Canada Schools Program Koordinatörü Victoria Petrogiani, “Kanada eğitim siteminin başarılı olmasının sebebi öğrencilerin kendi eğilimleri üzerinden bir gözlemleme yapmamız ve her öğrencinin özgün öğrenme şekilleri olduğunu saptamamıza dayanıyor. Amerikan eğitimi, sistemi gözetirken, biz öğrenciyi gözetiyoruz. Türkiye de PISA’da elde edilen sonuçlara göre eğitimde atağa kalkmış durumda. Ancak daha kat edecek yolumuz var.” ifadelerini kullandı.
Kanada’nın eğitim sistemini Türkiye’de uygulayan Canada Schools'tan yapılan açıklamaya göre, her 3 yılda bir düzenlenen ve öğrencilerin okuduğunu anlama, fen bilgisi ve matematik alanındaki becerilerini ölçme amacı taşıyan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) testinin 2018 sonuçları geçen haftalarda açıklanmıştı.
Sonuçlara göre Türkiye 2015 verilerine göre hem sıralama hem de puan olarak daha iyiye giderken, OECD ortalamasına yaklaştı. Ülkeler arasında Çin’in başı çektiği listede, Kanada da listenin ilk sıralarındaki yerini korudu.
Öte yandan sonuçlarda, Amerikalı öğrencilerin okuduğunu anlama ve matematik alanlarda gösterdikleri başarının tökezlemeye uğradığı gözlemlendi. Daha önceki yıllarda örnek gösterilen Amerikan eğitim sisteminde başarılı olan ve olmayan öğrenciler arasındaki makasın giderek açıldığı tespit edildi.
- Sadece akademik değil, sosyal alanda da başarı gerekiyor
Canada Schools Program Koordinatörü Victoria Petrogiani ise Kanada’da uluslararası standartlarda bir eğitim sisteminin uygulanmakta olduğunu belirterek, başarıda en önemli payın öğrencilere verilen değer ve öğretmenlerin uluslararası standartlarda olmasına işaret etti.
Öğrencilerin sadece akademik anlamda başarılı olmasının yeterli olmadığını, müzik, spor veya sanat gibi sosyal alanlarda da başarılı olmaları gerektiğini ifade eden Petrogiani, öğrencilerin ilkokuldan itibaren akademik olarak üniversite hayatına yönelik şekilde hazırlanması gerektiğini aktardı.
Petrogiani şunları kaydetti: “Kanada eğitim siteminin başarılı olmasının sebebi öğrencilerin kendi eğilimleri üzerinden bir gözlemleme yapmamız ve her öğrencinin özgün öğrenme şekilleri olduğunu saptamamıza dayanıyor. Biz sistem oluşturmaya değil öğrencilerin kendi sistemlerini oluşturmasına ve kendi yollarını bulmalarına izin veriyoruz. Bunun için öğretmenlerin gelişimini ve kendini yenilemesini takip ederken velilerle olan iş birliğini de gözden kaçırmıyoruz. Amerikan eğitimi sistemi gözetirken, biz öğrenciyi gözetiyoruz. Türkiye de PISA’da elde edilen sonuçlara göre eğitimde atağa kalkmış durumda. Ancak daha kat edecek yolumuz var.”
- Öğretmenlerin de gerekli sertifikasyonlara sahip olması gerekiyor
Açıklamada görüşlerine yer verilen Canada Schools’un Türkiye Direktörü Ayşen Karşıt, Türkiye’nin PISA’da gelişim göstermesinin eğitim açısından umut verici olduğunu belirterek, "PISA’da üst sıralarda yer alan ülkelerin eğitim programlarını Türkiye’de az sayıda okul uyguluyor. Bu noktada biz de Kanada eğitim sistemi ile bu gelişmeye önemli katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. Başarılı olan bu sistemler ezbere dayalı olmayan tamamen öğrencinin yeteneklerine dayalı sistemler. Türkiye’deki tüm okullarda bu gibi sistemlerin yaygınlaştırılması lazım. Ancak o zaman listenin üst sıralarına çıkabiliriz.” ifadelerini kullandı.
İngilizce ve Fransızca eğitimi en doğru şekilde vererek öğrencilerin dünya standartlarında yetişmesinin sağlanması gerektiğini aktaran Karşıt, “Bu sistemleri ülkemizde uygulayabilmemiz için bazı kriterler olması gerekiyor. Örneğin öğretmenlerin de gerekli sertifikasyonlara sahip olması lazım. Öğrencilerin akademik anlamdaki gelişimlerinin yanı sıra sosyal anlamda da gelişmelerine destek verecek donanımda olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Harvard Üniversitesi Mezuniyet Programı Danışmanı Daniel Koretz de Amerika'daki eğitim reformlarının işe yaramaktan çok uzak olduğunu, çözüm için derhal birşey yapılması gerektiğini belirtti.