca ailesiyle kaçarak Türkiye’ye sığındığını anlattı. Türkiye’nin kendilerine en iyi şekilde sahip çıktığını belirterek Erdoğan’a övgüler yağdırdı. ‘Diğer ülkelere kıyasla bana, aileme, diğer Suriyeli mültecilere Erdoğan kucak açtı, bizi haysiyetimizle korudu. Ucuz çadırlar yerine ev sıcaklığı veren kamplar inşa etti, diğer ülkelerin yapmadığı şekilde çocuklarımıza eğitim olanakları sağladı, mültecilere sağlık alanında tedavi imkanları verdi.’ dedi.”
Ali, Uber şoförünün, bir süre önce Birleşmiş Milletler mülteci programı üzerinden ABD’ye geldiğini, 5 çocuğu ve eşinin Türkiye'de kaldığını, onları da buraya getirmeye çalıştığını belirterek “Şoför, kısa süren yolculuğumuzda defalarca ‘Erdoğan’ın benim ve ailemin haysiyetini korumasını asla unutmayacağım’ diye dualar etti.” ifadelerini kullandı.
“Ümmet, Erdoğan ile emin ellerde”
Sohbet sırasında Barış Pınarı Harekatı'na da değindiklerini belirten Ali, “Bana, ABD'deki insanların Türkiye hakkındaki ön yargılarına inanamadığını söyledi. Özellikle son operasyonda (ABD'deki) insanların bölgenin gerçek halkını değil, teröristleri desteklediğinden yakındı. Aslında birçok Suriyeli Kürt'ün harekatı desteklediğini ama ne Suriyeli Kürtlere ne de Türkiye’deki Kürt mültecilere sorulduğu için seslerini duyuramadıklarını aktardı.”
Süleyman Ali, yaklaşık 7 dakika süren yolculuğunun sonunda araçtan inerken şoförün söylediği bir sözden derinden etkilendiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Bana, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok sıkıntı ile mücadele ediyor olabilir ama Müslüman ümmet ve dünyanın geri kalanı onunla emin ellerde.’ dedi.”
“Türk bayrağı rozetini gururla taşıyorum”
Türk bayrağı rozetini neden taktığına ilişkin ise Süleyman Ali, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok şükür, ABD'de Müslüman toplumu içinde ümmet bilinciyle büyüdüm ancak İslam ülkeleri denince akla gelen Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin dünyadaki Müslümanları ümmet olarak hiç önemsemediğine inandım. Türkiye de 10 yıl önce benim için aynıydı, açıkçası Türkiye'nin hayranı değildim. Fakat Gazze’ye giden yardım gemisi sonrası Erdoğan’ın dik duruşu ile Türkiye'ye karşı bakışım değişmeye başladı. Yakından takip edince Erdoğan’ın kendi ülkesinin insanlarını ve de ümmeti, yani beni korumaya çalıştığını hissettim. Erdoğan, Suriye’deki mültecilerden Arakan Müslümanlarına kadar herkese yardım elini uzatıyor. Bunu dünyada başka hiçbir liderde göremiyoruz.”
İnternetten aldığı Türk bayrağı rozetini yakasında gururla taşıdığını belirten Ali, başta Türk Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) olmak üzere New York'taki Türk sivil toplum kuruluşlarında gönüllü ve aktif olarak çalıştığını, kendisini "fahri Türk vatandaşı" olarak gördüğünü vurguladı.
Ali, iki defa Türkiye’yi ziyaret ettiğini belirterek, “Türkiye benim ülkem. Her gittiğimde Türk insanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman beni evimdeymiş gibi hissettirdi. Yine ilk fırsatta gideceğim.” diye konuştu.