Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden video konferans yöntemiyle katıldığı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneğinin (TÜSİAD) "Kovid-19 Dönemi ve Sonrası İş Dünyası" konulu toplantısında iş insanları, yatırımcı ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Başlangıcından itibaren salgınla mücadeleyi, normalleşme adımlarını, post Kovid-19 planlarını toplumun tüm kesimlerinin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirdiklerini söyleyen Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde aldıkları önlemler ve uyguladıkları politikalar sayesinde virüsün yayılımına karşı her alanda başarılı bir mücadele verdiklerini belirtti.
Oktay, dayanışma ruhuyla sürdürülen bu mücadelede toplumun sağduyusuna, yardımlaşma ve iş birliği bilincine şahitlik ettiklerini dile getirerek "İçinden geçtiğimiz dönemde çalışanlarına sahip çıkarak istihdamı koruyan, temel ihtiyaç maddeleri başta olmak üzere üretimi devam ettiren ve yardım kampanyalarına destek veren tüm TÜSİAD ailesine teşekkür ediyorum." dedi.
"Türkiye birçok ülkeden pozitif yönde ayrışmıştır"
Kovid-19 salgınının, ekonomiler için daha önce karşılaşılmayan bir global kriz hali doğurduğuna ve kısıtlamaların ekonomik aktiviteyi ciddi oranda baskıladığına dikkati çeken Oktay, "Dünya Ekonomik Forumu tarafından salgının risk görünümüne dair hazırlanan raporda da belirtilen uzun süreli küresel resesyon beklentisine rağmen, Türkiye bu süreçte mali disiplin altyapısı, etkin kriz yönetimi ve çarkları durmayan sanayisi ile birçok ülkeden pozitif yönde ayrışmıştır." ifadelerini kullandı.
Oktay, bu yılın ilk çeyreğinde milli gelirin yıllık bazda yüzde 4,5 artış gösterdiğini, Türkiye'nin Avrupa Birliği, G20 ve OECD ülkeleri arasında en güçlü büyüme performansı gösteren ülke olduğunu kaydetti.
"İş dünyamızı destekleyen önlemler aldık"
Bu performansın devamı için aldıkları tedbirlerle virüsün ekonomi, ihracat ve üretim kapasitesinin hücrelerine yerleşmesine engel olduklarını vurgulayan Oktay, şöyle konuştu: "Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi'ni uygulamaya geçirerek vergi kolaylıkları, finansal imkanların genişletilmesi ve istihdam gibi alanlarda iş dünyamızı destekleyen önlemler aldık. Ekonomi alanındaki tedbirlerimiz öncelikle şoktan etkilenen hane halkına gerekli kaynakları sağlamaya, iş dünyamızın likidite zorlukları nedeniyle zor durumda kalmasını önlemeye, iş ve istihdamı korumaya, sağlık, gıdaya erişim ile kamu hizmetleri gibi temel faaliyetlerin devam etmesini garanti altına almaya odaklandı. Diğer taraftan Merkez Bankası, bankalara likidite yönetiminde esneklik sağlamak, şirketlere gerekli kredi akışının oluşmasını temin etmek, reeskont kredileri aracılığıyla ihracatçı firmaların nakit akışını desteklemek ve hazine borçlanma piyasası likiditesini destekleyerek parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek yönünde adımlar attı."
Oktay, BDDK'nin finansal istikrarı korumaya ve bankacılık sektörünü daha da güçlendirmeye yardımcı olacak bir dizi politika uygulamayı sürdürdüğünü belirterek bankaların güçlü sermaye yapısının ve likidite tamponlarının sektörün risklere karşı dayanıklılığını desteklediğini ifade etti.
Hafta başında inşaat, otomotiv ve turizm sektörüne canlılık kazandıracak dört kredi paketinin daha kamu bankaları tarafından sunulduğunu anımsatan Oktay, istihdamın sürekliliğini sağlamak için kısa çalışma ödeneğinden faydalanma şartlarının da kolaylaştırıldığını söyledi.
Fuat Oktay, kısa çalışma ödeneğinden faydalananlara ve ihracatçılara sağlanan desteklere ilişkin bilgi vererek, "Bugüne kadar 3 milyondan fazla çalışana 5,1 milyar lira kısa çalışma ödeneği verilmiştir. İhracatçılarımız için ise Türk Eximbank Stok Finansman Destek Paketi, Türk lirası cinsinde reeskont kredisi ve kredi geri ödeme vadelerinin uzatılması gibi destek programları başlatmış, 808 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etmiştir." diye konuştu.
"Yerli sanayimizi ithalat baskısına karşı korumaya kararlıyız"
Desteklerin olumlu etkilerinin verilere yansımaya başladığını ifade eden Oktay, "İhracatta hızla normal seviyelerimize dönmek ve akabinde post Kovid-19 fırsatlarını değerlendirerek çok daha ötesine geçmek arzusundayız. Yerli sanayimizi ithalat baskısına karşı tüm politikalarımızla korumaya da kararlıyız." açıklamasını yaptı.
