Bosna'daki savaşta 8 binden fazla Boşnak erkeğin katledildiği Srebrenitsa Soykırımı'nda çocuklarını, eşlerini, babalarını ya da erkek kardeşlerini kaybeden onlarca anne, savaşın ardından döndüklerini Srebrenitsa'da yalnız başlarına sevdiklerine yeniden kavuşacakları günü bekliyor.
Soykırımda kaybettikleri ve bugün kabirleri Potoçari Anıt Mezarlığı'nda bulunan sevdiklerine yakın olmak için Srebrenitsa'ya dönen çok sayıda anne, savaştan önce mutlu, mesut ve kalabalık yaşadıkları evlerinde, artık bir başlarına eşyalara sinmiş kokular ya da evin dört bir yanına astıkları fotoğraflarla avunuyor.
Hemen her gün sevdiklerinin mezarlarının başına giderek dua okuyan acılı anneler, en sonra 25 yıl önce gördükleri çocuklarına, eşlerine ya da kardeşlerine yeniden kavuşmanın umuduyla yaşıyor.
Sırp komutan Ratko Mladic'in emrindeki askerlerin şehri ele geçirdiği 11 Temmuz 1995'te başlayan soykırımda eşini ve oğlunu kaybeden Fazila Efendic, Potoçari Anıt Mezarlığı'nın tam karşısına açtığı küçük çiçekçi dükkanından her gün oğlu ve eşinin mezarını izliyor, onlara dua ediyor.
Aynı zamanda Srebrenitsa Anneleri Derneğinin de başkanlığını yürüten Efendic, yaptığı açıklamada, küçük kızı ile savaştan sonra evlerine döndüklerinde tek bulduğu şeyin oğlunun okul karneleri olduğunu söyledi.
Soykırımda çok sayıda yakın akrabasını da kaybettiğini anlatan Efendic, "Bugün Srebrenitsalı annelerin büyük çoğunluğu yapayalnız yaşıyor. Dernekte buluşup acılarımızı paylaşıyoruz. Ortak mücadelemiz, soykırımda öldürülen sevdiklerimizin bulunması ve savaş suçlularının cezalarını çekmesi." dedi.
Mezarlar, anneleri Srebrenitsa'da tutuyor
Srebrenitsa'ya geri dönmesinin en önemli nedeninin, eşi ve oğlunun Potoçari'deki mezarı olduğunu kaydeden Efendic, "Her gün mezarlarını ziyaret ediyorum. Bu mezarlar bize burada kalmamız gerektiğini söylüyor. Potoçari'deki mezarlığın, birçok annenin bu şehri sevmesine vesile olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Efendic, Bosna Hersek'te insani yardım faaliyetleri yürüten "EMMAUS" isimli yardım kuruluşu tarafından başlatılan proje sayesinde, gönüllülerin her gün yalnız yaşayan anneleri ziyaret ederek onlara bir öğün yemek getirdiklerini de aktardı.
Hayatına yalnız devam etmek zorunda kalan Srebrenitsa annelerinden Suhra Malic de soykırımda iki oğlunu ve 20'ye yakın akrabasını kaybetti.
Savaştan önce sevdikleriyle mutlu bir hayatı olduğunu anlatan Malic, "Çocuklarımın bedenlerini farklı toplu mezarlarda buldum. Eşim de soykırımdan eski bir Sırp komşumuz sayesinde kurtulmuştu. Buraya eşimle birlikte geri döndük ama onu sekiz yıl önce kaybettim." dedi.
Malic, ölene dek Srebrenitsa'dan ayrılmayacağını vurgulayarak, "Burada televizyon izleyip örgü örüyorum. Büyük şehirlere taşınıp binalara bakmaktansa burada sevdiklerimin mezarlarına bakarım." ifadelerini kullandı.
Zaman zaman Srebrenitsa annelerinin evlat acısına nasıl dayanabildiğine anlam dahi veremediğini kaydeden Malic, "Elimizden bir şey gelmiyor. İnsan ölmeden toprağa giremiyor, sevdiklerine yeniden kavuşamıyor." diye konuştu.