Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çelik, 2001 yılında fakültelerinin araştırma ve uygulama sahasında kültüre aldıkları, daha Samsun, Ordu, Sakarya, Rize, Giresun ve Trabzon'da deneme bahçeleri oluşturulan maviyemişin yaygınlaştırılması amacıyla yürütülen çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Halk arasında yaban mersini olarak adlandırılan maviyemişin antioksidan zengini bir meyve olması nedeniyle Amerika'da "mavi altın" adıyla anıldığına işaret eden Çelik, dünya genelinde yılda 800 bin ton maviyemiş üretildiğini belirtti.
Türkiye'de de maviyemiş üretiminin artırılmaya çalışıldığını vurgulayan Çelik, "Ülkemizde ise 18 yıl önce başladığımız çalışmalar sonucunda yılda 5 bin tonun üzerinde üretime ulaşıldı. Maviyemişin üretim verimi her yıl artıyor ve alternatif ürün olarak ekonomiye katkı sağlıyor. Üniversitemizin araştırma ve deneme sahasında kurduğumuz maviyemiş bahçesinde de bu yıl hasadı tamamladık." diye konuştu.
"Maviyemiş mükemmel bir enerji deposudur"
Karadeniz Bölgesi'nde "yaban mersini'', ''likapa'', ''ligarpa'' adlarıyla bilinen maviyemişin, kültürü yapılan meyveler içinde antioksidan içeriği en yüksek olan meyve olduğunun altını çizen Çelik, şöyle devam etti:
"Maviyemiş tüketimini hayat tarzı haline getiren insanlarda dokular yenilendiği için taze ve güzel görünümlü bir cilde sahip olabiliyor. Stresi azaltan maviyemiş, yaşlanmayı önlemekte, ciltteki lekeleri yok etmekte, kalp ve damar rahatsızlıklarını ortadan kaldırabilmektedir. Ayrıca kan değerlerini olumlu yönde etkilerken tip-2 diyabet hastalarına iyi gelmektedir. Artrit, alzaymır, kanser riskini azaltmakta, kolesterol ile savaşmakta, görme bozukluklarını önleyebilmekte ve kronik iltihapları iyileştirebilmektedir. Dünyada 'küçük dinamo' olarak da bilinen maviyemiş mükemmel bir enerji deposudur. Ayrıca yüksek antioksidan içeriği ile doğurganlığı da artırmaktadır. Bütün bu özellikleri nedeniyle kadınlar bu meyveye ilgi gösteriyor."