Oktay, tedbiri elden bırakmayarak ve destekleri güçlendirerek normalleşme süreciyle toparlanmaya başladıklarını dile getirerek şu bilgileri verdi: "Şu anda üreticilerimizi, ihracatçılarımızı destekleyerek ekonomimizin en az hasarla bu süreci atlatmasını sağlamak için gündemimizde swap görüşmeleri, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, ulusal para birimleri üzerinden ticaret ve virüse temas etmeyen bir üretim anlayışını yerleştirmek var. Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik girişimlerimizi artırarak müzakere sürecini resmen başlatmak yönünde tavrımızı ortaya koyacağız. Diğer taraftan likidite riskini ortadan kaldırmak için swap anlaşmalarını genişletmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz ay Katar ile güncellenen swap anlaşmamızın yanı sıra serbest ticaret anlaşması imzaladığımız ve dış ticaret potansiyeline sahip olduğumuz ülkeler ile swap görüşmelerimiz sürüyor."
Toparlanma hızının, yurt içi faktörlerin yanında dış paydaşların durumu ve küresel gelişmelere göre şekilleneceğine işaret eden Oktay, dinamik süreci tüm etkenleriyle takip ederek gerektiğinde ilave önlemler almaya devam edeceklerinin altını çizdi.
"Yerlileşme ve millileşme konularında sıçrama bekliyoruz"
Oktay, ikinci çeyrekten sonra yılın üçüncü ve son çeyreğinde ekonomik aktivitenin potansiyel seviyesine döneceğine, 2020'yi pozitif büyümeyle kapatacaklarına inandığını, özellikle Ar-Ge ve inovatif yatırımlarında, yerlileşme ve millileşme konularında sıçrama beklediklerini söyledi.
"Yeni normal" düzende iş insanları ve üreticilerle omuz omuza verilerek ekonomik gücün korunmasının ve sürecin sunduğu fırsatlara odaklanılmasının önemine işaret eden Oktay, "Küresel ekonomide salgının etkisiyle oluşan yeni dalga, geleneksel dalgaları kırmakta. Ancak bu kırılma 'kreatif kırılma' diyebileceğimiz fırsatlar oluşturan ve yeni imkanlar sunan özelliklere sahip." ifadelerini kullandı.
Oktay, TÜSİAD'ı "yeni normal"de oluşacak şartlar konusundaki çalışmalarından dolayı tebrik ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Uluslararası şirketler üretimlerini Doğu Asya'dan, Doğu Avrupa ve Afrika'ya kaydırırken Çin malı ürünlerin pazarda talep görmeyeceğinden endişe eden bazı Çinli firmaların da yeni üretim yeri arayışında olduğu bir gerçek. Böyle bir ortamda yeni ortaklıklar kurarak ülkemizi birçok sektörde merkez ülke konumuna getirebilirsiniz, getirebiliriz. Üretimin tüm aşamalarında yerlileşmeye yönelerek yeni metotlar, farklı ürün gamları ve inovatif iş modelleri geliştirmeniz sizlerden diğer bir beklentimizdir. Özellikle savunma sanayi, otomotiv, tekstil ve beyaz eşya gibi alanlarda sahip olduğumuz tecrübe ve birikimi post Kovid-19 dönemde yükselmesi öngörülen sektörlere yaymalıyız."
"Üç vazgeçilmez unsur; maske, fiziki mesafe ve temizlik"
İş insanlarının "yeni normal"e hazırlanırken çalışanların sağlığını güvence altına almalarının önemine işaret eden Oktay, bu süreçte maske, fiziki mesafe ve temizliğin üç vazgeçilmez unsur olduğunun altını çizdi.
Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çalışma hayatında bu üç unsuru temel alan "Kovid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu" yayımlandığını hatırlatarak üretim sürecinin kılavuza uygun şekilde planlanmasıyla hem çalışanlar hem de tüketicilerin salgından korunacağını kaydetti.
Salgın dönemini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde son derece sakin ve sağduyulu şekilde yönettiklerini belirten Oktay, şu ifadeleri kullandı: "Sadece Türkiye'de salgını yönetmekle kalmadık 100'ün üzerinde ülkeye de bizden talep edilen yardımları ulaştırdık. İki haftada solunum cihazı üreten, iç talebi karşılamanın yanı sıra tüm dünyaya yardım eli uzatabilen, aynı anda Doğu Akdeniz'de, Suriye'de hakkaniyet mücadelesini sürdüren ve salgını herkesten önce kontrol altına alan bizleriz. Birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece tüm badireleri atlatacak, tüm fırsatları değerlendirecek iradeye sahibiz. Yeni normalin alternatif küresel üretim gücü Türkiye olacak. 2021 yılının Türkiye için eskinin de yeni normalin de ötesine geçtiğimiz ve potansiyel seviyemize ulaştığımız bir yıl olacağına yürekten inanıyorum. Bundan sonra da faaliyetini çeşitlendirmek isteyen, üretken yatırımlara odaklanan ve istihdam oluşturan iş insanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz."
Fuat Oktay'ın konuşmasının ardından TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de Kovid-19 ile mücadele sürecinde ve sonrasında yapılabileceklere ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdi.