Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Ümit Haluk İliklerden ve Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Ali İrfan Baran, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele sürecinde yakın mesai arkadaşlarını kaybetmelerine rağmen hastalara nefes olmaya çalışıyor.
Van'da yürütülen Kovid-19'la mücadelede, büyük bölümü pandemi servisine dönüştürülen hastanede görev yapan İliklerden ve Baran, testi pozitif çıkan hastaların sağlığına kavuşabilmesi için canla başla çalışıyor.
Hastalıkla mücadelede aylarca ailelerinden ayrı kalan, yakın mesai arkadaşlarını kaybetmenin acısını yaşayan İliklerden ve Baran, yaşanan acıların azalması için maske, mesafe ve hijyen kurallarının hayati önem taşıdığı uyarısında bulundu.
İliklerden, yaptığı açıklamada, içinde bulundukları sürecin hem sağlık çalışanları hem de hastalar açısından yıpratıcı ve tedirgin edici olduğunu söyledi.
İlk günden bu yana hastalığın bitmesi için canla başla mücadele ettiklerini belirten İliklerden, virüsün bulaştığı hastaların büyük sıkıntılar yaşadığını, zorlu bir süreç geçirdiklerini aktardı.
Hastaların durumuna çok üzüldüklerini, iyileşenlerin ise moral kaynağı olduğunu anlatan İliklerden, şöyle konuştu:
"Kovid-19 mücadelesinde trajik durumlarla karşılaştık. Özellikle solunum sıkıntısı çeken ve nefes alamayan hastalar bizi çok etkiledi. Uzun süre solunum cihazlarına, cbap maskelerine bağlı kalan hastaların yüzlerindeki korku ifadesi, nefes alamamanın verdiği tereddüt ve nefessiz kalan hastaların yalvarışları bizi çok üzüyor. Selam verdiğimiz, sohbet ettiğimiz hastaları bir gün sonra kaybedince çok üzüldük.
Kovid-19 hastalığı ani bir şekilde solunum durmasına ya da kalp krizine neden oluyor. Hastane müdür yardımcımız Mehmet Veysi Göz'ü Kovid-19 nedeniyle kaybettik. Kendisi özveriyle çalışan, çok sevdiğimiz bir çalışandı. Birçok sağlık personelimizin yakınlarını kaybettik."
İliklerden, herkesin maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına özen göstermesi gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaşların alacağı önlemler bütün insanlığın normal sağlık düzenine tekrar geri dönmesini sağlayacaktır. İş ortamında, sokakta ve sosyal alanlarda vakit geçiren vatandaşlarımızın daha duyarlı olmaları gerekiyor. Olası bulaş riskine karşı uzun süre ailemizden uzak kaldık. Hem hastane idarecisi hem de doktor olarak Kovid-19 sürecinde sağlık personelimizin yanında olmamız gerekiyor. Riskli alanlarda çalışmamız, personelimizi ayrıca motive ediyor. Bulaş riski nedeniyle aylarca evimize gitmediğimiz oldu. Yaklaşık 47 gün çocuklarımı göremedim. Onların nefesini, kokusunu almadığım oldu. Çocuklarım bana sarılmak istediğinde onları geri itmek zorunda kaldım. Birçok sağlık çalışanımız da bu durumu yaşıyor."
"Kovid-19 hastalarının nefes darlığı çektiğini gördükçe üzülüyoruz"
Dr. Öğretim Üyesi Ali İrfan Baran ise Kovid-19 hastalarının çektikleri nefes darlığını ve hastalığın genç yaşlara indiğini gördükçe üzüldüklerini belirtti.
Çoğu hastanın hareket etmesinin, lavaboya gitmesinin bile nefes darlığına yol açtığını aktaran Baran, hastalığa yakalanmamak ve başkalarına bulaştırmamak için önlemlere uymanın hayati önem taşıdığına dikkati çekti.
Baran, yaz döneminde ilk zamanlara oranla vaka sayısının arttığının altını çizerek, şunları söyledi:
"Yoğun bakımda kaybettiğimiz birçok hastamız oldu. İlkbahar dönemine göre daha çok vakayla karşılaşıyoruz. Maalesef Kovid-19 salgını devam ediyor. Vatandaşlarımız tedbirleri kesinlikle elden bırakmasın. Maalesef virüsün öldürücülüğü devam ediyor. Özellikle tansiyon, şeker, kalp hastalığı olanlarda ve 65 yaş üstü kişilerde maalesef ağır seyrediyor. Salgın nedeniyle evime gittiğim zaman ilk önce izolasyonumu ve hijyenimi sağlıyorum. Çocuklarımla çok fazla temasta bulunmuyorum. Kovid-19 servisinde görev yaptığım gün çocuklarıma yakınlaşamıyor, sarılamıyor, dokunamıyorum. Herkesin de aynı hassasiyeti göstermesini istiyoruz."