Yunanistan’ın Milli Savunma ve Eğitim Bakanlıkları, ülke savunma politikalarında önemli bir adım olarak görülen Milli Savunma Üniversitesi’nin kurulması için ortak bir girişim başlatmış bulunuyor.
Bu kapsamda yapılan çalışmalar, yalnızca askeri eğitimde standardizasyon sağlamakla sınırlı kalmayacak; aynı zamanda askeri okullar arasında ortak bir müfredat geliştirerek eğitim kalitesini artırmayı hedefleyecek.
Planlamalara göre, Yunanistan Milli Savunma Üniversitesi’nin 2026-2027 veya 2027-2028 akademik yılı itibarıyla faaliyete geçmesi öngörülüyor. Bu adım, askeri eğitim sisteminde uzun vadede köklü bir dönüşüm yaratma amacı taşıyor. Özellikle 2020 yılından bu yana askeri okullara ilginin ciddi şekilde azaldığına dikkat çekiliyor. Nitekim 2024 yılı itibarıyla bu okullara kaydolan öğrenci sayısının mevcut kapasitenin yalnızca yüzde 64’ünü doldurduğu belirtiliyor.
Yapılması planlanan bu yeni yapılanmayla, eğitimin sınırları askeri alanların ötesine taşınarak bilim, teknoloji ve yenilikçi disiplinleri de kapsayacak şekilde genişletilecek. Ayrıca meslek lisesi mezunlarının da bu sisteme dahil edilmesi için yüzde 10’luk özel bir kontenjan ayrılması planlanıyor. Böylece eğitime daha geniş bir toplumsal katılım hedeflenirken, savunma sanayisi ile sektörler arası entegrasyonun artırılması amaçlanıyor.
Askeri okulların genel koşullarının iyileştirilmesi adına yaklaşık 20 milyon euroluk bir bütçe ayrılması gündemde. Bu bütçe, yalnızca altyapı ve eğitim materyallerini geliştirmekle sınırlı kalmayacak; aynı zamanda öğrencilere verilen maddi desteğin de artırılmasını sağlayacak. Böylelikle hem öğrenci motivasyonu artırılacak hem de eğitime olan ilgi yeniden canlandırılacak.
Yeni yapılanmayla beraber askeri yüksek öğretim kurumlarında özellikle doktora düzeyindeki programların yaygınlaştırılması planlanmakta. Bu programların yalnızca teorik saha eğitimlerini değil, savunma sanayisine yönelik yenilikçi teknoloji ve araştırmaları da kapsayacak şekilde tasarlanması öngörülüyor. Bu yaklaşım, uzun vadede savunma sanayisinin bilimsel altyapısını güçlendirmek ve sektördeki rekabet avantajını artırmak açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yunanistan’ın bu girişiminin, modern savunma sistemlerinde eğitim ve araştırmayı bütüncül bir anlayışla ele alarak bölgesel güç dinamikleri üzerinde yeni bir denge oluşturması bekleniyor.