TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI-TUSAŞ Engine Industries) 1985 yılında, yüksek kalitede havacılık motoru tasarlayıp üretmesi amacıyla kuruldu.
Halihazırda şirketin %50,5’i Türk Havacılık ve Uzay Sanayii TUSAŞ’a (TSKGV’ye bağlıdır), %3,3”ü Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) ve Türk Hava Kurumuna, %46,2’si ise Amerikan General Electric firmasına ait.
TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit, TRT Radyo-1’de Belma Şahaner’in hazırlayıp sunduğu “Yerli ve Milli” programına telefon bağlantısıyla katılarak çok önemli açıklamalarda bulundu.
Öncelikle TUSAŞ hakkında bilgi veren Akşit, açılımının Türkiye Uçak Sanayi AŞ olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“TUSAŞ, Türkiye Uçak Sanayii, Kıbrıs ambargosundan sonra malumunuz, devletimiz Silahlı Kuvvetler Vakfı (TSKGV-Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı) ve buna bağlı olarak ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN gibi, Türkiye Uçak Sanayii olarak da TUSAŞ’ı kurmuştu 1970’li yıllarda. 1985 yılına gelindiğinde TUSAŞ ikiye bölündü TAI ve TEI olarak. TUSAŞ Aircraft (Aerospace) Industries ve TUSAŞ Engine Industries. Aircraft dediğimiz uçağın gövdesini yapan kısım. Ankara Kazan’da TAI olarak bildiğimiz uçak fabrikamız. TEI da TUSAŞ Engine Industries baş harflerinde, motor firması (Eskişehir’de) olarak ayrıldı. Şirketimiz 1985 yılında bu şekilde kurulduktan sonra %54’ü Silahlı Kuvvetler Vakfımıza doğrudan veya dolaylı olarak ait bir Silahlı Kuvvetler Vakfı iştirakidir TEI.”
Tüm Savuş Uçaklarımızın Motoru TEI’da Üretiliyor
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“Şu anda gökyüzünde uçan bütün F-16 savaş uçaklarımızın motorları TEI’da imal edilip, test edilip teslim edilmiştir. O zamandan bu zamana, 35 yıldır TEI ciddi aşamaları kaydetmiş; şu an itibariyle yıllık, geçen yıl itibariyle 460 milyon dolar civarında bir ciroya ulaşmış durumdadır. Bunun da yaklaşık 300 milyon dolar civarındaki cirosunu ihraç etmektedir. Türkiye’deki savunma sanayisinde en büyük ihracatçılardan birisidir.”
TEI’ın, uçak motorlarının hem parçalarını hem de modüllerini ürettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Akşit, gelinen son aşama itibariyle milli motor TS1400’ün tamamını üretmeyi başardıklarını ifade etti.
Prof. Dr Akşit, motorların bakım onarım servislerini de kurarak bu hizmetleri verdiklerini, devletin “Milli Savunma Sanayi Teknoloji Hamlesi“yle beraber sağladığı destekle, özgün motor geliştirmek üzere ciddi bir Ar-Ge ve tasarım ekibi oluşturduklarını söyledi.
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“Şu geldiğimiz durumda TEI, dünya genelinde uçak motoru imal eden dört, beş büyük firmaya, bu dört büyüklere, dünya genelinde uçak motoru parçası imal edip -hatta modülü diyoruz; motorun bir bölümünü komple imal edip, teslim ediyoruz- imal edip teslim eden, ikinci kuşak uçak motoru imalatçıları arasında dünyanın en önde gelen firması haline gelmiştir. Aslında bu Covid araya girdi; dünyanın en büyük uçak motoru imalatçıları tarafından üst üste iki yıl “en iyi tedarikçi” seçildik yaklaşık 4 bin firma arasından dünya genelinde. Tabii seçilirken, hem fiyatımız rekabetçi hem kalitemiz gerçekten çok iyi.“
Gökyüzünde Şu An Ne Kadar Uçak Varsa En Az Yarısı TEI Parçalarıyla Uçuyor
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“Şu an itibariyle bütün dinleyicilerimizin hemen hemen çoğunun kullanmış olduğu, yurt içi uçuşlardan da bildiğiniz Boeing 737 ve Airbus 320’lerin motorlarında dünyadaki en büyük tedarikçiyiz yani çoğu dinleyicimiz bilmez ama her zaman bindiğimiz uçakların motorlarının en zor ve dönen parçalarını biz TEI olarak Eskişehir’de gururla imal ediyoruz ve bunları üreticilere gönderiyoruz. Onlar da motorlara takarak sizlerin hizmetine sunuyorlar. Bu itibarla dünyada şu an itibariyle 45 değişik motor için 1500 civarında parçayı aktif olarak üretiyoruz ve bu motorları da göz önüne aldığımızda, gökyüzünde uçan şu an itibariyle ne kadar uçak varsa en az yarısı TEI’ın parçalarıyla uçuyor diye söyleyebiliyoruz.“
“Bizim Motorumuz Muadilinden 30 Kg Kadar Daha Ağır Ama 120 Beygir Fazla Güç Üretiyoruz“
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“Anka için geliştirdiğimiz, sonra Aksungur ve Akıncı’da da hatta Bayraktar TB-3’te de kullanılacak olan PD170 dizel İHA motorumuz sınıfında dünyanın en iyi motoru. Hatta Selçuk Bayraktar kendi testlerinde de açık ara en iyi motor olduğunu teyit etti. Tabii jet motorlarında en iyi olmak daha zor. Öteki İHA motorları genellikle pistonlu olduğu için dizel motorda da çok iyi bir iş çıkardı ekibimiz. Şimdi bu TS1400 aslında bir jet motoru. Helikopter motoru dediğimiz şey bir jet motorudur. Burada, dünya liderlerinin arasında en iyi motoru yapmak gerçekten zor ama motorumuz muadiline göre hiç de aşağıda kalmayacak şekilde iyi bir motor. Yabancı muadillerine göre aşağıda kalan yönü, biz malzeme, alaşım tedariki konusunda sıkıntı yaşadığımız için ve kısıtlamaya tabi olacak, tek kaynakta üretilen malzemeleri kullanmama yönünde bir karar aldığımız için, dünyanın her yerinden tedarik edilebilecek malzemeleri kullandığımız için, kullandığımız malzemeler sektörde en üstün özelliklere sahip malzemeler değil. Bir alt sınıftaki malzemeler ki tedarikinde sıkıntı yaşamayalım diye kasıtlı olarak yaptık. Öyle olunca da yüksek sıcaklıkta daha az yük taşıyabilen malzemeler olduğu için motorumuz bir 20-30 kg daha rakibinden ağır olacak. Bunu biliyoruz. Bu çok kötü bir şey değil. Bunun da şöyle üstesinden geliyoruz: Bizim motorumuz bütün kategorilerde mevcut kullanılan ithal motordan daha üstün güç üretecek şekilde tasarlandı. Şöyle örnek vereyim: Sürekli uçuş gücü bizim motorumuzun 1411 beygir; rakip mevcut motorun 1292 beygir ki yaklaşık 120 beygir daha fazla güç üretiyoruz biz sürekli. Kalkış anında motorun, ki asıl kategorisi buradan belirleniyor; kalkış anında kalkış gücü rakip motorun 1373, bizim motorumuzun 1470 beygir; yaklaşık 100 beygir daha fazla güçle kalkıyor. Bir de acil durum kalkışı var ki herhangi bir arıza durumunda özellikle eğer helikopter tehlikeli bir göreve gittiyse oradaki personeli oradan çıkarması gerekiyor; motorlarından biri isabet aldıysa ve çalışmıyorsa, tek motorla, yakıtı biraz boşaltarak, mühimmatı atarak sadece personelle oradan kaçabilecek şekilde bir tek motoru aşırı zorlama modu var, buna tek motorla kalkış diyorlar. Tek motorla kalkışta bizim TS1400 motorumuz 1700 beygirin üzerinde güç üretiyor, rakip motor ise 1637 beygir güç üretebiliyor yani bütün bu güç kategorilerinde bizim motorumuzun gerçekten rakip motordan daha üstün güç ürettiğini söyleyebiliriz.“
Prof. Dr. Akşit, 5 Aralık 2020’deki törende ilk TS1400 motorunu çalıştırılmış, testi yapılmış, bitmiş olarak teslim ettiklerini kaydetti.
“Tabii test yapılmış derken bütün testleri değil” diyen Akşit, “Temel testlerini yaptık. Çekirdek motoru biz belki 200’den fazla test ettik bu teslim töreninden önce. Güç türbinini test ettik ama tabii ki bütün testleri tamamlanmış değil çünkü olgunlaştırma testleri; daha epey bir yolumuz var.” dedi.
Prof. Dr. Akşit şöyle devam etti:
“Biz bunu artık motor biter bitmez artık helikoptere takılabilir hale gelir gelmez TAI’a hemen teslim ettik ki paralelde hızlı yürüyelim diye. TAI bu motoru aldı ve hemen helikoptere takma denemelerini yaptılar. O da başarılı oldu. Helikoptere takma derken bunu pil gibi alıp hemen tık diye helikoptere takılması gibi anlaşılmasın. Fiziksel olarak yerleştirmenin de ötesinde bunun gövdeyle bağlandığı şaftla, dişli kutusuyla dinamik analizleri beraber -kaput analizler diyoruz- epey bir işi var. Elektronik haberleşmesi var. Uçuş bilgisayarıyla aralarındaki haberleşmenin tesis edilmesi, bunların tesis edilmesi yani motor entegrasyonu aylarca süren hatta yıl süren bir operasyon. Şöyle örnek vereyim: Biz Anka’nın motorunu teslim ettikten bir yıl bir ay sonra ilk uçuşu gerçekleşti. Entegrasyon çalışmaları TAI’da hemen başlasın diye biz ilk motorumuzu teslim ettik.”
İkinci Motor Müjdesi
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“İkinci motorumuzun imalatı, bunun ikiz kardeşinin imalatı bitti; şu an bunu da buradan duyurmuş olayım. Nasip olursa önümüzdeki bir iki hafta içinde ilk testini, ilk çalıştırmasını da yapacağız ikinci motorun. Üçüncü motorumuzun bir-buçuk ay içinde imalatı bitiyor. Ondan bir ay kadar sonra dördüncü motorumuz. Yani önümüzdeki altı ay içinde en az beş tane motorumuz olacak. Biz bunları değişik testlere tâbi tutacağız. Sertifikasyon gereği ve motorun değişik, zorlu şartlarda sorunsuz uçabileceğinden emin olmak için epey bir test var. Sayısız testlere maruz kalacak. Bu testlerin yaklaşık olarak iki yıl sürmesi öngörülüyor. Hedefimiz inşallah 2024 yılında hem testleri hem de sertifikasyon sürecini tamamlayarak, bürokratik işlemlerini tamamlayarak, uçuş iznini tamamlamış olarak 2024 yılında seri imalat motorlarımızın teslimatına başlamayı hedefliyoruz.“
Prof. Dr. Akşit, savunma sanayisinde ihtiyaç duyulan motorları üç gruba ayırdığını, bunların pistonlu motorlar, türbinli yani jet motorları ve roket motorları olduğunu belirtti.
