Uluslararası Demokratlar Birliği (UID), Berlin’deki Mevlana Camii’ne polisinin orantısız güç kullanımına ilişkin basın açıklaması yaptı.
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Berlin Kreuzberg'de Mevlana Camii’ne Çarşamba sabahı Devlet Kriminal Polis Bürosu'ndan (LKA) 150 maskeli polis baskın yapmıştır. Ayrıca, dernek başkanının evi de dahil olmak üzere iki dükkan ve üç özel evde de aramalar yapılmıştır. Polise göre, koronavirüs yardımı ile bağlantılı olarak sübvansiyon dolandırıcılık yapıldığı şüphesi üzerine cami ve üç üyesine baskın düzenlenmiştir.
Maksat tutuklamalarla ilgili değil, dolandırıcılık şüphelerini "destekleyebilecek" kanıtları güvence altına almakla ilgili. Burada soru, “şüphe” ve kanıt elde etme niyetinin LKA adına böyle bir saldırganlık gerektirip gerektirmeyeceği konusunda ortaya çıkıyor. Hukuki açıdan, bir şüpheyi destekleyen veya asılsız olduğunu kanıtlayan bir delil zinciri oluşturabilmek için cami yönetim kuruluna tüm belgelerin ifşa edilmesi şartı konulabilmelidir.
Bir kilisede de olsa sabah namaz vaktinde bu çapta bir operasyonun saygısız, orantısız ve kabul edilemez buluyoruz. Ortak hedefimiz Almanya'da sosyal barışı desteklemek ve sürdürmek olmalıdır. Ancak bu olay, yasal faaliyet gösteren belirli grupları sosyal hoşnutsuzlunu kazanmıştır. Çünkü LKA'nın bu tutumu şu anda Berlin’de olduğu gibi diğer Avrupa ülkelerinde yalnızca camiler ve cemaati ayrımcılık ve dışlamanın odağına gelmesine neden olacaktır. Fransa’da maalesef benzer durumlar oluyor. Bu olayların artmasından son derece endişe verici olduğunu düşünüyoruz.
Almanya'daki Müslüman Türk toplumunun bir parçası olan Uluslararası Demokratlar Birliği (UID), tüm dini kurumların korunmasını, eşit haklara sahip olmasını teşvik ediyor ve destekliyoruz . Her türlü ayrımcılığa, İslamofobiye, sağcı radikalizme ve anti-Semitizme karşı duruyoruz. Bu tür durumlarda daha hassas olmaya davet ediyoruz.
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID)