Osmanlı dönemine ait birçok esere ev sahipliği yapan Saraybosna'nın şehir merkezinde bulunan ve bugün "Büyük Park" olarak anılan tarihi mezarlık, bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle oldukça kötü bir durumda.
Yeniçeri ağalarından paşalara kadar birçok önemli ismin kabirlerinin bulunduğu mezarlık, bugün insanların gezip dolaştığı, kiminin içki içip kiminin hayvanlarını dolaştırdığı bir park olarak kullanılıyor.
16. yüzyılda yaşamış Muslihudin Çekrekçi tarafından vakfedilen mezarlık arazisi, yakınlarda bulunan aynı döneme ait "Kemal Bey" ve "Şehitlik" isimli mezarlıkları da kapsıyordu.
Yüzlerce mezarın bulunduğu bu büyük kabristan, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde parka dönüştürülerek mezarlara ve mezar taşlarına dikkat edilmeksizin üzerine yollar inşa edildi ve ağaçlar dikildi. Zaman içinde birçok mezar taşı kırılıp yok olurken çok sayıda da mezar da tamamen kayboldu.
Zaman zaman parkta yapılan düzenlemeler sırasında yeni mezar taşlarına ulaşılırken bu büyük Osmanlı mezarlığı içinde detaylı bir arkeolojik kazı yapılması durumunda döneme ait birçok yeni bilgiye de ulaşılabileceği ifade ediliyor.
Bu tarihi mezarlık içinde ayrıca son Bosna savaşı sırasında hayatlarını kaybetmiş bazı şehitlerin mezarları ile Saraybosna kuşatması sırasında öldürülmüş çocuklar anısına yaptırılmış bir anıt da bulunuyor. Öldürülen çocuklar için dikilen anıtın inşası sırasında toprağın bir metre altında 27 mezar taşına ulaşılması, yapılacak arkeolojik bir kazı ile burada daha birçok mezara ulaşılabileceğini gösteriyor.
"Burada detaylı bir araştırma yapmak lazım"
Özellikle Osmanlı dönemi hakkındaki çalışmaları ile tanınan arkeolog Adnan Muftarevic, bu büyük mezarlığın Fatih Sultan Mehmed döneminden kalma Gaziler Yolu'nun üzerinde bulunduğunu belirterek Osmanlıların bölgedeki son yıllarına kadar mezarlığa birçok Müslüman'ın defnedildiğini aktardı.
İshakoğlu Hacı Mustafa Bey ya da insanlar arasında bilinen adıyla Muslihudin Çekrekçi'nin çark (çekrek) ustası olduğunu anlatan Muftarevic, vakfettiği mezarlık arazisinin yanı başında da Çekrekçi'nin evinin ve atölyesinin bulunduğunu söyledi.
Mezarlığın o dönemde Kemal Bey Camisi'ne kadar gittiğini kaydeden Muftarevic, mezarlığın tam karşısında da daha sonraki yıllarda yıkılacak olan Zabljak Camisi'nin bulunduğunu ifade etti.
Muftarevic, Avusturya-Macaristan ve sonrasında Yugoslavya dönemlerinde şehirdeki birçok Osmanlı camisinin yıkıldığını anımsatarak, "1886 yılında bu mezarlık da parka dönüştürülüyor. Üzerine yollar yapılıyor, ağaçlar dikiliyor. Komünist dönemde de bakımsız kalıyor. Bakımsız mezar taşlarının birçoğu yıkılıyor, yapılan yolların altında kalıyor." diye konuştu.
Bosna Hersek'teki bazı ilgili kurumların mevcut mezar taşlarını korumaya çalıştığını söyleyen Muftarevic, "Burada geniş kapsamlı bir arkeolojik kazı yapmak lazım. Çünkü burada çok önemli mezar taşları var ve bunlar hala toprak altında." dedi.
Muftarevic, burada her kesimden insanın mezarının bulunduğunu aktararak, "Yeniçeri ağalarından paşalara, hanımlardan çocuklara kadar herkes buraya defnedilmiş. Zamanında burası Saraybosna'nın en büyük mezarlığıydı. Burada detaylı bir araştırma yapmak lazım. Bakalım toprağın altından daha neler çıkacak?" ifadelerini kullandı.
Etrafı açık olduğundan ve park statüsü bulunduğundan burada insanların hayvanlarını gezdirip içki içtiğine dikkati çeken Muftarevic, "Bakımsız ve korumasız olması büyük bir yazık ve bizim için de büyük bir ayıp. Bu noktada da bir şeyler yapılması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.