Roket motorları konusunda görevin ROKETSAN’a verildiğini hatırlatan Akşit, şöyle devam etti:
25.000 Saati Sorunsuz Tamamlamış İHA Motorlarımız Var
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“Biz pistonlu motorları hem İHA’lar için -zaten ilk Anka ile başladık, PD170 ile- daha sonra bu motorun biraz daha güçlendirilmiş versiyonunu Akıncı için de uyarlama çalışmalarımız devam ediyor. Hemen peşinden biraz daha hafifletilmiş versiyonunun TB3’te (Bayraktar) kullanılacağı duyuruldu. İHA grubunda bu pistonlu motorlar zaten benzinlisi olsun, dizeli olsun hepsini yapıyoruz. Şu an itibariyle gökyüzünde 25.000 saati sorunsuz olarak tamamlamış İHA motorlarımız var. Tabii bütün bilgileri açıkça söyleyemiyoruz. Bunu PD170’ten çok daha önce geliştirdik ve servise başladı. Ordumuz bunları kullanmakta.”
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, pistonlu motorlar grubuna, kara araçlarında kullanılan motorların da girdiğini ifade etti.
Tank, Zırhlı Araç, Lokomotif Motoru Üretebilecek Bilgi ve Teknolojiye Sahibiz
Kara araçları motorları geliştirme görevinin başka firmalara verildiğini kaydeden Akşit, “Eğer bunlarda herhangi bir sorun çıkarsa biz bu pistonlu motor teknolojisine sahip bir şirket olarak, TEI olarak da onlara destek verebiliriz yahut da tüm motorun; tank olsun, zırhlı araç olsun hatta lokomotif olsun hepsini kara araçlarının motorlarını da yapabilecek know-how (Teknik bilgi-beceri) ve teknolojiye de sahibiz. Devletimiz görev verdiği takdirde bunların hangisi olursa orada da yer alabiliriz.” dedi.
MİLGEM’e, Hürkuş’a, Milli Muharip Uçağa, Bölgesel Yolcu Uçağına Motor Üretebiliriz
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit – TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
“Bu pistonlu motorlar tarafında hatta daha da ileri gideyim, pistonlu motorların iyice büyük ve ağır, dizel olanları var gemilerde kullanılan. Bizim bunları da yapabilecek know-how’ımız var. Jet grubuna girdiğiniz zaman, türbinli motorların jet grubunun çekirdek motor denilen bir kısmı vardır; motorun asıl güç üreten kısmı. Bunu ürettikten sonra ufak tefek değişikliklerle ister jet motoru olarak, ister helikopter motoru olarak, ister gemi motoru olarak kullanabilirsiniz. Bunları hatta Hürkuş gibi pırpıra da dönüştürebilirsiniz. TS1400 motorumuzda 1400-1500 beygir sınıfındaki bütün bu güç ihtiyaçları için dönüşümü yapabilecek ve devletimizin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeteneği var TEI’nin. Yani biz TS1400’ün arkasına bir güç türbini ekleyip bunu da dişli kutusu vasıtasıyla pervaneye aktardığımızda Hürkuş’un uçmasını rahatlıkla sağlayabilir yani Hürkuş’a da güç verebiliriz. Bunun dışında bu know-how’a sahip olan bir şirket olarak, TEI olarak daha büyüklerini yani savaş uçağı motorlarını, Milli Muharip Uçağın motorunu, gerekirse, ihtiyaç olursa; yahut gemi motorlarını, -bunlar da büyüktür, bunlar da jet motorudur- MİLGEM’in motoru mesela 25 Mw gücünde bir jet motorudur, çok az kişi bilir bunu. Böyle büyük gemilerimizin motorlarını da savaş uçaklarımızın motorlarını da hatta bir ara sıcak bir konuydu biliyorsunuz, milli yolcu uçağımız vardı, bölgesel yolcu uçağı; hatta bunun motorunu bile üretecek know-how’a şu an itibariyle artık TEI sahiptir ve devletimiz görev verdiği takdirde bunlardan herhangi birini üretebilir. Bu sadece devletimizin bize vereceği görev ve öncelik meselesi haline gelmiştir şu an itibariyle.”